Prof. Dr. Tayfun Güngör: HPV Aşısı ve tarama testleri rahim ağzı kanserini önleyebilir

Yazan Hatice Pala Kaya
27 Ocak 2021  |   Kategori: Güncel / Literatür, Kan Hastalıkları Print

Rahim ağzı (serviks) kanserinin hem önlenebilir hem de tedavi edilebilir bir kanser türü olduğuna dikkati çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Güngör, bu kansere neden olan en önemli risk faktörünün Human Papilloma Virüs (HPV) olduğunu kaydetti. Dünyada her yıl 500 binden fazla kadının bu hastalığa yakalandığını, 300 binden fazla kadının da hayatını kaybettiğini vurgulayan Prof. Dr. Güngör, genital bölgede siğile yol açan ve tedavi edilmezse rahim ağzı kanserine neden olan HPV ile mücadelede tarama testleri ve aşının koruyucu önemine işaret etti.

‘Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı’ nedeniyle Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice PALA KAYA’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Tayfun Güngör, toplum bilincinin artırılması, kadınların ve erkeklerin test uygulamalarına dair ön yargılarının kırılması, tarama programlarının önemi ve HPV aşısının rahim ağzı kanseri riskini azaltmadaki rolü hakkında açıklamalarda bulundu.

Kadın üreme sistemine ilişkin kanserler hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’de ve dünyada yılda yaklaşık kaç kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konuluyor? Bu kanser türü kadınlarda hangi sıklıkta görülüyor?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Kadın üreme sisteminde sıklıkla serviks (rahim ağzı), endometrium (rahim zarı) ve over (yumurtalık) kanserlerine rastlamaktayız. Daha nadir olarak vulva, vajen ve tüp kanserleri görülebilmektedir. Endometrium kanseri özellikle postmenopozal dönemde anormal kanama ile bulgu verirken, rahim ağzı kanseri ise smear testi ile erken dönemde yakalanabilmektedir.

HPV aşısıyla dünya genelinde 4 milyon rahim ağzı kanseri vakası önlendi

Over kanserleri ise sıklıkla geç belirti verdiklerinden, ileri evrelerde karşımıza çıkmaktadırlar. 2018’de dünyada 570 bin yeni vaka ve 311 bin ölüm tespit edilmiştir. Rahim ağzı tüm kanserler içerisinde 7. sırada, genital kanserler arasında ise 3. sıradadır.

Hayatı tehdit eden bir kanser türü müdür? Her yıl rahim ağzı kanseri tanısı alan hastaların yaklaşık ne kadarı hayatını kaybediyor? Kadın kanserlerine bağlı ölümlerde kaçıncı sırada yer alıyor?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Rahim ağzı kanserinde yaşam şansı, hastalığı hangi evrede yakaladığımıza göre değişir. Smear ile CIN II-III dediğimiz öncü lezyonlar varlığında, karşılaştığımız hastalar basit tedaviler ile hayatlarına devam edebilmektedirler. ABD’de her yıl yeni 14.000 serviks kanseri görülmekte ve 4300 kişi bu hastalık ile ilişkili nedenlerle hayatını kaybetmektedir. Dünyada her yıl 570 bin yeni olgu ve 311 bin ölüm görülmektedir.

Hastalık geri kalmış ülkelerde geç tespit edilmesi ve kötü sosyoekonomik şartlar nedeniyle daha öldürücüdür. Tarama testleri ve HPV aşısı hastalıkla mücadelede önemlidir. Hastalığın öldürücülüğü over kanserinin ardında ikinci sıradadır. Beş yıllık sağ kalım erken evrede %90 iken ileri evrede %13-15 arasındadır.

Genellikle hangi yaşlarda görülüyor? Genç kadınlar da rahim ağzı kanseri açısından risk altında mıdır? Görülme sıklığında bir artış var mıdır?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Hastalığın ortalama görülme yaşı 45’dir. 50 yaşında plato yapar. 1980’ li yıllardan sonra hastalığın görülme sıklığı her yıl %3 artmaya başlamıştır. Bu hastaların HPV ile daha sık karşılaşması ve tarama testlerinin yaygınlaşması ve beklenen yaşam süresinin uzamasıyla ilişkilidir. Genç kadınlarda özelikle HPV maruziyeti sonrası bu hastalık görülebilmektedir.

