Aşağıda okuyacağınız çalışma da bunlardan biri. Bu çalışma kelliği ortadan kaldırma konusundan oldukça iddialı görünüyor. Plos Biology dergisinin 8 Mayıs 2018 tarihli sayısında yayınlanan bu heyecan verici araştırmanın ayrıntılarına geçmeden önce bu araştırmanın konusu olan ve erkeklerde en yaygın görülen Androgenetik alopesi hakkında ön bilgi vermek gerekiyor ama Androgenetik alopesi konusuna geçmeden makalede sıkça geçen Saç folikülü ve saç anatomisine de kısaca değinmemiz gerekiyor.
Saçın deride tutulmasını sağlayan, saç kökünü çevreleyen, cildin dışından içeriye doğru uzanan huni şeklindeki yapılardır.
Saç folikülünü enine kesersek iki tabakadan oluşutuğunu görülürüz
Saç foliküllerine saçı besleyen bazı salgı bezleri açılır. Bunun dışında saçın ciltte dik durmasını sağlayan Musculus arrector pili adında ince kaslar saç anatomisinde yer alır. Ayrıca yağ ve bazı koku maddeleri saç foliküller tarafında üretir. Kısaca özetleyecek olursak saç folikülü saçın canlı kalmasını sağlayan olmazsa olmaz yapıdır.
Saç dökülmesi neden olur, nasıl önlenir? En etkili tedavi yöntemleri
Saç dökülmesinin en yaygın şeklidir. Hem erkeklerde hem de kadınlarda tüm saç dökülmesi vakalarının yaklaşık % 95’i Androjenik alopesi(AGA) oluşturur.
Erkek hormonlarının neden olduğu saç dökülmesidir. Erkek cinsiyet hormonu androjene bağlı olarak saç foliküllerinin duyarlılığının artması sonucu ortaya çıkar. Bu dökülme genetik olarak önceden programlanmış bir dökülmedir ve bu tip saç dökülmesinde yaş önemli rol oynar.
Androgenetik alopesi saç dökülmesinin genetik sebepleri ve biyokimyasal mekanizmaları tam olarak bilinmese de genlerin dahil olduğu ve saç köklerinin erkek cinsiyet hormonu testosterona karşı aşırı duyarlılığının önemli rol oynadığı artık biliniyor. Yani saç kökleri vücudun kendi hormonu testosteron dan gelen DHT ‘a (Dihidrotestosteron) bir şekilde aşırı duyarlılık geliştiriyor ve DHT sınırlı olan saç köklerini azaltıyor. Sonuç olarak saçlar bu süreçte daha hızlı dökülüyor. (Bu durum hem erkek hem de kadınlar için geçerli. Genellikle bu değişim 30 ila 40 yaşları arasında başlıyor)
Bilimde bir araştırmanın sonucu veya yan bulguları bazen konuyla hiç alakası olmayan bambaşka bir alanda araştırmaya ilham kaynağı olabiliyor.Saç dökülmesi ile ilgili bu araştırma için de böyle bir ilham kaynağının ürünüdür diyebiliriz.
Araştırmanın kısa bir hikayesi: Manchester Üniversitesi’nden Nathan Hawkshaw ekibi, saç dökülmesine karşı etkili bir ilaç arayışı içindeyken, doku ve organ transplantasyonu sonrası bağışıklık sistemini baskılayıcı olarak kullanılan Cyclosporin A adındaki ilacın yan etkisinin hastalarda istenmeyen kıllanmalara sebep olmasi Hawkshaw ekibine bu ilacın kellik tedavisinde bir umut olabileceği fikrini oluşturdu ve ekip Cyclosporin A adlı ilacı mercek altına aldılar.
Hawkshaw ve ekibi ilk önce laboratuvarda saç foliküllerinin bulunduğu kültüre Cyclosporin A ilave ettiler ve ardından saç kök hücrelerinin gen aktivitesini analiz ettiler.
