Periferik (Kol ve Bacak) damar tıkanıklıkları tanı ve tedavileri

Yazan Doç. Dr. Hakan ERGUN
23 Şubat 2016   |    14 Haziran 2021    |   Kategori: Kardiyoloji, Üye Yazıları Print

Tüm vücudumuzda olduğu gibi, bacaklarımızdaki dolaşım sistemi de kalpten pompalanan kanımızı dokulara taşıyan atar damarlar toplardamarlar ve lenf damarlarından oluşur. Bu sistemin herhangi bir noktasındaki bozukluk dolaşımın aksamasına, dokuların yeterince oksijenlenememesine ve buna ikincil oluşan çeşitli sorunlara yol açar.

1- Atardamar Tıkanıklıkları
2- Toplardamar Tıkanıklıkları
Atardamar Tıkanıklıkları: Akut (ani gelişen) ya da kronik arter tıkanıklıkları şeklinde sınıflandırılabilir.

Akut damar tıkanıklığı

En sık sebebi,  bozuk kalp kapakçıkları üzerinde oluşan pıhtıların kopup belli bölgedeki damarı tıkamasıdır. Bu durumda tıkanan damarın olduğu bölgenin aşağısında dolaşım bozulur. Saatler içerisinde çok şiddetli ağrı, ayakta bacakta soğuma, renk değişikliği (morarma) ortaya çıkar. Bu durum ilk 4-6 acil cerrahi müdahale gerektirir. Ameliyatla damar içindeki pıhtı özel bir kateter yardımıyla temizlenir. Bu müdahalede gecikilirse  dokularda geri dönüşümsüz hasar ortaya çıkabilir. Ameliyat sonrasında damar tıkanıklığı oluşturan nedene yönelik araştırma yapılır ve hastanın tedavisi buna göre sürdürülür.

Kronik damar tıkanıklıklar

Halk arasında damar sertliği olarak bilinen atereskleroz kronik ( yavaş gelişen) damar  tıkanıklıklarının en önemli nedenidir. Ateresklerozun nedenleri arsında yüksek serum kolesterol düzeyleri, hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, genetik faktörler sayılabilir. Ateroskleroz sonucunda damar duvarında bir plak oluşur. Ve zamanla büyüyerek kan akımını engellemeye başlar. Kan akımındaki engellenme derecesine göre klinik belirtiler farklılık gösterir.

Hafif tıkanıklıkta uzun zaman yürüme sonrası bacakta ağrı, uyuşukluk, güçsüzlük gibi belirtiler oluşur. Tıkanıklık derecesi arttıkça daha az mesafelerde yürümekle ağrı oluşur.
Hastalığın ileri aşamalarında dinlenirken ağrı ortaya çıkar. Beslenemeyen ve kanlanması bozulmuş dokularda yaralar oluşmaya başlar.

Erken dönemde başvuran hastalarda, atereskleroz kontrol altına alacak ve periferik dolaşımı destekleyecek ilaç tedavileri verilirken hastalığın ileri aşamaları cerrahi tedavi gerektirir. Genellikle uygulanan ameliyatlar tıkalı damarın aşağısındaki bölgeye kanın taşınmasını sağlayacak yapay damar greftleri yerleştirilmesi şeklindeki       by-pass ameliyatlarıdır.

Burger Hastalığı

Kronik atar damar tıkanıklarının bir başka yaygın formu Buerger hastalığıdır. Sıklıkla sigara içicisi genç erkek hastalarda bacaklardaki küçük atar damarları  ve çoğunlukla birlikte küçük toplardamar ve sinir kılıflarını da tutan bir hastalıktır.

Yürümekle bacak ağrısı, bacakta soğukluk soğuk duyarlılığı, tekrarlayan yüzeysel damar iltihabı atakları gibi belirtileri vardır. İlerleyen dönemlerde dinlenip durumunda ciddi ağrı, ülser diye adlandırılan yara oluşumları ve gangren sıklıkla görülür. Erken dönemde sigaranın bırakılması ile hastalığın şiddetlenmesi büyük ölçüde engellenebilir. Ancak sıklıkla cerrahi müdahale gerektirir.

Raynaud (Reyno) Hastalığı

Raynaud hastalığı, el ve ayak parmakları, burun ve kulaklardaki damarları etkileyen bir hastalıktır. Sözü edilen bölgelerdeki damarlarda ani daralmayla ortaya çıkan ataklarla seyreder. Tek başına  bir hastalık olabileceği gibi, başka hastalıklara da eşlik edebilir, bu durumda “Raynaud sendromu” olarak adlandırılır.

Raynoud sendromu en sık bağ doku hastalıkları ile birlikte oluşur. Bu hastalıklar, damar duvarında kalınlaşmaya yol açarak damarların çok çabuk büzülmesine neden olurlar. Atardamar bozuklukları, bazı tansiyon ve migren ilaçları Raynaud sendromuna yol açabilir.

Toplumda görülme sıklığı %5-10 arasındadır ve en çok 15-40 yaş arası kadınlarda ortaya çıkar. Soğuk iklimli yerlerde görülme sıklığı artar. Hastalarda ataklar çoğunlukla soğuğa maruz kalmakla bazen de stresle ortaya çıkar. Genellikle el ve ayak parmakları etkilenir. Ancak bazen burun, dudaklar ve kulaklarda da belirtiler oluşur.

