Türkiye’de ilk yerli üretim aşılar bu yıl kullanımda!

61 Paylaşım

İSTANBUL – Pfizer’in Türkiye’de üretim yapmaya hazırlandığı bir alan olan aşılar konusundaki gelecek vizyonunu ve hedeflerini tüm dünyadan izlenebilen online medya etkinliğinde açıkladı. Pfizer, dünyanın en komplike biyoteknolojik ürünlerinden biri olarak görülen pnömokok aşısının Türkiye’de üretilmesi için çalışmalara devam ediyor. Aşı üretiminin halen yalnızca ABD ve İrlanda’daki tesislerde yapıldığını söyleyen Pfizer Türkiye Teknik Genel Müdürü Suat Kumser, “Bu proje çerçevesinde Türkiye, Pfizer’in üçüncü üretim merkezi olarak belirlendi. Proje kapsamında, deneme üretimleri gibi önemli aşamalar tamamlandı. İlk validasyon serilerinin üretimine Şubat 2012’de başlanması planlanıyor ve 2012’de ilk yerli üretim aşılar kullanıma sunulacak” dedi.

Ülkemizde aşı üretimine yönelik Proje Liderliği görevini 1,5 sene başarıyla sürdürmüş olan Pfizer Türkiye Teknik Genel Müdürü Suat Kumser, proje ile ilgili şu bilgileri verdi: “Aşılar, kısa süre önce teknoloji transferine başlayarak ülkemizde aşı üretimi yapmaya hazırlanan Pfizer’in geleceğe yönelik yatırım yaptığı bir alan. Sağlık Bakanlığı’nın Ulusal Aşı Takvimine aldığı pnömokok aşısı için Türkiye’de ilk aşı üretimi çalışmaları Pfizer tarafından teknoloji transfer planına uygun şekilde ilerlemektedir.

Üretim, Kalite Güvence Sistemleri, Kalite Kontrol Testleri ve Lojistik gibi bir çok açıdan dünyanın en komplike biyoteknoloji ürünlerinden biri olarak görülen söz konusu aşı üretimi halihazırda yalnızca ABD ve İrlanda’daki tesislerde yapılıyor. Bu proje çerçevesinde Türkiye, Pfizer’in üçüncü üretim merkezi olarak belirlendi. Proje kapsamında halihazırda gerekli yatırımlar, personel eğitimleri, deneme üretimleri gibi önemli aşamalar tamamlanmış olup İlk validasyon serilerinin üretimine Şubat 2012’de başlanması planlanırken, 2012’de ilk yerli üretim aşıların kullanıma sunulması planlanıyor. Bu amaçla projede yaklaşık 55 kişilik bir grup aktif olarak çalışmaya devam ediyor. Formülasyon, dolum, ambalajlama ve kalite kontrol testleri aşamalarından oluşan yatırım Türkiye’de teknolojik düzeyde formülasyon aşamasından başlayan türünün ilk örneğidir. Pfizer bu teknoloji transferini steril enjeksiyonluk ürünler alanında önde gelen kuruluşlardan biri olan Mefar İlaç San. AŞ. ile işbirliği içerisinde, Mefar tesislerinde gerçekleştirmektedir ”

Pfizer’in dünyanın her yerinden aynı anda izlenebilen “Medya [Sanal Buluşma] Günleri” etkinliği kapsamında gerçekleştirdiği online toplantıda dünyada ve ülkemizde aşıların dünü, bugünü ve yarını hakkında bilgiler verildi. Etkinlikte Pfizer Aşı Araştırmaları Başkanı Dr. Emilio Emini ve Aşılardan Sorumlu Başkan Mark Swindell, Pfizer’de Pnömokok başta olmak üzere aşı araştırmalarında kaydedilen gelişmeleri aktardı. Mark Swindell, “Aşılar: Dün, Bugün, Yarın” medya etkinliğinde “Pfizer araştırma bünyesinde geleceğe yönelik hedefimiz, bugün aşıların olmadığı alanlarda önemli yeni aşılar keşfetmek” diye konuştu.

