Reflü, midede bulunan asit ve safra sıvısını içeren gıda karışımının yemek borusuna gelerek temas edip hasar vermesi nedeniyle gelişir. Yaygın görülen bir sağlık sorunudur. Reflü çok uzun sürebilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde bozabilir. Göğüste yanma hissi olur, sırta ve boğaza yayılabilir. Bu yanma yemeklerden 30 dakika sonra başlar, egzersiz ve öne eğilmekle artar. Ayrıca aşırı geğirme, hazımsızlık, uzun süreli öksürük, kusma, sırt ağrısı, ağza acı ve ekşi sıvı gelmesi ve ses kısıklığı gibi belirtileri de olabilir. Günümüzde reflü, ilaç ve cerrahi gibi pek çok farklı yöntemle başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir.
İçindekiler
Reflü, Gastro Özofageal Reflü hastalığı yada GÖRH olarakta bilinir, kısaca midede bulunan asit, safra ve pankreas sıvısını içeren karışımının yemek borusuna kadar gelerek zarar vermesi sonucunda gelişir. Yemek borusunun alt ucunda mide içeriğinin yemek borusuna geçişini engelleyen bir kapak mekanizması vardır. Reflü hastalarında bu mekanizma gevşer. Bu durum sıklıkla mide fıtığıyla birlikte yaşanır.
Reflü diyeti nasıl yapılır? Reflüye iyi gelen besinler ve çaylar
Göğüs ağrısı nedeniyle hastaneye başvuran hastaların %50’sinde reflü saptanmaktadır. Reflüde ağrı aniden başlar ve saatlerce sürer, uykudan uyandırır, daha çok yatarken ve uyurken meydana gelir. Antiasit ilaçlar ve yiyeceklerle ağrı hafifler, sırt üstü yatma ve öne eğilmede artar.
Ağrıya ilaveten ağıza ekşi su gelmesi sık rastlanan belirtidir. Boğazda ve ağızda kötü bir tat ve yanma bırakır. Genellikle yemek sonrası nadiren de yemek sırasında meydana gelir. Sürekli boğaz temizleme ihtiyacı, ses kısılması, sık sık farenjit veya larenjit sorunu olan kişilerin çoğunda esas neden reflüdür. Yine müzmin öksürüğü olanların yarısında reflü hastalığı olduğu saptanmıştır. Astım ile reflü birlikte ise biri diğerini kötüleştirir. Reflüden şüphelenilen hastaların bazısında ise kalp ağrısından ayrılması imkansız göğüs ağrısı meydana gelir.
Reflü hastaları nelere dikkat etmeli? Korunma ve tedavi için öneriler
Yukarıda belirtilen yakınması olan kişilerin reflüden şüphelenerek bir hekime başvurması önerilir. Teşhis için kullanılan yöntemler:
Bazı durumlarda sağlıklı kişilerde de mide içeriğinde özofagus reflüsü olabilmektedir. Eğer reflü 24 saatlik total sürenin %4’ünden daha kısa sürüyorsa herhangi bir semptoma yada özofagus mukoza hasarına neden olmaz. Sağlıklı kişilerde özellikle yemek sonrası ortaya çıkan fizyolojik sınırlardaki bu reflü, normal olarak kabul edilir.
Fizyolojik sınırları aşarak semptomların ortaya çıktığı ve yaşam konforunun etkilendiği aşamada hastalık belirtileri görülmeye başlamıştır. Reflünün ortaya çıkardığı yukarıda saydığımız semptomlar mide içeriğinin ve asidin özofagusa zarar verici etkilerinin başladığını işaret etmektedir. Bu tablo gelişince öncelikle tıbbi değerlendirme, özel testler ve gastroskopi sonrası uygun tedavinin planlanması gerekmektedir.
Reflü Hastalığı, özofagusta ve özofagus dışında yarattığı sorunlarla yaşam konforunu önemli ölçüde azaltır. Bu nedenle tedavi başlıca semptomların giderilmesi ve komplikasyon gelişiminin önlenmesi amacına yöneliktir. Öncelikle yaşam biçimini düzenleyen ilaç dışı tedaviler medikal tedaviye ek olarak uygulanmalıdır. Doktor, hastalığın şiddetine göre, ilaç tedavisi veya ameliyat önerebilir. Ayrıca reflü diyeti ve yaşam tarzı değişikliği de önerebilir.
Semptomların olduğu dönemde kullanılacak asit giderici (antiasit) ilaçlar ve proton pompası inhibitörleri (PPİ) ile mide asit seviyesini düşürerek etki göstermektedir. Tekrarlayan göğüs arkası yanmaları, yaşam düzenleyici tedbirlere rağmen semptomları geçmeyen, kısa süreli tedaviye rağmen sık nükseden hastalarda uzun süreli tedavi gerekmektedir. Gastroözofageal Reflü hastalarının ancak %30’u ömür boyu ilaç içmek zorunda kalır. Sürekli ilaç kullanmanın yan etkileri ve maliyet problemleri düşünüldüğünde, bu hasta grubunda kalıcı tedavi sağlayan laparoskopik reflü cerrahisi tek alternatif olarak kabul görmektedir. Laparoskopik cerrahinin başarı oranı %90’dır.
Gaviscon nedir? Ne için ve nasıl kullanılır? Yan etkileri nelerdir?
