Erkeklerde prostat kanseri görülme sıklığının yaşla beraber ciddi şekilde arttığını söyleyen Üroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Halil Başar, “Türkiye’de her yıl yaklaşık 35-40 bin civarında erkek prostat kanserine yakalanıyor ancak bunların sadece 5-6 bin kadarı erken aşamada hekime başvuruyor. Bunun en önemli nedeni, erken tanı ve tarama yöntemlerinin yeterince farkında olunmaması. Erken teşhis edildiğinde prostat kanseri tedavisindeki başarı ve kür şansı %90’ların üzerindedir. Bu şansı yakalayabilmek için yapılması gereken tek şey, 50-70 yaş grubundaki erkeklerin PSA testi yaptırmasıdır” dedi.
Prof. Dr. Başar, bu konudaki farkındalığı arttırmak ve hastalığın tanı, tedavi ve takibinde “Mükemmeliyet Merkezi” oluşturabilmek amacıyla, Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği olarak, “Prostat Kanseri Tarama ve Takip Polikliniği”ni hizmete açtıklarını söyledi.
Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, polikliniğin açılışında yaptığı konuşmada, poliklinikle prostat kanseri şüphesi veya teşhisi bulunan, 50 yaşın üstündeki prostat yakınmaları olan hastaların daha hızlı ve özelleşmiş bir yapıda hizmet almasının amaçlandığını kaydetti.
Hastaların hem takiplerinin, hem tedavilerinin multidisipliner bir şekilde yapılabilmesi ve mükemmeliyet merkezi felsefesinde çalışması için bu hastalığa özel bir poliklinik açtıklarını bildiren Prof. Dr. Altuntaş, “Prostat Kanseri Tarama ve Takip Polikliniğimiz, sadece prostat hastalarının taramasını, tanısını, takibini ve bütün süreçlerini yönetecek. Yine üroloji kliniğinin koordinasyonunda, radyasyon onkolojisi, genetik ve yaşam kalitesini artıran nutrisyon ünitesi, palyatif bakım, onkolojik rehabilitasyon gibi diğer kliniklerle multidisipliner bir çalışma ekibi oluşturulmuş ve bu felsefede çalışacak. Prostat kanseri olan veya prostat taraması olan hastaların hiçbir şekilde hastanenin diğer birimlerinde beklememesi sadece bu poliklinikte bütün işlerini herhangi başka bir yere gitmeden çözebilmesi sağlanacak” dedi.
Prostat kanseri neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri
Prostat kanserinin erkeklerde görülen tüm kanserlerin %36’sını oluşturduğunu ve çoğu 65 yaş üzeri olmak üzere her 8 erkekten birinde hayatının herhangi bir devresinde ortaya çıkabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Halil Başar, erken tanı ve tarama programlarının önemine işaret etti. Prostat kanseri tanısında en yaygın kullanılan yöntemin PSA testi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Başar, “Bu test için yalnızca kan verilmesi yeterli. Kanda bakılan PSA bize prostat kanseri hastalığını yakalayabilme ve erken evrede tedavi edebilme şansını verir. Bu üç harf belki hayat kurtarıcı olabilecek” diye konuştu.
Erken teşhis edildiğinde prostat kanseri tedavisindeki başarı ve kür şansının %90’ların üzerinde olduğunu vurgulayan Prof. Halil Başar, “Bu şansı yakalayabilmek için yapılması gereken tek şey, 50-70 yaş grubundaki erkeklerin PSA testi baktırmasıdır. Hastalık, yüzde 70’in üzerinde 65 yaş üzerindeki kişilerde görülüyor. Polikliniğimizde, ağırlıklı olarak 50-70 yaş arasındaki erkekleri taramaya alacağız. Bu yaş aralığındaki erkekleri polikliniğimize en azından bir PSA testi yaptırmaları için bekliyoruz” dedi.
Prof. Dr. Başar, ileri yaşın yanında genetik yatkınlığın da prostat kanseri için önemli bir risk faktörü olduğunun altını çizerek, ailede prostat kanseri öyküsü varsa bu riskin 40’lı yaşlara kadar indiğini belirtti. Başar, “Ailede ciddi prostat kanseri varsa, mesela; kişinin babasında, amcasında prostat kanseri varsa, bu kişilerde taramayı belki 45 yaştan itibaren başlatabiliriz. Burada en önemli nokta, insanların bilinçli olması ve düzenli kontrollere gelerek taramalarının yapılması” bilgisini verdi.
Prostat Kanseri Tarama ve Takip Polikliniği ile daha çok hastayı erken evrede yakalayabilmeyi amaçladıklarını, hastaların MHRS’den randevu alma ihtiyacı duymadan, doğrudan başvurabileceğini ve takiplerinin poliklinikte yapılacağını belirten Prof. Dr. Başar, şunları söyledi: “Polikliniğimizde ilk başlangıçta PSA testi yapılacak. Eğer şüphe görülürse, multiparametrik MR görüntüleme ve prostat biyopsisiyle tanıya gidilecek.
Prostat kanseri tanısı konulduysa, medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi, nükleer tıp, patoloji ve radyoloji klinikleriyle birlikte multidisipliner konseyde görüşüp, hastalarımızın en uygun tedavisinin ne olacağını tartışıp, ona göre tedavilerini planlıyoruz. Daha sonraki kontrol ve takiplerine yine polikliniğimizde devam edeceğiz. Hastalarımız PSA testiyle başlayıp, MR görüntüleme ve prostat biyopsiyle varılan tanıdan, multidisipliner konseylerde planlanan tedaviye ve sonrasında düzenli takip yapılan bir ‘Mükemmeliyet Merkezi Hizmeti’ne sahip olacaklar ve kendilerini daha bir güvende hissedeceklerdir.”
Prostat kanserinin, dünya kanser verilerini içeren GLOBOCAN 2022 raporunda erkeklerde en sık rastlanan birinci kanser olarak saptandığını belirten Ankara Onkoloji Hastanesi Üroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Halil Başar, geçmişte prostat kanserinin akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkta görüldüğünü, günümüzde ise ilk sıraya yükseldiğini kaydetti.
Görülme sıklığı açısından akciğer kanserinden sonra gelen prostat kanserinde ibrenin tersine döndüğünü ve birinci sıraya yükseldiğini açıklayan Prof. Dr. Halil Başar, şunları kaydetti: “Akciğer kanserlerinin dünyada görülme sıklığı yüzde 12’lerdeyken, prostat kanserinin dünyada görülme sıklığı yüzde 20’lerin üzerinde. Şu anda tersine döndü ve birinci sıraya yükseldi. GLOBOCAN diye kanser istatistiği yapan bir kuruluş var.
Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: Yenilikçi tedaviler kansere karşı başarı oranlarını artırıyor
Dünya kanser verilerini içeren GLOBOCAN 2022 değerlendirmelerine göre, artık prostat kanseri sıklığı %21’lerde ama akciğer kanserinin görülme sıklığı %12’lerde. Konunun iyi tarafı ise, PSA testleri sayesinde prostat kanserini erken evrelerde yakalamaya başladık. Dolayısıyla erkeklerde prostat kanserlerinden ölüm önceki yıllarda ikinci sıradayken, şimdi artık beşinci, altıncı sıralara düştü ama önceleri erkeklerde en sık görülen kanser akciğer kanseriyken, bu gün en sık görülen kanser, prostat kanseri oldu. Fakat kansere bağlı olarak meydana gelen ölüm nedenleri arasında hala akciğer kanseri ilk sırada.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?