Pfizer, gelişmekte olan ülkelerdeki 160 milyon çocuğa pnömokok aşısı sağlayacak

160 milyon çocuğa 480 milyon doz pnömokok aşısı sağlama güvencesi verdi. Pfizer’in bu tahüdü ile 2023 sonuna kadar yaklaşık 160 milyon çocuğa koruma sağlayacak. Böylece gelişmekte olan ülkelerdeki yaklaşık 160 milyon çocuğa koruma sağlanacak. Pnömokok aşıları ile AMC’nin 2015’e kadar 650.000, 2030’a kadar 7 milyon yaşamı kurtaracağı tahmin ediliyor.

Pfizer, “Advance Market Commitment (AMC)” Programı kapsamında 480 milyon doz pnömokok aşısı sağlama teminatı verdi. Pfizer, Mart 2010’da dünyanın en yoksul ülkelerindeki bebekler ve küçük çocuklar için 10 yıllık bir aşı anlaşması yapmıştı. Gelişmekte olan ülkelerdeki, pnömokok hastalığından ölüm riski en yüksek olan milyonlarca bebeğin ve çocuğun korunmasına yardımcı olmak için Pfizer, bu taahhüdünü genişleten ikinci bir anlaşma daha yaptı. Pfizer, Mart 2010’da kullanıma sunacağını açıkladığı 300 milyon doz aşıyı 2023 sonuna dek toplamda 480 milyon doza tamamlamayı hedeflediğini duyurdu.

Aşı üretiminde kullanılan çok önemli bir teknoloji olan polisakkarit konjügasyon teknolojisi yakın geçmişte pnömokok hastalığının önlenmesi amaçlı bir dizi aşının geliştirilmesinde kullanıldı. Bu aşıların ilki, on yılı aşkın bir süre önce çocuklarda invazif pnömokokal hastalıklardan sorumlu Streptococcus pneumoniae bakterisinin 7 serotipine karşı koruma sağlamak üzere çıkartıldı. En son olarak, 2010 yılında aşının korumasını 13 farklı serotipe çıkartan ilk aşı onaylandı. 2011 yılında ise Pfizer’in pnömokok aşısı, sektörünün en saygın ödüllerinden biri olarak kabul edilen ABD Prix Galien Ödüllerinde “En İyi Farmasötik Ürün” seçildi.

Pfizer Aşılardan Sorumlu Başkan Mark Swindell, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “İleriye doğru bakarken, Pfizer araştırma bünyesinde geleceğe yönelik hedefimiz, bugün aşıların olmadığı alanlarda önemli yeni aşılar keşfetmek. Umut vaat eden çalışmalarımız devam ediyor ve karşılanmamış tıbbi ihtiyaçların karşılanmasında çok yol alacağımıza inanıyoruz. Pfizer, UNICEF, GAVI İttifakı, Gates Vakfı, Dünya Bankası, bağışta bulunan çeşitli hükümetler gibi diğer paydaşlarla birlikte AMC sürecinin en başından beri ortak olarak çalıştı. Pnömokok hastalıkları, aşıyla önlenebilen hastalıkların en önemlisi ve başlıca ölüm nedenlerinden biri. Aşı tedariki için UNICEF’in seçtiği uygun üreticilerden biri olmaktan dolayı çok memnunuz. Gelecekte, kurtarılan milyonlarca hayat olduğunu göreceğimizden eminiz.”

Pfizer Aşı Araştırmaları Başkanı Dr. Emilio Emini medya etkinliğinde “Her yıl dünya genelinde 130 milyon civarında doğum oluyor. Buna rağmen, Pnömokok aşısını sunan ulusal bağışıklama programlarına baktığımızda, bunların 130 milyon doğumun yalnızca 22 milyonunu kapsadığını görüyoruz. Yani apaçık görülüyor ki daha gidecek çok yolumuz var” şeklinde konuştu.

Bilgi Notu
Yaygın aşılamayla birlikte invazif pnömokok hastalıklarında yüzde 79 düşüş! CDC verilerine göre ABD’de 1999 yılında 5 yaş altı invazif pnömokok hastalıklarının oranı 87/100.000 iken, yaygın aşılamayla birlikte 2010’da yüzde 79 düşüşle bu oran 18/100.000’e geriledi. Öte yandan konjüge pnömokok aşısı ile birlikte 2 yaş altı grupta görülen zatürrelerde %39 azalma görüldü.