Araştırmalara göre Türkiye’de her 10 çocuktan birinin bodurluk dahil bütün fizik ölçüleri açısından, Türkiye ortalamasının altında olduğunu dile getiren Prof. Dr. Akdur, 10 çocuktan 3’ünün ise uluslararası ortalamanın altında kaldığını belirtti. İnsanların zeka ve fiziksel gelişimi için hayvansal protein alınmasının şart olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Akdur, sağlıksız beslenen bireylerin hem zeka, hem de fiziksel olarak gelişememesinin, ulusal kalkınma hızını azaltmaya kadar giden sorunlara yol açtığını vurguladı.
Prof. Dr. Recep Akdur şunları kaydetti: “Yetersiz ve dengesiz beslenen toplumlarda, yeti ve yetenek, zeka son derece sınırlı oluyor. Yaratıcılık, inovasyon son derece düşük kalıyor. Bunun yanında fizik güç yetersizliği söz konusu. Hastalıkların sıklığı nedeniyle işe devamsızlık da oluyor. Dolayısıyla, ulusal ekonomiyle beslenme arasında doğrudan ilişki var. Yeterli, sağlıklı, dengeli beslenen toplumlarda şu söylediğim 3 olumsuz etkinin olmaması nedeniyle ulusal kalkınma da daha kolay oluyor, daha hızlı yol alıyor.
Tersine yetersiz beslenen toplumlarda bir kısır döngü oluşuyor. Kalkınma yavaşlıyor, ulusal gelirdeki artış yavaşlıyor. Artışın yavaşlaması aynı zamanda yine sağlığın olumsuz etkilenmesi anlamına gelir. Türkiye’de yetersiz beslenmenin nedenlerinden biri de gıdaya ulaşamama, yani yoksulluktur. Alındığı halde, gıdaya ulaşıldığı halde mide bağırsakta yeterince emilememesi ve gıdanın bozulmuş olması ise, diğer faktörlerdir.”
Piliç eti ya da beyaz etin kaliteli bir protein kaynağı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Akdur, “Piliç eti ya da beyaz et bağlamında daha özelleştirirsek; sağlıklı beslenmenin en önemli bileşenlerinden biri protein. Protein hem yapıtaşı olması nedeniyle, hem de insanlardaki bağışıklık sisteminin ana maddesi olması nedeniyle en önemli besin öğesi. Yetersizliklere baktığımız zaman gerek dünyada gerek Türkiye’de özellikle protein, daha da önemlisi hayvansal protein alımının düşük olduğu, beslenme yetersizlikleri içinde hayvansal proteinin en önemli paya sahip olduğunu görebiliyoruz.
Türkiye’deki en sağlıklı besinlerden olan beyaz et, bilgi kirliliğine kurban ediliyor
Sorun böyleyse, yetersizlikte hayvansal proteinler ön planda. Piliç eti burada çok ciddi bir alternatif olabilir. Her şeyden evvel, piliç eti ya da beyaz et kaliteli bir protein kaynağı. Yeterince vitamin ve mineral içeriyor, sindirimi de kolay, yararlanımı daha yüksek, çok daha ucuz. Hayvansal protein kaynakları içinde piliç eti, diğer etlerden ucuz olması nedeniyle ayrıca avantaj sağlıyor” dedi.
Prof. Dr. Akdur, çocukların fiziksel olarak gelişememesi yanında, obezite sorununun da hem kadınlarda hem de erkeklerde artma eğiliminde olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Akdur, dengeli beslenme yönünden, obeziteyi önleme yönünden karbonhidrat ve yağ oranı daha düşük olan beyaz etin avantajlı olduğunu anlattı.
Ölümlerin üçte birinin obeziteye bağlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akdur, piliç etinin obezite ile mücadelede avantaj sağladığını kaydetti. Prof. Dr. Recep Akdur, “Yağ, karbonhidrat içeriği açısından kırmızı ete göre avantaj sağlayabiliyor. Tüm bu nedenlerle hem yetersiz beslenmede, hem de fazla beslenmede piliç etinin önemli bir alternatif olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Prof. Dr. Recep Akdur, entegre ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetiminde piliç üretimi yapan tesislerin her türlü sağlık koşulunu yerine getirdiğini, kuş gribi ve benzeri hastalıklar açısından da korunaklı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akdur, tavukların büyütülürken, hormon ya da antibiyotik kullanılmadığını, bir başka iddia olan genetiğiyle oynamanın da söz konusu olmadığını vurgulayarak, “Entegre tesislerin, yani markalı tavukların etlerini hiç endişe etmeden, sıkıntı duymadan yiyebilirler” dedi.
Kuş gribinin, korunaklı olmayan ortamlardaki tavuklara bulaşmasının daha kolay olduğuna işaret eden Prof. Dr. Akdur, özellikle hasta ve ölmüş tavuklara maskesiz ve eldivensiz yaklaşılmaması ve bunları asla yememeleri konusunda uyardı.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?