Nörolojik yoğun bakım ünitelerinin önemli bir uygulama alanı olduğunu söyleyen Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu, özellikle nörolojik hastalıklarla ilgili özgün tedavilerin uygulanmasındaki zamanlama ve takip açısından nörologların tedavi süreci içinde olmasının avantaj yarattığını vurguladı. Nörolojik yoğun bakım ünitelerinin dünyada ve Türkiye’de genel olarak üçüncü basamak hastanelerde kurulu uzmanlaşmış birimler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Topçuoğlu, bu ünitelerin amacının nörolojik organ ve sistemlerin birincil veya ikinci hasarının önlenmesi olduğunu söyledi. Nöroyoğun bakımı merkeze alan nörolojik tedavi stratejilerinin sakatlığı önlediğini, hastaların hayat kalitesini artırdığını ifade eden Topçuoğlu, “Sağlık politikaları oluşturulurken beyin sağlığı en önce hesaba katılması gereken ana unsur haline gelmiştir. Beyin sağlığını öncelemeyen bir politikanın faydalı olması imkansızdır” dedi.
Ana teması “Nörolojik Yoğun Bakım” olarak belirlenen 58. Ulusal Nöroloji Kongresi Antalya’da başladı. Kongre kapsamında yapılan basın toplantısında Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Terzi, Genel Sekreteri Prof. Dr. Demet Özbabalık, Dernek Saymanı Prof. Dr. İbrahim Öztura ile Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Kayıhan Uluç ve Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Onur Keskin en sık görülen nörolojik hastalıklar hakkında bilgiler paylaştı.
Türkiye’de son yirmi yıl içinde sağlık hizmetlerinde yaşanan gelişmeyle birlikte yaşam süresinin giderek uzadığına işaret Prof. Dr. Topçuoğlu, “Yaşam süresinin uzamasının getirmiş olduğu ve neredeyse endemi düzeyine çıkan nörolojik hastalık sıklığının artışıyla karşı karşıyayız. Migren ve inme gibi hastalıkların sıklığının artmasıyla beraber özellikle Alzheimer, Parkinson, epilepsi gibi hastalıkların sayıları giderek artıyor” dedi.
Prof. Dr. Topçuoğlu, ‘Uluslararası Hastalık Yükü’ çalışmasının verilerine göre, Türkiye’de inme hasta sayısının 1,5 milyon civarında olduğunu, demans hasta sayısının 1 milyona yaklaştığını, epilepsi hasta sayısının 400 bin civarında olduğunu, Parkinson hasta sayısının da yüzbinleri geçtiğine dikkati çekerek, hepsinin sıklığının arttığını kaydetti.
Prof. Dr. Topçuoğlu: Alzheimer hastalığı, ölüm nedenleri arasında 5. sıraya yükseldi
Nörolojik hastalıkların erken teşhis, tanı ve tedavisinin öneminin altını çizen Prof. Dr. Topçuoğlu, Türk Nöroloji Derneği’nin toplumda farkındalık yaratmak ve bu hastalıklara dikkat çekmek amacıyla “Beyin Sağlığı: Herkes için” kampanyasına başladıklarını dile getirdi. Prof. Dr. Topçuoğlu, yürüttükleri kampanyalarla ilgili şu bilgileri verdi: “Hedefimiz giderek yaşlanan ülkemizde sıklığı artık alarm veren ve artmaya devam eden nörolojik hastalıkların önemine dikkat çekmek. Migren, inme, Alzheimer, Parkinson, MS, epilepsi ve ALS dahil tüm nörolojik hastalıklarda erken teşhis ile ve hatta hastalık daha çıkmadan önce yapılacak çok şey olduğu artık biliniyor. Nörolojik hastalıklar geciktirilebilir.
Birincil korunmanın etkinliği yüksektir. Beyin sağlığı hastalık olmamasını kapsamakla birlikte buna sınırlı değildir. Biz tüm yaşam boyunca sağlıklı ve yaşlanmayan beyinler peşindeyiz. ‘Beyin sağlığı: Herkes için, hemen şimdi’ diyoruz. 22 Temmuz’dan sonra Türk Nöroloji Derneği ‘Söz konusu’ kampanyasına başladı. Bu kapsamda ‘Söz konusu migren ise çözüm nörolojide’ dedik ve aynı mottoyu inme, MS, Alzheimer, Parkinson ve epilepsi için tekrarladık. Çünkü migren hastası nöroloji uzmanına gitmez ise işe de gitmez, gidemez. Bu hastalıkların tedavisinin ve takibinin mutlaka nöroloji uzmanı tarafından yapılması ve koordine edilmesi gerekir. Ancak bu şekilde hastalıklarının neden olduğu toplumsal yükü azaltmak mümkün olabilir.”
