Prof. Dr. Can Ebru Kurt: Long Covid geçirenlerin yüzde 25’inde nöropatik ağrılar görülüyor

Yazan Hatice Pala Kaya
23 Kasım 2022  |   Kategori: Güncel / Literatür, Kongreler Print

Long Covid Sendromu yaşayanların %25’inde nöropatik ağrılar görülebileceğini söyleyen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Can Ebru Kurt, nöropatik ağrının, sinirlerin ağrı iletim sistemlerinde ortaya çıkan, ağrı kesicilerle kolay kolay geçmeyen, baş veya kas ağrılarından çok farklı bir ağrı olduğunu belirtti. Nöropatik ağrının kendisini hastalığın etkilediği vücut bölgesinde yanma, batma, karıncalanma, elektriklenme gibi belirtilerle gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Kurt, “Nöropatik ağrı, herkesin bildiği, toplumda bilinen ağrıdan farklı bir kavramdır. Tanısı ve tedavisi biraz daha zorlayıcı olur çünkü herkes klasik ağrı kesicileri alır ama düzelmezler çünkü bunun ilaçları çok daha farklıdır” dedi.

58. Ulusal Nöroloji Kongresi’nde Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Kurt, pandemi döneminin nöropatik ağrıya etkileri, Covid-19 ve nöropatik ağrı ilişkisi hakkında bilgi verdi.

Covid-19 nöropatik ağrılara neden oluyor

Prof. Dr. Can Ebru Kurt, Covid-19’a yakalananların hastalığı geçirirken kas ağrılarından şikayet ettiğini hatırlatarak, bu ağrıların yanında nöropatik ağrı da yaşanabildiğini, kas ağrıları kadar sık olmasa da yüzde 5-10 oranında görüldüğünü kaydetti.

Covid-19 enfeksiyonundan sonra şikayetleri uzun süre devam eden hastalarda nöropatik ağrıların çok daha sık görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Kurt, şunları söyledi: “Post ya da Long Covid sendromu yaşayanların yüzde 25’inde nöropatik ağrılar görülebiliyor. Oldukça sık bir oran. Bunun farklı nedenleri olabilir; enfeksiyon sırasında ortaya çıkma nedenlerine bakacak olursak, ya yoğun bakımda uzun süreli yatmanın verdiği sinirlerimizde bası ile birlikte ortaya çıkan şekilde gözlenebilir ya da bizim enfeksiyonlarla birlikte gördüğümüz bazı sinir hasarları var. Guillain-Barre Sendromu (GBS) dediğimiz özel bir sendrom var. Özellikle o sendrom sonrasında sık görülür. Covid-19 enfeksiyonunda koku ve tat alma duyusu etkilenir. İşte koku ve tat alma duyusunu da ileten sinirlerin içinde olduğu birçok siniri etkileyip, o sinirlerin kendi özelinde ağrılarına da neden olur.”

Prof. Dr. M. Akif Topçuoğlu: Nöroyoğun bakım üniteleri kritik hastalar için fark yaratıyor

Nöropatik ağrıda standart ağrı kesicilere hastalar cevap vermiyor

Nöropatik ağrı yaşayan hastaların normal bir dokunmayı bile ağrı gibi hissettiğini belirten Prof. Dr. Can Ebru Kurt, yakınmaların el ve ayak uçlarında daha sık gözlemlendiğini kaydetti. Prof. Dr. Kurt, “Bu şikayetleri olan hastalar doktora gittiği zaman standart ağrı kesiciler verilirse hiçbir işe yaramaz. O yüzden biraz daha özelleşmiş nöroloji bölümlerinde değerlendirilmesi, daha detaylı incelenmesi gerekir. Bunların özel ilaçları var. Epilepside yani sara hastalarında kullandığımız ya da depresyon tedavisinde kullandığımız bazı ilaçlar bu şikayetleri geçirebilir. Erken tanı konulmaz ve tedavi edilmezse depresyon, iş başarısında azalma gibi psikolojik sorunlara da neden olabilir. Özellikle bu şikayetleri uzun süre yaşayan bir insanın hayat kalitesi çok azalacaktır” diye konuştu.

Obezite, diyabet ve hipertansiyon nöropatik ağrı için risk faktörü

Nöropatik ağrının risk faktörleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Kurt, obezite, şeker hastalığı, hipertansiyon, iskemik kalp hastalığı olanlar ve depresyon geçirenlerin nöropatik ağrılara daha yatkın olduğunun altını çizdi.

Kilo artışının nöropatik ağrılara zemin hazırladığını vurgulayan Prof. Dr. Kurt, şunları söyledi: “Risk faktörlerini modifiye etmesi açısından egzersiz çok önemli çünkü ne kadar az kilonuz olursa, ne kadar şekerinizi kontrol altına alabilecek şekilde egzersiz yaparsanız o kadar yan etkilerin oluşma ihtimalini azaltırsınız. Diğer bir nokta da, ağrısı önceden olan hastalar pandemi döneminde evde izole olmakla birlikte ağrılarının arttığından şikayetçi ve bunların hepsi rapor edilmiş durumda. Bu hastalar için egzersiz çok önemli. Başka nedenlerle nöropatik ağrı gelişmiş hastalarda da egzersizi mutlaka öneriyoruz. Çünkü egzersiz sırasında salgılanan serotonin hormonu depresyonu ve ağrıyı önlüyor. Bunların tedavi edici özelliği de var.”

Nöropatik ağrı sıklığı çalışması

Prof. Dr. Kurt, Türkiye’de nöropatik ağrı görülme sıklığı ile ilgili Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Tan ve diğer uzmanlarla birlikte 2 yıl önce bir çalışma yaptıklarını, Karadeniz, Marmara, Akdeniz, İç Anadolu gibi farklı bölgelerde nöroloji kliniklerine başvuran hastaları incelediklerini anlattı. Dünyada nöropatik ağrı görülme sıklığının yüzde 2,5-4 arasında seyrettiğini belirten Prof. Dr. Can Ebru Kurt, “Türkiye’de de oranlar bu şekilde çıktı ama biz tanıyı çok kesin kriterlerle koyduk. Bu hastada gerçekten nöropatik ağrı var diyebilmek için skalalar kullandık, anketler yaptık. O nedenle böyle bir oran çıktı” dedi.

Türk Nöroloji Derneği / Dünya İnme Günü / İNMEYE KARŞI / Özel Oturum

Türk toplumunun ağrı eşiği düşük

Türk toplumunun genel olarak ağrı algısının daha fazla olduğuna, bunda toplumsal ve sosyal nedenlerin rol oynayabileceğine işaret eden Prof. Dr. Kurt, şu bilgileri verdi: “Genel olarak Türk toplumunda ağrı sıklığı fazla görülüyor. Bunda sosyal faktörlerin de etkisi var. Toplum olarak çok fazla egzersiz yapmıyoruz. Amerika ve Avrupa toplumuna göre çok daha az egzersiz yapıyoruz, bunun da etkisi olabilir. Bir diğer faktör de sosyo ekonomik durum. Çünkü insanlar hayatındaki kötü şeyleri vücudunda bir değişiklik ile gösteriyorlar. Bu da en kolayı ağrı oluyor.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla