Prof. Dr. Serhat Ünal: Hasta ve Sağlık Çalışanı Güvenliği Platformu, dünyada ve ülkemizde çok önemli bir konu olan hasta ve sağlık çalışanı güvenliğinin önemine dikkat çekmek ve ulusal sağlık standartlarını daha iyi bir noktaya taşımak amacıyla kuruldu. Platform çatısı altında konu ile ilgili çalışan tüm profesyoneller, kurum ve kuruluşları tarafsız bir ortamda toplayarak hasta ve sağlık çalışanı güvenliği konusunda iş birliği yaratmak arzusundayız.
Bu işbirliği sayesinde; hasta ve sağlık çalışanı güvenliği ile ilgili farkındalık yaratmak istiyoruz. Farklı konulara odaklanan çalışma grupları oluşturarak ulusal standartlar belirlemek, sürdürülebilir politikaların hayata geçebilmesi için birlikte yaratılan standartlar çerçevesinde hasta ve sağlık çalışanı güvenliği ile ilgili eğitimler vermek, kamu kurumları düzeyinde çalışmalar yapmak ve yapılan çalışmalar sonucu konu ile ilgili yasal düzenleme seviyesine ulaşmak için çalışmalar gerçekleştirmeyi arzu etmekteyiz.
Prof. Dr. Serhat Ünal: Hastane ortamında önlem alınmadığı takdirde fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik ve psikososyal birçok faktör hasta ve sağlık çalışanı güvenliğini tehdit etmektedir. Sağlık çalışanlarında kesici-delici alet yaralanması, kan-vücut sıvılarına maruz kalma, kimyasal madde ve ilaç hazırlanması sırasında gerçekleşen kazalar, kas-iskelet sistemi yaralanmaları, sıcak ve buharlı yüzeylere bağlı yanıklar, elektrik etkilenimine bağlı gelişen kazalar, zehirlenmeler, trafik kazaları ve şiddet sık karşılaşılan kazalar arasındadır. Bir üniversite hastanesinde yapılan araştırmaya (1) göre, kesici delici alet yaralanması (%34,5), enfekte sıvılar ile temas (%27,7) ve kimyasal ajanlar ile temas (%14,5) en sık karşılaşılan sorunlardır.
Hasta güvenliği açısından baktığımızda ise medikasyon hataları (yanlış ilaç seçimi, yanlış doz, veriliş şekli, birlikte verilen başka ilaçlarla etkileşim, allerjisi olan hastaya bu ilacın verilmesi), cerrahi hatalar, tanı koymada hatalar (laboratuvar testlerinin yanlış uygulanması veya yorumlanması), sistem yetersizliklerine bağlı hatalar (defibrilatör, iv sıvı pompaları, anestezi aletleri, v.b.) ve hastane infeksiyonları, yanlış kan transfüzyonu gibi sorunlar önemli tıbbi hatalar arasında yer almaktadır.
Prof. Dr. Serhat Ünal: SGK 2013 yılı iş kazası istatistiklerine(2) göre, toplam 1130 sağlık çalışanı iş kazası geçirmiştir (443 erkek, 687 kadın). Halbuki, gerçekçi bir yaklaşımda yılda 20 bin iş kazası bildirimi olması beklenmektedir.
Türkiye’de yapılan bir araştırmada (3) sağlık çalışanlarının %69’u kendisinin veya bir yakınının tıbbi uygulama hatası ile karşılaştığını ifade etmektedir. Çalışmaya katılan 4797 gönüllüden 481’i (%10) kendilerine veya yakınlarına aldıkları sağlık hizmeti sırasında bir tıbbi uygulama hatası yapıldığına inandıklarını ifade etmişlerdir.
Maalesef Türkiye’de hem sağlık çalışanı güvenliği hem hasta güvenliği ile ilgili çok az çalışma var; var olan çalışmalar da oldukça dar kapsamlı. Konunun ciddiyetini algılamak için özellikle sağlık çalışanlarının konuyla ilgili bilinçlendirilmesi, doğru raporlama sistemlerinin geliştirilmesi ve uygulanması, böylece ülkemizdeki durumu göz önüne serecek rakamların ortaya çıkması gerekiyor. Ancak bu çerçevede referans uluslararası çalışmalara benzer, geniş kapsamlı yerel çalışmalar mümkün olabilir.
Prof. Dr. Serhat Ünal: Sağlık çalışanı güvenliğini tehdit eden önde gelen konulardan birine örnek vermek gerekirse, dünyada yılda tahmini 35 milyon sağlık çalışanı kesici delici alet ile 3 milyon kez yaralanmaktadır. Bu yaralanmalar ile 15.000 HCV, 70.000 HBV ve 500 HIV infeksiyonu gelişmekte ve 310.000 kişi kaybedilmektedir. Bu olguların %90’dan fazlası gelişmekte olan ülkelerde görülüyor.(4)
Bu yaralanmaların yaralanan sağlık çalışanı ile kaynak hastanın başlangıç ve takip laboratuvar testleri maliyeti, maruziyet sonrası profilaksi (PEP) ve sağlanabilecek diğer tedavilerin maliyeti, maruziyet sonrası profilaksi (PEP)’nin yan etkilerinin maliyeti, iş gücü kaybı maliyeti gibi doğrudan maliyetleri olduğu gibi; izleme, yönetim, boş alan yaratma gibi iğne batması önleme programı maliyeti, serokonversiyon maliyeti ve psikolojik ve toplumsal etkiler gibi dolaylı maliyetleri de oluyor.(5) Dünyadan örnek vermek gerekirse, iğne batma yaralanmaları Alman hastaneleri ve sigorta şirketlerine yılda €12 milyon maliyet yaratıyor.(6)
Hasta güvenliği tarafında çarpıcı bir örnek olarak 1997 yılı içinde ABD’de hastaneye yatan 33.6 milyon hasta esas alınarak yapılan bir araştırmayı(7) verebiliriz. Bu çalışmanın varsayımlarında, tıbbi hata nedeni ile her yıl en az 44.000, belki de 98.000 hastanın öldüğü ve tıbbi hataların maliyetinin 37.6 milyar ile 50 milyar dolar arasında olabileceği tahmin edilmektedir. Önlenebilir hataların maliyeti ise 17-29 milyar dolar arasındadır.
Prof. Dr. Serhat Ünal: Hasta ve sağlık çalışanı güvenliğini tanımlama, konunun sağlıkla ilgili tarafının yanında sosyal ve ekonomik etkilerine de dikkat çekerek hasta ve sağlık çalışanı güvenliğinin önemi ile ilgili farkındalık ve bilinç oluşturulması bu konuda atılabilecek ilk adımdır. Konuya ilişkin eğitim paketi hazırlanması, uygulanması, yaygınlaştırılması, sürdürülebilir önleme, koruma politikalarının hayata geçirilmesi ve bu çalışmaların sonunda Hasta ve Sağlık Çalışanı Güvenliği Mevzuatına ilişkin standartların oluşturulması Platformumuzun izleyeceği ve gelmek istediği noktadır.
Prof. Dr. Serhat Ünal: Herşeyin başında güvenlik kültürünün oluşturulması ve var olan kültürün değişimini gerçekleştirmek gerekir. Bu kültürün oluşması için de geri bildirim (raporlama) ve hata konuları başta olmak üzere her düzeyde iletişim kanallarını açmak ve sistem güvenliği analizlerini uygulamak hekimlere düşen önemli görevlerdendir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?