Tütün ürünleri kullanımının Covid-19’a yakalanma riskini 14 kat arttırdığını belirten Türk Toraks Derneği Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Pınar Çelik, akciğer kanserinin en önemli nedeninin hala tütün kullanımı olduğunu fakat Covid-19 pandemisi ile önemli bir riskin daha oluştuğunu ve hastaların virüs korkusuyla hastaneye gitmekten çekindiğini ve bu nedenle erken teşhis şansının ortadan kalktığını kaydetti. Türk Toraks Derneği Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tuncay Göksel ise bu süreçte hastaneye giderken alınması gereken önlemleri anlatarak mümkünse toplu taşımaya binilmemesi ve hastanede rastgele dolaşılmaması gerektiğini söyledi.
1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle yapılan açıklama: Covid-19 salgınının toplumsal sağlık etkilerinden biri, bireylerin bulaş korkusuyla hastaneye başvurmalarında yaşanan azalma oldu. Bu durum, kanser hastalarının takibini zorlaştıran unsurlardan biri oldu.
Bu süreçten en çok etkilenen hasta grubunun akciğer kanseri hastaları olduğunun altını çizen Prof. Dr. Pınar Çelik, insanların şikâyetleri için doktora başvurmaktan kaçmamaları gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Pınar Çelik, “Akciğer kanseri erken evrede saptandığında ve cerrahi yöntemlerle tedavi edildiğinde daha uzun bir sağ kalım beklentisi sağlamaktadır. Fakat Covid-19 pandemisi döneminde hastalık bulaşmasından korkulması, geç hastane başvurularının en önemli nedenidir. Bu nedenle Covid-19 pandemisi sırasında hastaneye başvuramayan ve sonrasında tetkik edildiğinde ileri evrede saptanan yeni tanı akciğer kanseri hastaları olmuştur” dedi.
Akciğer kanseri tedavisi gören hastaların enfeksiyon riskine karşı daha savunmasız olduğuna işaret eden Prof. Dr. Pınar Çelik şunları söyledi: “Akciğer kanseri tanısı ile tedavisi devam eden hastaları Covid-19’dan koruma en önemli önceliğimiz olmalıdır. Kemoterapi veya radyoterapi gibi tedaviler alması gereken ya da ameliyat olması gereken akciğer kanserli hastaların mevcut süreçten zarar görmemeleri için tedavi ve izlemlerinde değişiklikler yapılması gerekmiştir. Tedavisini hastanede alması gereken hastaların tedavilerine izolasyon önlemlerine çok dikkat ederek devam edilmiştir. Fakat her türlü önleme rağmen Covid-19 tanısı alan akciğer kanseri hastaları olmuştur. Akciğer kanseri hastalarının Covid-19 virüsünün yarattığı etkilerden diğer hasta gruplarına göre daha kötü etkilendiği gözlenmektedir” diye konuştu.
Son günlerde artan Covid-19 hasta sayıları da dikkate alındığında Covid-19’a yakalanmamak için önlemler alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Pınar Çelik, “Tütün ürünleri akciğer kanserinin en önemli sebebidir ve COVID-19’a yakalanma riskini 14 kat arttırmaktadır. Bu nedenlerle tütün ürünleri kullanılmamalı veya bırakmak üzere uygun danışmanlık alınmalıdır” diye konuştu.
Bağışıklığı güçlendirmek için de önerilerde bulunan Prof. Dr. Çelik, “Ev içinde uygun egzersiz programı uygulanmalı, yeterli uyku alınmalı, iyi bir duygusal durum sağlamak ve gerginlik, kaygı ve diğer duyguları hafifletmek için uygun bir yöntem uygulanmalıdır. Hastalarımız, kötü duyguları yatıştırmak için gevşeme egzersizleri yapmalı, izolasyona dikkat ederek dışarı çıkmalıdır. Gerekirse çevrimiçi psikolojik danışmanlık için başvurulmalıdır. Dengeli beslenmeye dikkat edilmelidir. Son olarak, vücut ısısı ve solunumsal yakınmaların izlenmesi, varsa erken dönemde tespit edilmesi için mümkünse en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” dedi.
Türk Toraks Derneği Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tuncay Göksel ise hastaların polikliniğe başvurmaları gerektiği hallerde almaları gereken önlemler hakkında bilgi verdi. Günlük poliklinik ve acil servis başvurularının yanı sıra hasta yatışları sırasında da hastalar ve yakınlarının korunması için önerilerde bulunan Prof. Dr. Göksel, hastanede uzun süre beklemekten kaçınmak için poliklinik randevularının önceden alınması, tedavi için gidip gelmelerde özel bir araç kullanılması ve toplu taşıma araçlarından kaçınılması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Tuncay Göksel, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
– Öksürme veya hapşırma sonrası,
– Maskeyi çıkardıktan sonra,
– Hastanedeki ortak alanlara dokunduktan sonra,
– Hastanın bakımına katıldıktan sonra,
– Yemeklerden önce ve sonra,
– Yüzeylere temas ettikten sonra,
– Herhangi bir kirlenmeden sonra eller sabunla 20 saniye yıkandıktan sonra akan su ile durulanmalı, gerekirse eller hemen yıkanamadığında alkol içeren el dezenfektanı kullanılmalıdır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?