Uzun süredir bu haberi bekleyen sağlık çalışanları, Davutoğlu’nun açıklamasıyla mutlu oldular. Ancak, Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü hazırlıklar hayal kırıklığı yaratacak görünüyor. Bakanlığın yürüttüğü hazırlık çalışmasını iyi anlayabilmek için önce fiili hizmet zammı sisteminin nasıl işlediğine bakmak gerekiyor.
5510 sayılı sosyal güvenlik yasası uyarınca fiili hizmet zammı uygulamasında, risk grubuna göre, çalışılan her 360 gün için prim ödeme süresine 60 ile 180 gün arasında ilave yapılıyor. Örneğin 60 gün yıpranma hakkı olan kişi normalde 360 gün çalışmışsa 420 gün; 180 gün yıpranma hakkı olan da 540 gün çalışmış kabul ediliyor. Bu şekilde kazanılabilecek fiili hizmet zammı süreleri yeraltı maden işçileri hariç 5 yılı geçemiyor.
2008’e kadarki uygulamada, fiili hizmet zammı süresinin tamamı emeklilik yaşından düşülebiliyordu. 2008’den sonra bu “yarıya” indirildi. Dolayısıyla asker, polis ve yeraltı maden işçileri hariç olmak üzere, 1 Ekim 2008 tarihinden sonra işe başlayanlar en fazla 2.5 yıl erken emekli olabilecekler. Emekli aylıkları ise 5 yıl daha fazla çalışmış gibi hesaplanarak, daha yüksek bir rakam üzerinden bağlanıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmaya göre, nöbet tutmayan sağlık çalışanları yıpranma hakkından yararlanamayacak. Nöbet tutan sağlık çalışanları ise sadece mesai dışındaki nöbetleri için yıpranma hakkından yararlanacak. Örneğin, 16.00 ile 24.00 saatleri arasında nöbet tutan bir kişi için saat 18.00’den sonraki (6 saatlik) kısım hesaplamaya dahil edilecek. 24.00-08.00 saatleri arasında nöbet tutanların ise 8 saat çalıştığı kabul edilecek. Asistan doktorlarda yaygın olan 24 saat esasına göre nöbet tutanlar ise mesai dışındaki 15 saatlik bölüm için yıpranmadan yararlanacak.
Ayda 7 gün mesai saati dışında 8 saat nöbet tutan bir sağlık çalışanının elde ettiği yıpranma süreleri, bir gün kabul edilecek. Ayda 7 günden yılda 84 gün nöbet tutan bir kişi, bu sürenin 1/4’ü oranında, yani 21 gün yıpranma hakkı elde edecek. Emeklilik yaşı ise yıpranma süresinin yarısı olan 11 gün öne çekilecek. Bu şekilde ayda 7 gün nöbet tutan bir sağlık çalışanının toplam 2.5 yıl erken emeklilik için tam 82 yıl çalışması gerekecek. 1 yıl erkene almak için bu süre 33 yıl. Yılda 90 gün yıpranma hakkı elde edebilmek için ise her yıl 192 gün 24 saat esasına göre nöbet tutmak gerekecek. Bu tempoyla aralıksız 10 yıl çalışan sağlıkçının emeklilik yaşı 2.5 yıl öne çekilecek. Bu da sürdürülebilir bir çalışma temposu olarak görülmüyor.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerdeki doktorlar 67 yaşına kadar çalışabilecekler. 67 yaşından sonra ise işyeri ve hekim isterse birer yıllık uzatmalarla 72 yaşına kadar çalışma imkânı olacak. Sağlık Sen Başkanı Metin Memiş, “Sadece nöbet tutan sağlık personeline, yıpranma payı verilecek olması, sağlık çalışanlarının beklentilerini karşılamayacaktır. Yıpranma herkesin hakkıdır” dedi.
112 acil sağlık hizmetlerinde çalışanları ise ayrı bir sürpriz bekliyor. 112 görevlileri 24 saat çalışıp 48 saat dinlendikleri için mesai dışında da olsa haftada ilk 45 saatlik bölüm normal çalışma kabul edilecek. Bu rakamı aşan süreler yıpranma hesabında dikkate alınacak. Doktorların her an hastaneye gelmek üzere evde tuttuğu “icap nöbetleri” de yıpranma hesabına dahil edilecek.
360 gün çalışma karşılığı kim ne kadar yıpranma hakkı elde ediyor? 60 GÜN: Kurşun ve arsenik işleri, cam fabrikası ve atölyeleri, çimento fabrikaları, kok fabrikalarıyla termik santrallar, alüminyum fabrikaları, döküm fabrikaları, su altı işçileri, itfaiye ve yangın söndürme işlerinde çalışanlar.
90 GÜN: Cıva üretimi işleri, demir ve çelik fabrikaları, asit üretimi yapan fabrika ve atölyeler, radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işler, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı, basın ve gazetecilik mesleğinde çalışanlar, milletvekilleri.
80 GÜN: Maden ocakları, kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yeraltı işlerinde çalışanlar. Fiili hizmet zammına tabi bir işte 1 Ekim 2008 tarihinden sonra çalışmaya başlayan; asker, polis ve yeraltı maden işçileri 8 yıla kadar, diğerleri ise 5 yıla kadar yıpranma hakkı elde ediyorlar. Ancak, elde ettikleri yıpranma sürelerinin yarısı emeklilik yaşından düşülüyor. Emeklilik yaşından düşülebilecek azami süre asker, polis ve madencilerde 3 yıl, diğer çalışanlarda ise 2.5 yıl olarak uygulanıyor.
Sağlık çalışanlarına sağlanan yıpranma hakkı özel hastanelerde veya vakıf üniversitesi hastanelerinde görev yapanları da kapsayacak. Onlar da nöbet tuttukları saatlere göre yıpranma hakkı elde edecekler.
Yıpranma süreleri, kamuda görev yapan sağlık çalışanlarının emekli ikramiyelerine de yansıyacak. Örneğin 5 yıl yıpranma hakkı elde eden ve normalde 30 yıl çalışan birisi, 35 yıl üzerinden emekli ikramiyesi alacak.
Doktorların emekli aylıklarında yapılacak iyileştirmelerden, daha önce emekli olmuş kişiler de yararlanacak. Kamudan emekli olan hekim ve diş hekimlerinin aylıkları 2 bin 100 liradan 3 bin 100 liraya, uzman hekimlerin emekli aylıkları ise 2 bin 580 liradan 3 bin 250 liraya çıkarılacak. Ancak, bunun için yasal düzenleme gerekecek.
Yıpranma hakkından yararlanabilmek için, yıpranmaya tabi işte en az 3 bin 600 gün (10 yıl) çalışmak gerekiyor. Yeraltı maden işçilerinde bu süre bin 800 gün (5 yıl) olarak uygulanıyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?