Kongrenin bu yıl ki ana temasının “Nörolojik Yoğun Bakım” olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu, yoğun bakımdaki temel prensibin beynin korunması önceliğine dayandığının altını çizdi. Topçuoğlu, hangi hastaların nörolojik yoğun bakımdan yarar gördüğüne ilişkin ise “Akut ağır inme, anevrizma kanaması, kafa travması, epilepsi nöbeti özellikle kontrol altına alınması zor olanlar, omurilik yaralanmaları, beyin ödemi, kafa içi basınç artışı, beyin ve zarlarının iltihabi ve enfeksiyon hastalıkları, kas ve/veya sinir hastalıklarına bağlı solunum yetmezliği ilk akla gelenlerdir” dedi.
Prof. Dr. Topçuoğlu, nörolojik yoğun bakımlara ilişkin alanın en saygın dergilerinden JAMA Neurology’de 1 Ekim’de yeni bir çalışma yayınlandığına da değinerek, şu bilgileri verdi: “Yayınlanan meta-analizde genel yoğun bakıma kıyasla nörolojik yoğun bakımda yatan akut beyin hasarı olan hastaların -ki sayı 55 bin 792 kişiydi- sağ kalma şansının %17 daha fazla olduğu tespit edildi. Yani kabaca beşte bir. Bu çok yüksek bir oran.
Prof. Dr. Topçuoğlu: İnme tedavisinde, erken müdahale özürlü kalmayı engelliyor!
Ek olarak nöroyoğun bakım ünitelerinde iyi fonksiyonel durumda taburcu olma şansı da %17 fazladır. Bunun nedeni işin başında başta nörolog veya nöroşirurjiyen olması ve ekibin nörolojik hastalıklardaki deneyimini yansıtma kabiliyetidir ama bu gerçek ülkemizde görmezden geliniyor. Nörolojik yoğun bakımları desteklemek Sağlık Bakanlığı’nın en öncelikli işleri arasında olmalıdır.”
Türkiye’de nöroloji uzmanlık eğitiminin süresinin nörologlar nöroloji yoğun bakım eğitimi alabilsinler diye dört yıldan beş yıla çıkarıldığını hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu, “Yoğun bakım yanı sıra binlerce nörolojik hastalık ve durumun yönetiminin öğrenilmesi ancak beş yıla sığdırılabiliyor. Ama bu çoğu kez birebir eğitimi şart koşuyor. Yeterince eğitmen yani hoca, yeterince hasta, yeterince zaman lazım geliyor.
Bu kadroların bilimsel planlama çerçevesinde şartların olgunlaşmasına paralel kademeli artırılması gerekirken, bir anda nörolog kadrosu verildi. Bu mevcudun üçte birinden fazlasına tekabül ediyor. Çoğu genç hekim de nörolog adayları olarak eğime bağladı. Şimdi hocalar her şeyi telafi etmeye ve bu gençleri eğitmek, eğitebilmek için şartları sonuna kadar zorlamayı deniyor, ama planlamanın gayri ciddiliğini durdurmanın da zamanıdır, böyle gitmez” diye konuştu.
Türk Nöroloji Derneği / Dünya İnme Günü / İNMEYE KARŞI / Özel Oturum
Nörolojik hastalıkları önleme veya erteleme için semptomları da bilmenin önemine işaret eden Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu, 21 ana belirtiye ilişkin uyarılarda bulundu ve bu belirtilerin bir veya birkaçına sahip bireylerin mutlaka uzmana başvurmasını tavsiye etti. Prof. Dr. Topçuoğlu’nun sıraladığı 21 belirti şöyle: El-ayak uyuşukluğu, yutma-çiğneme güçlüğü, istemsiz kas kasılması, el titremesi, huzursuz bacaklar, unutkanlık, konuşma bozukluğu, baş dönmesi, baş ağrısı, bayılma, çift görme, kolda-bacakta güçsüzlük, dengesizlik, yürüyememe, felç, yüzde kayma, uyku problemi, dalma, sıçrama veya istemsiz kasılma, düşme ve ani görme kaybı.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?