Sonuç: Yapılan araştırma sonunda Cyclosporin A nın bağışıklık sistemini bastırıcı etkisinden bağımsız olarak özellikle saç köklerinde bulunan SFRP1 adındaki proteinin üretimini baskılandığını tespit edildi.
Konuyla ilgili yapılan ileriki deneylerde SFRP1 proteininin saç büyümesi için doğal bir “Fren” olduğu ve bu proteinin saç köklerinde bol miktarda bulunması durumunda saç kökünün büyüme döngüsünde kırılmalara yol açarak saçların büyümesinin engellendiği tespit edildi.
Yapılan deneylerin gösterdiği başka olumlu bir şey daha var ki, o daha da güzel. Cyclosporin A, SFRP1 nin oluşturduğu fren mekanizmasını açarak saç dökülmesini durdurdu ve dökülen saçların yerine yenisi çıktı. Hawkshaw açıklamasında Cyclosporin A ‘in bağışıklık sistemini bastırma özelliğinden dolayı saç tedavide ilaç olarak kullanılmasının çok tehlikeli olabileceğini belirtiyor. Bu nedenle Cyclosporin A nin tedavide kullanılmasının uygun olmadığını ama bunun yerine SFRP1 proteinini inhibe eden daha tolere edilebilir ilaçları araştırdıklarını ve bunu da bulduklarını belirtti.
Konuyu kısaca özetleyecek olursak; Hawkshaw ve ekibi genetik kaynaklı Androjenik alopesi saç dökülmesine sebep olan SFRP1 potenini baskılayan ve yan etkisi olmayan iyi bir madde buldular.
Yapılan yoğun çalışmalar sonucu osteoporoz tedavisi için geliştirilen WAY-31660 adında bir ilâcın Cyclosporin A yerine kullanılabileceğine karar verildi. Laboratuvarda yapılan kültür çalışmalarında bu maddenin de tıpkı Cyclosporin A gibi SFRP1 protenini baskıladığı ve iki gün gibi kısa bir sürede etki göstererek saç folikülünü canlandırdığı ve saç şaftını büyüttüğü tespit edildi. Ayrıca yapılan tespitler arasında WAY-31660‘nin Cyclosporin A den daha çabuk ve daha etkili olduğu, hatta saç kökünde keratin üretimini ölçülebilir bir şekilde arttırdığı görüldü.
Ancak saç dökülmeleri tedavisinde en büyük zorluk saç folikülünün aktif büyüme fazını uzatmaktır. Oysa saç dökülmelerinde saç kökleri erken ve kalıcı olarak dinlenmeye başlar ve bu sürecin sonunda saç dökülmesi kaçınılmaz olur. Bu yüzden WAY-31660 nin saç folikülünün aktif büyüme fazını uzatıp uzatmadığını test etmek gerekiyordu. Yapılan açıklamada deneyin başlamasından altı gün sonra tedavi edilen saç foliküllerinin yüksek oranda aktif büyüme fazına ulaştığı bildirildi.
WAY-31660, saç dökülmesini durdurma ve büyümesini teşvik etme konusunda oldukça iyi görünüyor. WAY-31660`ın aynı zamanda SFRP1 proteinini bloke etme konusunda çok seçici olması ve nispeten tolere edilebilir ve az sayıda yan etkisinin olması bu konudaki umutları güçlendiriyor. Ancak, WAY-31660`ın piyasaya ilaç olarak çıkarılması için etkili ve güvenli olup olmadığının test edilmesi gerekiyor bunun için de bir dizi klinik deneylere ihtiyaç var. Biraz sabır…
Kellik ili ilgili hazırlanmış diğer makale
Mehmet Saltuerk
++++++++++++++++++++++++ Dipl. Biologe Mehmet Saltürk The Institute for Genetics of the University of Cologne ++++++++++++++++++++++++
Kaynak: Identifying novel strategies for treating human hair loss disorders: Cyclosporine A suppresses the Wnt inhibitor, SFRP1, in the dermal papilla of human scalp hair follicles
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?