Smear testi nedir? Neden ve nasıl yapılır? HPV ve Pap simir

Hangi faktörler rahim ağzı kanserinin oluşumunu kolaylaştırır? En önemli risk faktörleri nelerdir?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Rahim ağzı kanserinde eskiden birçok risk faktörü tanımlanmıştır. Bugün ise temel neden HPV denilebilmektedir. HPV, rahim ağzı kanseri aşılaması için gerekli ancak yeterli değildir. Diğer risk faktörleri erken yaşta cinsel ilişki, birden fazla eş ile ilişki, cinsel partnerin çok eşli olması, bariyer metotları kullanmamak, sigara içmek, kötü beslenmek ve diğer genital enfeksiyonlara maruziyet sayılabilir.

Rahim ağzı kanserinin HPV virüsü ile ilişkisini açıklar mısınız? HPV nedir, tipleri hakkında bilgi verir misiniz? Rahim ağzı kanseri yanında başka hangi kanser türlerinde risk oluşturmaktadır?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Rahim ağzı kanseri olan kadınların neredeyse tamamında HPV virüsü tespit edilmektedir (%99.7). Ancak HPV enfeksiyonuna sahip her kadın kanser olmaz. HPV ilk yılda %70, ikinci yılda %90 vücutta temizlenir. HPV’nin yaklaşık 200’den fazla tipi vardır. Bunlardan 50 kadarı genital sistem ile ilişkilidir. HPV’nin düşük orta ve yüksek riskli tipleri vardır. Yüksek riskli olanlardan en sık HPV 16 ve 18 kanser ile ilişkilidir.

HPV 6 ve 11 tipleri ise siğile neden olur. Siğiller HPV’nin görünen yüzüdür. HPV’nin kanser oluşturabilmesi için genetik yapısını hücrenin genomunda entegre etmesi gerekir. HPV 16 ve 18 bu yolla hastalık oluşturur. HPV’nin vücutta kalma süresi (persiste hastalık) kanser oluşturması riskini artırır. Bu virüs ayrıca vajen, vulva, anüs, penis, ağız, baş boyun bölge kanserlerine yol açabilmektedir. Tüm kanserlerin %5’i HPV ile ilişkilidir.

Bir kişinin HPV testinin pozitif olması kanser olacağı anlamına mı gelir? HPV’nin nedenli genital siğiller rahim ağzı kanseri belirtisi sayılır mı?

Prof. Dr. GÜNGÖR: HPV, bir enfeksiyondur. HPV, rahim ağzında CIN I denen hücrelerde deformasyona neden olur. Bunlar özelikle genç kadınlarda kendi kendine gerileyebilir. HPV enfeksiyonunda sonra kanser öncüsü lezyonlar %10 görülür.

HPV, kanser demek değildir. Genital siğiller HPV’nin görünen yüzüdür. Kanser ile ilgili değildir. Ancak siğile neden olan 6 ve 11’e sahip olan hastalarda diğer lezyonlara da neden olabilir. Bu nedenle smear testi ve HPV tiplemesi yapılmalıdır.

Genital siğil neden olur? Belirtileri, tedavisi ve HPV aşısı

Rahim ağzı kanserinden korunmak için tarama testlerinin kaç yaşından itibaren ve kaç senede bir yapılması gerekir? Erken tanının önemi nedir?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Smear ile tarama dünyada başlama yaşı 21 iken ülkemizde 30 yaşında başlamaktır. Üç yılda bir smear ile ya da 5 yılda bir smear ve HPV testi (co test) ile devam etmektedir. Hastanın son iki smear testi negatif ise hasta takipten çıkarılır.

Covid-19 pandemisi rahim ağzı kanserinin teşhisinde gecikmeler yaşanmasına neden oldu mu? Anormal bulgusu olan hastalara neler önerirsiniz bu süreçte?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Covid-19 pandemisi her şeyde gerilemeye neden oldu. Nikahlarda, bayramlaşmada, ziyaretlerde ve tabi bu arada teşhiste de gecikmelere neden olmaktadır. Ancak bu süreçte hastalığı daha iyi tanıyor ve anlıyoruz. Kendisinde anormallik tespit eden tüm kadınlar korkmadan doktorlarına başvurmalıdırlar. Telefon ile ya da on-line görüşmeler yapılabilir. Ertelemenin yarar ve zararları tartışmalıdırlar.