Mide fıtığı veya reflüde ameliyat; sürekli ilaç içmek zorunda kalan, ilacı kestiğinde semptomları tekrarlayan, ilaca rağmen özofagustaki yaraları geçmeyen ya da ilaç kesildikten hemen sonra tekrar yaralar açılan, özofagus yüzeyinde ileri derecede hücresel değişiklik gösteren kişilere ve özellikle de genç yaş grubundaki hastalara önerilir. Günümüzde Laparoskopik reflü cerrahisi ile mide girişindeki açıklık kapatılır ve onu takiben mide fundusunun özofagus etrafına sarılarak sabitlenir. Laparoskopik olarak en fazla Nissen funduplikasyonu uygulanırken farklı açılarda sarılma işlemi de yapılır.
Belirli gıdalar ve aşırı yemek, mide asidi üretimini arttırarak reflü şikayetlerine neden olabilir. Bazı gıdalar ise mide ve yemek borusu arasında bulunan, mide asidinin yemek borusuna çıkmasını engelleyen özofagus kasının zorlanmadan işlevini yerine getirmesine yardımcı olur. Zayıflayan özofagus kası özellikle yağlı ve kızarmış gıdalar, domates içeren yiyecekler, çikolata, kafeinli içecekler ve alkol nedeniyle düzgün çalışmayabilir.
Reflüye yakalanmamak için dikkat edilmesi gereken 10 yiyecek!
Bu yiyecek ve içecekler reflü ağrılarının artmasına yol açabilir. Bunun nedeni, bu gıdaların mide asidi üretimini arttırması ve sindirilmelerinin uzun sürmesidir. Uzmanların reflüsü olanlara tavsiye ettiği yiyecekler genellikle sindirimi kolay ve aşırı mide asidine neden olmayacak yiyeceklerdir.
Aşağıdaki gıdalar mide asidini artırmadığı için reflüyü tetiklemez ve reflü hastaları tarafından güvenle tüketilebilirler:
Muzun faydaları nelerdir? Muz kaç kaloridir? Sağlıklı tarifler
Bitkisel kaynaklardan alınan protein mide ve yemek borusu arasındaki asit geçişini engelleyen özofagus kasını zorlamaz ve reflüyü tetiklemez. Hayvansal gıdalardan alınan protein yerine protein bakımından zengin fasulye (özellikle siyah fasulye) ve mercimek tüketmek reflü belirtilerinin azalmasına yardımcı olur. Siyah fasulye ayrıca sindirim ve genel sağlık için önemli lif, folat ve antioksidanlar içerir.
Lifli besinler sindirim sırasında aşırı mide salgılanmasını engeller ve reflü riskini azaltır. Beslenmenize tam tahıllı gıdaları, lif bakımından zengin meyve ve sebzeleri ekleyerek reflü nedeniyle yaşanan ağrıları hafifletebilirsiniz. Muz, elma, şeftali, armut, kavun ve çilek bir reflü diyetinde tavsiye edilen meyvelerdir. Ancak lifli olmalarına karşın aynı zamanda asitli olan portakal ve greyfurt gibi meyveler asit reflüye neden olabilir.
Lifli besinlerin sağlığa faydaları ve en çok lif içeren gıdalar
Domates dışında kalan tüm sebzeler reflü hastalarına önerilmektedir. Tabii sebzelerle hazırlanan yemeklerin az yağlı olması ve sebzeleri salata şeklinde tüketecekseniz salata sosu kullanmamanız tavsiye edilir. Özellikle lahana gibi omega 3 yağ asitleri, vitamin ve mineralce zengin sebzeler reflü tedavisine yardımcı olur.
Hamilelik döneminde en çok mide şikayetleri görülmektedir. Bunların en başında da reflü gelmektedir. Hamilelikte reflü rahatsızlığına çok rastlanmasının sebebi, hamilelik döneminde yoğun olarak salgılanan progesteron hormonunun yemek borusu ile mideyi ayıran ve genelde kapalı durması gereken kapakçığı gevşetmesidir. Bunun sonucunda yiyecekler ve mide asidi yutak borusuna ve boğaza kadar geri gelmeye başlar. Bebeğin büyüyerek mideye baskı yapması da bu durumu kolaylaştırır.
Bebeklerde reflü, yemeğin bebeğin midesinden geri gelmesine ve bebeğin bunu tükürmesine neden olur. Bu durum nadiren ciddiyet taşır ve bebek büyüdükçe azalma eğilimdedir. Bebek reflüsünün 18 aylıktan sonra devam etmesi nadir görülür. Sağlıklı bebeklerin günde birkaç kez reflü yaşaması normaldir. Bebek sağlıklı büyüdüğü sürece endişelenmeye gerek yoktur. Reflü bazen nadir de olsa alerji, sindirim sistemindeki tıkanma veya gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) gibi tıbbi bir sorunun işareti olabilir.
Çocuklarda reflü hastalığı, basit kusmalar şeklindedir ancak özellikle süt çocuğu döneminde “ani çocuk ölümü” sendromu sorumlusu olabilmektedir. Çocukluk döneminde duruş bozukluğu, büyüme gelişme geriliği, kansızlık, zatürre atakları, solunum yolu hastalıkları, yeni doğanda boğulma atakları da reflünün başvuru nedenleri arasındadır. Çocukluk çağı astımının üçte birinin altında reflü yatmaktadır.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Gastroesophageal Reflux,2- Heartburn and GORD),3- Gastroesophageal Reflux Diseases4- Gastroesophageal reflux: Cause and treatmentYAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?