REM Uykusu davranış bozukluğu’ bazı nörolojik hastalıkların öncü belirtisi olabilir

Yazan Hatice Pala Kaya
5 Aralık 2022  |   Kategori: Güncel / Literatür, Psikiyatri / Nöroloji Print

REM uykusu sırasında görülen rüyaların içeriği ile uyumlu olarak, kişinin kendisine ve çevresine zarar veren, şiddet içeren davranışlarda bulunmasının bazı nörolojik hastalıkların öncü belirtisi olabileceğini söyleyen Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Utku Oğan Akyıldız, rüya görürken oluşan davranışların gelecekteki nörolojik hastalıkların belirtisi olabileceğini vurguladı. REM uykusu esnasında bireylerin tekme atma, yanındaki kişinin boğazını sıkma, duvara yumruk atma, kavga etme gibi rüyalarına uygun davranışlar sergileyebildiğini belirten Dr. Akyıldız, bu semptomların görüldüğü ve ‘REM uykusu davranış bozukluğu’ tanısı konulan kişilerde ilerleyen yıllarda nörodejeneratif hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğuna dikkati çekti.

Antalya’da gerçekleştirilen 58. Ulusal Nöroloji Kongresi’nde Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’ya açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Akyıldız, rüyalara yönelik araştırmaların yeni sayılabileceğini belirterek, Non-REM ve REM uykusu sırasında farklı türde rüyalar görüldüğünü ancak temelde uyku ve rüyaların bireylerin bellek oluşumunun bir parçası olduğunu vurguladı.

Uykunun en önemli fonksiyonunun olan şeyler hakkında belleğin oluşumunu, kalıcı hale gelmesini sağlama olduğunu vurgulayan Akyıldız, Non-REM rüyaların bellekten yoğun olarak beslenen rüyalar olduğunu, görüntüleme yöntemleriyle yapılan izlemelerde bu aşamada beynin bellekle ilişkili yapılarının aktif hale geldiğinin gözlendiğini kaydetti.

Prof. Dr. M. Akif Topçuoğlu: Nöroyoğun bakım üniteleri kritik hastalar için fark yaratıyor

Uyku dönemlerinin temel olarak, göz hareketlerinin yoğun olduğu REM ve hızlı göz hareketlerinin gözlenmediği Non-REM olarak ikiye ayrıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Akyıldız; REM döneminde daha çok uçma gibi, hareket etme, gerçek dışı, “olmayacak şeyler”in yaşandığı, duygu yoğun rüyaların görüldüğünü, Non-REM dönemde ise daha çok bireyin günlük yaşamıyla ilgili olan rüyalar görüldüğünü vurguladı.

Bazen olumlu, bazen kabus vb. kötü unsurları içeren duygusal ağırlıklı REM dönemi rüyalarının genellikle sabaha karşı görüldüğünü vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Akyıldız, “Rüyalarda asıl sonuç, olan şeyler hakkında bize bilgi verir. Uykunun en önemli fonksiyonu, aslında bellek, belleğin oluşumu, belleği kalıcı hale getirmemizdir. Rüyalar da bu fonksiyonları yerine getiriyor ve biz rüyaları bu yüzden görüyoruz. Örneğin; NON-REM evresinde görülen rüyalar, bellekten yoğun olarak beslenen rüyalar ve çalışmalar da onu gösteriyor. NON-REM rüyaları sırasında bellek ile ilişkili yapılarımız aktif hale geliyor” dedi.

Rüya görürken oluşan davranışlar gelecekteki nörolojik bir hastalığın belirtisi olabilir

“Rüyayı oynama davranışlarının” REM uykusu davranış bozukluklarının önemli bir işareti olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Akyıldız, bu dönem uykunun heyecanlı, atlamalı, hatta kavgalı, daha hareketli rüyalar olduğunu hatırlattı.

Fizyolojik olarak rüya aşamasında vücudun “felç durumunda” olması gerektiğini, vücudun kasları felce uğratarak rüyayı oynamayı engellediğini kaydeden Yrd. Doç. Dr.  Akyıldız, bunun olmadığı, sadece hareket değil, küfür, bağırma vb. durumlara ilişkin şu bilgileri verdi: “Bu felç durumu ortadan kalkarsa, o zaman artık rüya oynanmaya başlıyor ki, işte bu bir patolojik durumdur, REM uykusu davranış bozukluğu dediğimiz hastalıktır. Örneğin; rüyada kişiye köpek saldırıyor, köpeğe tekme atarken yanında yatan eşine tekme atıyor. Veya bir hırsız ile kavga ediyor, o sırada kendine ya da yatak arkadaşına zarar veriyor.

Bu önemli bir bozukluk. Ayrıca bu duruma neden olabilecek ilaçlar var. Başka uyku hastalıkları da buna neden olabiliyor ama artık günümüzde şunu biliyoruz: Böyle bir hastalık varsa, gelecekte ortaya çıkabilecek – gelecek dediğim, 10-15 sene sonrasıdır- bazı nörodejeneratif hastalıkların erken dönem bulgusudur. Parkinson hastalığı gibi, Lewy cisimcikli Demans gibi veya bir hareket bozukluğunun multisistem atrofi gibi hastalıkların erken bulgusu olarak ortaya çıkıyor.”