Rahim ağzı kanserinin belirtileri hakkında bilgi verir misiniz?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Rahim ağzı kanseri başlangıçta belirti vermez. Biz bu dönemde smear ya da HPV testleri ile bazen de biyopsiler ile tanı koyabilmekteyiz. İleri evrelerde kanlı-sulu akıntı, ağrılı cinsel ilişki, anormal kanama, bel kasık ağrısı cinsel ilişki veya vajinal duş sonrası kanama olabilir. Geç dönemde ise bacak, bel ve kasık ağrıları bölgesinde şişlik, böbrek yetmezliği ve kansızlık görülebilir.

HPV aşısı nedir? Ne zaman ve nasıl yapılır? Yan etkileri nelerdir?

HPV aşıları rahim ağzı kanserine karşı koruyuculuk oranı nedir?

Prof. Dr. GÜNGÖR: HPV’nin 2’li, 4’lü ve 9’lu aşıları mevcut. 2 ve 4’lü HPV aşılar %70, 9’lu aşı ise %90 oranında rahim ağzı kanserine karşı koruma sağlamaktadır. En önemli nokta aşılamadan sonra smear testinin uygulanmaya devam edilmesidir çünkü aşıların içermediği virüs tiplerinde de kanser gelişebilir.

Rahim ağzı kanseri için ideal aşılama zamanı hakkında bilgi verir misiniz? Aşılamada yaşın önemi nedir? HPV aşısı erkeklere de yapılmalı mıdır?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Rahim ağzı kanseri aşısı 9-26 yaşlar arasında erkek ve kadınlarda uygulanabilir. 45 yaşına kadar aşı uygulamasında son yayınlarla vazgeçilmiştir. Aşı ne kadar erken yapılırsa tüm aşılarda olduğu gibi immun yanıt o kadar fazla olur. Bu nedenle 9-12 yaşları arasında 2 doz yeterli görülürken, 12 yaşından sonra 3 doz gereklidir. Aşı 3 doz halinde 0-2 ve 6. aylarda uygulanır. Dünyada 6 ülkede HPV aşısı ulusal aşı programında yer almaktadır. Özelikle bulaştırıcılık açısından erkekler de aşılanmalıdır.

HPV aşılamasının önündeki engeller ve çözüm önerileri hakkında neler söylemek istersiniz?

Prof. Dr. GÜNGÖR: HPV aşısı önündeki engeller toplumsal kabul ediş ve fiyatı ile ilişkilidir. Bu aşı ile ilgili cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlayıp, cinsel özgürlük sağladığı ve gençlerin düzensiz bir cinsel yaşam içerisinde olabileceğine dair şehir efsaneleri ortalıkta dolaştı. Ancak bu düşünce doğru değildir. Temel olması gereken, bu aşının ulaşılabilirliğinin artırılmasıdır.

Rahim ağzı kanserinin tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Tedavi metotları erken ve geç dönemlerde farklılık göstermektedir. Erken dönemde özelikle öncü lezyonlar LEEP ve konizasyon gibi nispeten basit yöntemlerle tedavi edilebilir. İleri evrede ise uterusun ön arka ve yan bağlarıyla birlikte radikal histrektomi yapılıp, pelvik ve paraaortik lenf bezlerinin çıkarılması gerekmektedir. Yapılan ameliyatın sonucuna göre kemoterapi (ilaç) ya da radyoterapi (ışın tedavisi) eklenebilir. Ameliyat şansı kaybetmiş ileri evre hastalarda kombine ilaç + ışın tedavisi kullanılabilir. Işın tedavisi karından ya da vajinal yolla uygulanabilir.

HPV aşısıyla dünya genelinde 4 milyon rahim ağzı kanseri vakası önlendi

Rahim ağzı kanseri görülme oranlarını azaltmak için ne gibi stratejiler uygulanmalıdır? Mücadelede en etkin yol nedir?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Gençler cinsel hijyen, tarama programları ve aşı konusunda bilgilendirilmelidir. Enfeksiyonlar, sigara ve beslenmenin önemi vurgulanmalı, bariyer yöntemleri kullanmaları konusunda teşvik edilmelidir. Aşı ve tarama programları ile hastalığa bağlı ölümler %75 azaltılabilir.

Rahim ağzı kanserlerinden korunmak için nelere dikkat etmek gerekir, ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?

Prof. Dr. GÜNGÖR: Genetik yatkınlık dışında değiştirilebilmesi mümkün olan sosyal yaşam, yaşam biçiminin önemi vurgulanmalıdır. Düzgün, dengeli beslenme, sigara, alkol ve uyuşturucudan uzak durulmalıdır. Tek eşli cinsel yaşam önemlidir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla