Sağlığa Evet Derneği, tütün ürünleri üreticilerinin özellikle gençleri ve kadınları hedef alan taktiklerle sigara ve tütün ürünleri kullanımını artırmaya çalıştığını, yeni nesil tütün ve nikotin ürünlerinin alternatif olarak sunulduğu yeni pazarlama faaliyetleri geliştirildiğini açıkladı. Dernek Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’de de faaliyette olan uluslararası bir vakfın, gizli olarak sigara üreticisi bir firma tarafından desteklendiğini, görünürde tütün ürünleri ve sigara kullanımıyla mücadele eden vakfın gerçekte yeni nesil ürünlerin kullanımına yönlendirme yaptığını belirtti. Prof. Dr. Dağlı, halk sağlığı ile tütün endüstrisi çıkarlarının bağdaşamayacağını, vakfın faaliyetlerinin durdurulmasını talep ettiklerini açıkladı.
Dernek tarafından düzenlenen çevrimiçi basın toplantısında konuşan Sağlığa Evet Derneği Üyesi Efza Evrengil ise, dumansız sigara, elektronik sigara gibi yeni ürünlerin piyasaya sunulduğu ortamda, bu tür ürünlerin hukuki düzenlemesine yönelik tütün endüstrisi ile sağlık savunucuları arasında mücadele yaşandığını belirtti.
Efza Evrengil, son on yılda küresel sigara piyasasının yüzde 3 oranında azaldığını hatırlatarak, “Tütün endüstrisinin, yani sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen ulusötesi sigara şirketlerinin, bu gidişata dur diyebilmek için temel stratejisi; yeni nesil tütün ve nikotin ürünleri. Günümüzde bu ürünlerin nasıl düzenleneceği konusunda kıyasıya bir mücadele yaşanıyor. Mücadelenin bir tarafında, ticari çıkarlarının peşinde tütün endüstrisi, diğer tarafında halk sağlığını savunan tütün kontrolü savunucuları var” diye konuştu.
SED: Tütün ve nikotin ürünlerinin olmadığı bir gelecek kurmalıyız
E-sigara, ısıtılan tütün ürünü, bunların hibrit türevi ürünlerin birkaç yıl önce KOBİ ölçekli firmalarca pazara sunulurken, bu firmaların endüstrinin büyük firmalarınca satın alındığını belirten Efza Evrengil, aksi yöndeki söyleme rağmen bu ürünlerin de birey ve toplum sağlığına olumsuz etki ettiğini kaydetti.
Ürünlere yönelik endüstrinin “zarar azaltım ürünü” veya “potansiyel zarar azaltım ürünü”, hatta “bırakmaya yardımcı ürün” diye pazarladığını anlatan Evrengil, “Tamamı bilimsel dayanaktan yoksun iddialar. Endüstri yatırımcıları ile yaptığı iletişimde, dünyadaki 1 milyardan fazla tütün kullanıcısını işaret ederek, yeni ürün pazarlaması için büyük hacimsel fırsat olduğu müjdesi veriyor. Onlar açısından, bütün mesele, sigaradaki daralmayı fırsata çevirmek” dedi.
Bu tür ürünlerin de yasaklamaya konu edilmesini talep ettiklerini kaydeden Efza Evrengil, şunları söyledi: “Yasaklama ile kastımız çok net ve basit bir düzenlemedir. Diyoruz ki, tüm yeni tütün ve nikotin ürünlerinin, bütün aksamlarıyla birlikte, üretimi, iç ve dış ticareti, piyasaya arzı ve satışı yasaklansın, cezai yaptırımlar belirlensin. Bunu sadece biz söylemiyoruz. DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin taraflar konferansı da önde gelen uluslararası kurumlar da aynı şeyi savunuyor, ülkelere satış yasağı tavsiyesinde bulunuyorlar. Zaten, aklı başında olan hiçbir hükümet, hiçbir sağlık bakanlığı, piyasaya yeni tütün ürünü girişi istemez, buna izin vermez.
Ürün çeşitliliğinin tüketimi arttırdığını bilir. Özellikle genç nüfusta tütün kullanımının önlenmesi gerektiğini bilir. Aromalı ürünlere hayır der. Piyasada alternatif ürünlerin olmasının dual kullanımı teşvik edeceğini bilir. Öyleyse, bu ürünlerin bir ülkenin piyasasına girişi ancak tütün endüstrisi müdahalesi ile olur. İşte, asıl sorunumuz bu müdahaledir. Tütün kontrolü ve tütün endüstrisi bir arada duramaz, bunlar birbirinin antitezidir.”
Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tanzer Gezer de konuşmasında elektronik sigaranın 1930’larda icat edildiğini ancak sigara kullanımının çok yüksek olması nedeniyle rafa kaldırıldığına değinerek, sigara tüketiminin azalmasıyla tekrar gündeme getirildiğini belirtti. Tezer, bunda sigaraya karşı kısıtlayıcı önlemlerin rol oynadığını ifade ederek, “Endüstrinin aklına çekmecesinde tuttuğu “alternatif” ürünler ve “zarar azaltma” stratejisi geliyor. TKÇS’nin kabul edilmesinden sadece üç yıl sonra, endüstri Nisan 2006’da Avrupa’da, Ağustos 2006’da ise Amerika’da e-sigarayı piyasaya sürüyor” dedi.
Tanzer Gezer, DSÖ’nün 2008’de e-sigarayı meşru bir sigara bırakma yardımcısı olarak görmediğini ilan ettiğini, endüstrinin bu yöndeki söylemleri kullanmaması gerektiğini açıkladığını vurguladı. Tütün kullanımının ciddi sağlık sorunlarına yol açmanın yanı sıra bir kamu politikası meselesi olduğuna işaret eden Tanzer Gezer, tütünü bırakma ve tütün kullanımını kontrol altına almaya yönelik politikalar geliştirilirken, bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini söyledi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?