Uyku ile ilişkili hastalığınız varsa, nöroloji uzmanına başvurun

REM uykusu davranış bozukluğunun genellikle erkeklerde daha sık görüldüğünü ifade eden Yrd. Doç. Dr. Akyıldız, erkeklerin daha şiddet içeren şekilde davranışlar gösterdiğini, bazen konuşup, bazen bağırdığını, kadınların ise ağlama, inleme gibi davranışlar sergilediğini anlattı.

Prof. Dr. Özbabalık: Alzheimer tedavisinde ikinci ilaç yolda, çalışmalar umut veriyor!

Yrd. Doç. Dr. Akyıldız sözlerine şöyle devam etti: “Uyku, beynin bir fonksiyonu ve beyin ile ilgilenen branş da nöroloji. Uyku hastalıkları nöroloji branşını ilgilendirir. Uyku ile ilişkili hastalığınız varsa, başvuracağınız kişiler nörologlar olmalı. Uykuda rüyasını oynayanlar, bağıranlar, küfür edenler bunun bir uyku bozukluğu olduğunu ve belki de gelecekte oluşabilecek hastalıkların erken bulgusu olduğunu akıllarına getirmesi gerekiyor.”

Sabah ola hayrola” atasözünün gerçekçi yönü var

Yrd. Doç. Dr. Utku Oğan Akyıldız, önemli kararlar öncesi iyi bir uykunun daha isabetli karar vermeye yardımcı olduğunu da vurguladı. “Sabah ola hayrola” atasözünü hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Akyıldız, “REM dönemine girdiğiniz zaman o rüyayla birlikte o duygunun, o belleğin emosyon kısmı, duygu kısmı ortadan kalkıyor, saf bir bellek haline geliyor. Bir laf var, yarın ola hayrola. Bir kısmı doğru, psikiyatristler de bunu öneriyor: “Ani karar vermeden önce yatıp uyuyun, güzel bir uyku çekin, yarın daha doğru kararı vereceksiniz’ diyorlar. Bundaki asıl amaç, bellek konsolidasyonu dediğimiz hem belleğin oluşumu, hem de REM rüyasının bize bazen doğru karar verdirmeyen o duygusal yükünün ortadan kaldırılması amacını güdüyor. Temel olarak rüyaların yaptığı şey bu. Özellikle REM rüyaları beynin daha yaratıcı olmasını sağlıyor” dedi.

Fazla rüya görmek, sağlıksız uyku demek

Herkesin rüya gördüğünü, bazı kişilerin ise çok rüya gördüğünü vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Akyıldız, rüyaları hatırlamanın uyanma reaksiyonlarıyla ilgili olduğunu belirtti. Beynin belli bölgelerinde beyin dalgalarının hızının arttığını, kısa uyanmalar oluştuğunu, bunun sonucunda da rüyaların hatırlanır hale geldiğini anlatan Akyıldız, “Sağlıklı bir uykumuz varsa, genellikle rüyaları hatırlamayız. Sık sık rüyaları hatırlıyorsak, bu belki de uykumuz sık sık bölündüğü için diyebiliriz. Sağlıklı bir kişi, ‘rüya görmüyorum, rüyalarımı hatırlamıyorum’ diye üzülmesin. Demek ki uykusu çok sık bölünmüyor. Belki de bu daha sağlıklı” diye konuştu.

Çok kabus görme uyku bozukluğu problemi

Yrd. Doç. Dr. Akyıldız, çok kabus görme şikayetlerinde özellikle anksiyete bozukluğu, posttravmatik stres bozukluğu gibi durumlarda REM dönemi uykunun önem taşıdığının altını çizerek, REM döneminde belleğin duygusal kısmının ortadan kalkıp daha saf hale geldiğini, posttravmatik stres sendromu sonrasında REM uykusunun daha iyi olmasının stres bozukluğunu engelleyeceğini kaydetti.

Rüyada 7 yaşına kadar çocuklar kendilerini izleyici olarak görüyor

Yrd. Doç. Dr. Utku Oğan Akyıldız, rüyaların yaşla birlikte değişim gösterdiğini, çocukluk ve erişkinlik dönemlerindeki rüyalarda farklılıklar olabildiğini, çocukların 7 yaşına kadar rüyalarında genellikle izleyici konumda olduğunu belirterek, “Farkındalık arttıkça, kendini bir kişi olarak görmeye başlayınca, rüyalar içinde artık o olayı yapan kişi olarak ortaya çıkıyor. Mesela; küçükken arabayla yolculuk yaparken, arabada arkada oturan ve gözleyen bir rüya görüyor. Ama yaşı büyüyünce, artık arabayı kendisi kullanıyor” dedi.

Rüyalarda hayvanlarla ilgili olarak yılan, köpek vb. tehdit unsurlarının da çok görüldüğünü hatırlatan Akyıldız, bunun insanın evrim sürecindeki tehditlerle ilgili olabileceğini kaydetti.

 

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla