Prof. Dr. Erdem Diker: Grip ve zatürree aşıları kırılgan riskli hastalar için hayati öneme sahip!

Yazan Hatice Pala Kaya
31 Ocak 2023   |    8 Şubat 2023    |   Kategori: Güncel / Literatür, Sağlık Gündemi Print

Aşıların enfeksiyona dayalı hastalıkları önlemede en etkili tedavi yolu olduğunu söyleyen Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker, aşı karşıtlığının özellikle riskli hastalar için tehlike yarattığını kaydetti. Prof. Dr. Diker, “Aşı ile ilgili endişelerin kökeninde aşıların birtakım yan etkileri olabileceği yönünde kaygılar yatıyor. Tabii ki aşıların yan etkileri olabilir. Bu durum çok öngörülmedik ve beklenmedik bir şey değil. Bu kızamık aşısından tüberküloz aşısına kadar bütün aşılar için söz konusu olabilir ama sonuçta toplum sağlığını düşündüğümüz zaman yüz bin kişiyi aşılayıp, bunun 95 binini bir şekilde hastalıklardan kurtarıp korurken, 15 kişinin aşı ve aşının komplikasyonları nedeniyle risk altına girmesi kabul edilebilir bir durumdur” dedi.

Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Erdem Diker:

Aşı, enfeksiyon hastalıklarının kontrol edilmesinde çok önemli bir araç

Covid-19 salgını döneminde ve sonrasında aşının oynadığı rolü örnek gösteren Prof. Dr. Diker, aşının Covid-19 için şu ana kadar bulunmuş en iyi araç olduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Serhat Ünal: Türkiye’de erişkin aşılama oranları hala çok düşük

“Aşı, epidemiyolojik olarak enfeksiyon hastalıklarının kontrol edilmesinde çok önemli bir araç ve bu aracı çok iyi bir şekilde kullanmak lazım” diyen Prof. Dr. Diker, şu bilgileri verdi: “Covid döneminde aşı bize çok önemli bir şey gösterdi; aşı hastalanmamızı engellemiyor ama ölmemizi engelliyor. Yoğun bakımda perişan olmamızı engelliyor. Herkes şimdi Covid olabiliyor, ikinci, üçüncü Covid enfeksiyonunu geçirenler var ama artık çevremizde aşılı olup da Covid-19’dan dolayı ölen yok. Şöyle bir söylem vardır mesela; ben grip aşısı oldum ama yine grip oldum. Olabilir ama o aşı gripten ölmeni engelliyor.”

Covid-19 salgını döneminde sıklıkla tartışılan, aşının kalp sağlığına olumsuz etkisi olduğu yönündeki iddialara yönelik olarak konuşan Prof. Dr. Diker, bu bulgunun 20 yaş altı bazı kişilerde kalp kasında ve zarında iltihabı bir miktar artırdığının gösterildiği ancak immünolojik bir reaksiyon şeklinde ve ölümcül bir durum görülmediğini belirtti.

Prof. Dr. Diker, “Bu bulgu ileri yaşlarda da tespit edilen bir durum değil. O nedenle böyle bir durum için aşı karşıtı olmak gerektiğini düşünmüyorum. Aşılarını olsunlar ve aşıdan da çok büyük bir beklentiye girmesinler yani aşı olduk hastalanmayacağız diye bir şey yok ama yine de doğrusu bu” dedi.

Kırılgan hasta gruplarına aşı tavsiyesi

Çeşitli kırılgan gruplar arasında, özellikle 60 yaş ve üstü hastaların durumuna dikkat çeken Prof. Dr. Erdem Diker, yeni bir hastalık eklendiğinde, mevcut durumu daha kötüleşip, ölümcül sonuçlarla karşılaşabilecek bu gruptaki hastaların aşı olmasının önemli bir koruyuculuk sağladığını vurguladı.

Türkiye’de 23 milyon erişkinin mutlaka grip aşısı olması gerekiyor

Birçok enfeksiyon hastalığının, yaşlı yetişkinlerde gençlere göre daha ağır seyrettiğini ve kırılgan hasta olarak nitelenen kişilerin, mevcut durumlarında altta yatan kalp, şeker, hipertansiyon, böbrek hastalıkları olabildiğini ifade eden Prof. Dr. Diker, “Bu hastaların korunması gerekir. Çünkü bu kişiler başka bir hastalıkla karşılaştıklarında bir anda işler çok kötüye gidebilir. 20-25 yaşındaki birisine hiçbir olumsuz etkisi olmayan basit bir virütik enfeksiyon, bu influenza yani grip, hatta nezle, belki zatürree gibi hastalıklar, kırılgan hastalarda yıkıcı sonuçlara yol açabilir. Kırılgan hastaların karşılaşabileceği hastalıklara karşı mesela; şu anda pratikte grip ve zatürreeye karşı aşılanmış olması avantaj sağlar. O nedenle aşıya ön yargılı davranıp, aşılanalım mı, aşılanmayalım mı demek çok doğru bir şey değil. Aşılanmış olmasına rağmen kırılgan hastalar yine hasta olabilir, aşı yüzde yüz her şeyden koruyacak diye bir kural yok” dedi.

Kış aylarında daha fazla kalp krizi görüldüğü doğru ama…

Prof. Dr. Erdem Diker, kalp krizlerinin kış aylarında daha fazla görüldüğü yönündeki kanının hatırlatılması üzerine ise bu bulgunun batı kökenli epidemiyolojik verilere dayandığını ve istatistiki olarak doğru olduğunu kaydetti.

Grip aşısı diyabetlilerde hastaneye yatışları %52, ölümleri %70 azaltıyor!

Kış aylarında kan akımının yönelimindeki farklılıklar, soğuk etkisiyle reflekslerin tetiklemesiyle kalp krizlerinin daha fazla olabildiği yönündeki bulguların olduğunu ancak bu istatistiki sonucun “yaz aylarında kalp krizi geçirilmez” şeklinde yorumlanamayacağının altını çizen Prof. Dr. Diker, “Araştırmalarla milyonlarca insana bakıldığında kışın daha fazla kalp krizi geçirildiği ve buna bağlı birtakım problemler yaşadığı şeklinde bir sonuç görülüyor. Kalp hastalarının soğukta ve tok karnına kendisini zorlayan egzersizlerden, yürüyüşlerden kaçınması gerekir” uyarısında bulundu.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla