Sağlıkta şiddet hastayı da olumsuz etkiler
Sağlıkta şiddet gündemdeki yerini korurken, bilimsel bir çalışmanın verileri Türkiye’de hekimlerin %75’nin meslek hayatları boyunca en az bir kez şiddete maruz kaldıklarını ortaya koydu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Recep Akdur ve Araş. Gör. Dr. Sabahattin Kocadağ tarafından yapılan bilimsel çalışmanın sonuçları sağlıkta şiddetin boyutları ve sonuçlarıyla ilgili önemli veriler sunuyor. Çalışmaya göre Türkiye’de sağlık çalışanlarının şiddete ortalama maruz kalma oranı %50 olarak saptanırken şiddete en sık %67 oranıyla pratisyen hekimler maruz kalıyor.
Çalışmanın bulguları ve sonuçları bölümlerinde sunulan bilgilere göre, bütün şiddet olaylarının %25’i sağlık sektöründe meydana geliyor ve bu alanda çalışanların %50’si şiddete maruz kalıyor. Çalışmaya göre, meslek hayatı boyunca şiddete en az bir kez maruz kalan hekim oranı %75 civarında. Türkiye’de yapılan araştırmalarda; 2008 yılında Gaziantep-Kilis Tabip Odasının 233 hekim üzerinde yaptığı bir çalışmada son bir yıl içinde şiddete maruz kaldığını belirten hekim sayısı oranı ise %36.5 olarak saptanmış.
Çalışmada şu bilgilere yer veriliyor: “2001-2002 yıllarında Türkiye’de yapılan bir çalışmada, 1071 sağlık çalışanında şiddet türlerinden birine ya da daha fazlasına uğrama sıklığı %50.8 bulunmuş ve şiddete maruz kalan sağlık çalışanları içinde en sık pratisyen hekimler %67.6, hemşireler %58.4, en az öğretim üyeleri %32.4 ve diğerleri %32.7 olarak bulunmuş. Türkiye’de 2002 yılında acil servislerde yapılan bir çalışmada, son beş yıl içerisinde sözlü şiddete maruz/tanık olanların oranının (%61.1), fiziksel şiddete maruz/tanık olanların (%15.6), tehdide maruz olanların (%23.3) olduğu görülmüştür. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın 1771 kadın sağlık çalışanı üzerinde yaptığı ankette, kadınların %40.6’sı işyerinde şiddete maruz kalmıştır.”
Çalışmanın sonuç bölümünde ise şu görüşlere yer veriliyor: “Sağlık çalışanlarında şiddetin etkileri, yoğunluğuna göre değişiklik göstermektedir. Bu etkiler; küçük fiziksel yaralanmalardan, ciddi fiziksel yaralanmalara, geçici ya da kalıcı sakatlıklara, psikolojik travmaya ve ölüme yol açabilmektedir. Ayrıca şiddetin, çalışanlara iş çevresiyle ilgili düşük moral, yüksek çalışma stresi, işten ayrılmaların artması, yönetici ve diğer çalışanlara karşı güvenin azalması ve düşmanca davranışlar gibi olumsuzlukları da olmaktadır. Bunlara ek olarak, işyerinde uğranılan şiddet, çalışanın meslek yaşamını da etkileyebilir. Sağlık hizmet dağıtımının kalitesi, iş yerinde şiddet tehdidi nedeniyle düşebilir. Eğer sağlık hizmetini sunan kişiler, hizmeti sundukları kişilerden korkarsa, sundukları hizmetin kalitesinin düşmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Sağlık hizmetinin yeterli ve etkin olabilmesi için, hasta-hasta sahipleri-sağlık çalışanları arasında iş birliğine gereksinim vardır.
Şiddet olaylarının en aza indirgenebilmesi için bütün sağlık kurumları bir şiddet engelleme programını sistemlerine eklemelidir. Şiddet durumlarını engelleyen genel bir strateji yoktur. Risk etmenleri kurumdan kuruma ve üniteden üniteye değişebilmektedir, bundan dolayı yönetimler multidisipliner bir kurul oluşturmalıdır. Sağlık çalışanları, güvenlik eğitim programlarına katılmalı ve yönetimlerin güvenlik amacıyla yürüttükleri politika, yöntem ve sistemleri bilinmelidir.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?