Sedef hastalığının tedavisinde kişiye özgü tedavi yöntemlerinin kullanıldığını söyleyen Türk Dermatoloji Derneği Psoriasis Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Arzu Kılıç, hastaları başka alanlarda, özellikle bilimsel tıp dışı yöntemlerde tedavi aramaktan vazgeçmeye çağırdı. Prof. Dr. Arzu Kılıç, 29 Ekim Dünya Sedef Hastalığı Günü nedeniyle yaptığı değerlendirmede, “Sedef hastalığı kader değil! Aktarlar ya da bitkisel ürünler ile hastalığın çaresi aranmamalı” dedi.
Sedef hastalığının keskin sınırlı, üzerinde sedefe benzeyen beyaz renkte kepeklenmelerin yer aldığı ve kızarıklıklarla seyreden bir hastalık olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Arzu Kılıç, alevlenme ve iyileşme dönemleriyle seyreden kronik bir hastalık olduğu bilgisini verdi. Prof. Dr. Kılıç, hafif sedef hastalığında dizler, dirsekler ve saçlı derinin etkilendiğini, yaygın hastalıkta tüm vücudu kaplayan döküntüler oluşabildiğini vurguladı.
Sedef hastalığı (psoriasis) nedir? Belirtileri, nedenleri ve tedavisi
Hastalığın sık görüldüğünü, çeşitli çalışmalarda dünyada her 100 kişiden 3’ünde görüldüğü sonucuna varıldığını belirten Prof. Dr. Kılıç, Türkiye’de ise yaklaşık 1 milyon sedef hastası bulunduğunu aktardı. Sık görülen bir hastalık olan sedef için tedavi yöntemlerinin de geliştiğini, tedavilerin kişiye özgü olmasının önemli bir nokta olduğunu belirten Prof. Dr. Kılıç şu bilgileri verdi: “Geçmişte sedef hastalığında sıklıkla ‘topikal ilaçlar’ dediğimiz döküntülere haricen uygulanan krem ve pomadlar tedavinin temelini oluşturmaktaydı. Günümüzde ise her sedef hastasının tedavisi farklılıklar içerir.
Hastanın yaşı, sedef hastalığının tipi, tutulan vücut bölgeleri, hastanın hastalıktan ruhsal olarak etkilenme şekli, eklem tutulumu, tırnak tutulumu ve hastalığa eşlik eden diğer hastalıkları gibi pek çok faktör tedavi seçimini etkilemektedir ve vereceğimiz tedaviyi planlarken bu faktörler göz önünde bulundurulur. Yani, her sedef hastamızın tedavisini ayrı ayrı planlarız. Hastalıkta başarı ile kullandığımız çok yeni ve modern tedavi yöntemleri bulunmaktadır ve sonuçlar yüz güldürücüdür. Yeni tedaviler arasında; ağızdan alınan tabletler, damardan uygulanan enjeksiyon tedavileri, haftalık, aylık hatta 3 aylık periodlarla uygulanan cilt altına yapılan enjeksiyon tedavi seçenekleri bulunmaktadır.”
Sedef hastaları, hipertansiyon ve obezite, karaciğer ve kalp-damar sağlığına dikkat etmeli
Yapılan bazı çalışmalarda sedef hastalarında obezite, yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri yüksek kolesterol düzeyleri, karaciğer yağlanması ve kalp damar hastalıklarının daha fazla oranda görüldüğü sonucuna ulaşıldığını belirten Prof. Dr. Arzu Kılıç, bu nedenle hastaların düşük kalorili Akdeniz diyeti ile beslenmelerini önerdi.
Sedef hastalığını en başta stresin şiddetlendirdiğine de işaret eden Prof. Dr. Kılıç, hastaların mümkün olduğunca stresten uzak durmasını ve hem kilo vermek, hem de beden, ruhsal iyilik halini artırmak için düzenli spor yapmalarını, yaşam şekillerini olabildiğince iyileştirmelerini tavsiye etti.
Sedef hastaları zamanında tedavi edilmez ise hastalığın seyri kötüleşiyor
Yine sedef hastalığını tetikleyebilecek faktörler arasında banyoda liflenme ve keselenme gibi deriyi tahriş eden uygulamalar bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Arzu Kılıç, bu nedenle hastaların banyo alışkanlıklarına dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Bunların yanısıra, rastgele kullanılan ilaçlar, cildin nemsiz-kuru kalması, sigara, alkol kullanmak ve stresin de etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kılıç, “Bu nedenle kese gibi davranışlardan kaçınmak, cildinize uygun iyi bir nemlendirici ile kışın daha sık olmak üzere cildi nemlendirmek, sigara ve alkolün bırakılması ve hastalığı tetikleyebilecek ilaçların kullanılmaması gibi temel davranışlar ve yaşam tarzı değişiklikleri hastalarımız için önemlidir” bilgisini verdi.
Hastalara, sedef tedavisinin kişiye özgü yapıldığı bilgisini veren bu nedenle aktarlarda hastalık için çözüm aramama tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Arzu Kılıç, “Sedef hastalığı kader değildir. Toplumda düşünüldüğü gibi bulaşıcı bir hastalık değildir. Aktarlar ya da bitkisel ürünler ile hastalığın çaresi aranmamalıdır. Sedef hastalığının tedavisinde kullandığımız modern ve yeni ilaçlar bulunmaktadır ve bu tedavi sonuçları oldukça başarılıdır. Özellikle vurgulamak istediğim nokta; hastalarımızın aktarlardan ve bitkisel adı altında satılan ürünlerden uzak durmalarıdır. Çünkü bu tür ürünler sedef hastalığını iyileştirmeyeceği gibi hastalığı şiddetlendirebilir ve hatta tedavinizi daha da zorlaştırabilir. Sedef hastalığı olan hastalarımızın en doğru bilgiye ve tedaviye ulaşmak için en yakın Dermatoloji uzmanına başvurmalarını öneriyorum” diye konuştu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?