Normalde soğukla karşılaşıldığında, vücut, ısısını koruyabilmek için ısı kaybını azaltmaya çalışır. Bunun için yüzeydeki damarlar büzülür. Raynaud hastalığı olanlarda bu yanıt çok ani ve şiddetlidir. Ve sonuç olarak vücudun uç noktaları olan el ve ayaklara kan akışı ciddi biçimde azalır.

Atak başladığında el ve ayak parmaklarında önce beyazlaşma ardından morarma ve kızarıklık oluşur. Ancak tüm hastalarda bu klasik sıradaki renk değişikliği oluşmayabilir. Beyazlaşma parmaklardaki küçük atardamarların ani kapanmasına morarma damarlar kapandığı için oksijenden zengin kanın dokulara ulaşamamasına bağlıdır. Bu sırada parmaklarda hissizleşme ortaya çıkabilir. Damarlar açılıp kan akışı düzelince renk kırmızıya döner. Atak geçtikten sonra parmaklarda karıncalanma hissi olabilir. Atakların uzunluğu birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebilir. Tekrarlayan ataklarla doku beslenmesi bozulduğu için parmak uçlarında ciltte ülser ve gangrenler oluşabilir.

Tedavinin amacı atak sıklığını ve şiddetini azaltmak dolayısı ile kalıcı doku hasarını engellemektir. Bazı basit önlemlerle atak sıklığı ve şiddeti azaltılabilir. En önemli nokta soğuktan korunmaktır. Yalnızca el ve ayakların değil tüm vücudun soğuktan korunması gereklidir. Vücut ısısının büyük oranda kafa derisinden de kaybedildiği için eldiven ve çorapların yanı sıra şapka kullanımı da önemlidir.

Bu hastaların sigaradan uzak durması gereklidir. Çünkü nikotin atakları tetikleyebilir. Stres yönetimi ile ilgili profesyonel yardım alınması faydalı olabilir.

İlaçla tedavide en güvenilir olanlar kalsiyum kanal blokerleridir. Damar duvarındaki düz kasların gevşemesini sağlayarak damarları genişletirler. Damarlarda daralmaya yol açan norepinefrin hormonunun aktivitesine zıt yönde etki gösteren alfa blokerler tedavide kullanılan diğer bir ilaç grubudur. Diğer dama genişletici ilaç grupları da tedavide denenebilmektedir. Parmak uçlarında yaraların oluştuğu ciddi hastalarda damarlarda daralmayı sağlayan sempatik sinir aktivitesini engellemeye yönelik cerrahi yöntemler uygulanabilir.(sempatik sinir blokajı ya da sempatektomi) Primer raynaud hastalığı tedaviye daha iyi yanıt verirken Raynaud sendromunun tedavisi daha güçtür.

Toplar Damar (ven) Hastalıkları  

Kronik venöz yetmezlik nedir?

Atardamarlar (Arterler) oksijenden zengin olan kanı kalpten vücudun diğer bölgelerine taşırken Toplardamarlar (venler) oksijeni azalmış kanı kalbe geri taşırlar. Bacak venleriniz kanı kalbe yeterince taşıyamaz ise, Kronik Venöz Yetmezliğiniz vardır. Kronik venöz yetmezlik bazen, kronik venöz hastalık olarak da adlandırılır(KVH). Üç çeşit veniniz vardır, yüzeysel venler, deriye yakın uzanır ve kas grupları arasında yerleşmiş olan derin venler, vena cava adındaki direkt olarak kalbe giden vücudun en büyük bir venine bağlanır. Perforan venler, yüzeysel venleri derin venlere bağlar.

Bacak damarlarınızdaki venler, kanı yerçekimine karşı kalbe taşımak zorundadır. Bacak kaslarınız derin venleri sıkıştırarak kanın kalbe dönmesine yardımcı olur. Venlerinizdeki tek yönde çalışan kapaklar kanın doğru yönde gitmesini sağlar. Bacak kaslarınız gevşediğinde, venlerdeki kapakçıklar kapanır. Bu kanın geri kaçmasını engeller. Kanın kalbe geri gitmesini sağlayan tüm bu işlemler venöz pompa olarak adlandırılır.

Yürüdüğünüzde ve bacak kasları kasıldığında venöz pompa iyi çalışır. Fakat özellikle uzun zaman oturduğunuzda veya ayakta durduğunuzda, bacak venlerinizdeki kan birikebilir ve bu bölgede kan basıncı artar. Derin venler ve perforan venler genellikle artmış basınca kısa süre için karşı koyabilir. Bununla birlikte uzun süre oturulduğunda ya da ayakta durulduğunda damar duvarları esnek olduğu için genişleyebilir. Bu zamanla, yatkın kişilerde, damar duvarlarının zayıflamasına ve ven kapakçıklarının zarar görmesine ve kronik venöz yetmezliğe neden olur.

Kronik venöz yetmezlik belirtileri nelerdir?

Eğer kronik venöz yetmezlik varsa, ayak bileğiniz şişebilir ve baldırlarınızda sertlik hissedebilirsiniz. Bacaklarınızda ağrı, yorgunluk huzursuzluk hissedebilirsiniz. Yürürken veya durduktan hemen sonra bacak ağrısı hissedebilirsiniz.

Kronik venöz yetmezlik varislerle birlikte olabilir. Varisler deri üzerinden de görebileceğiniz şişmiş venlerdir. Sıklıkla mavi kabarık ve kıvrık görünümdedir. Büyük varisler döküntü kızarıklık hassasiyet gibi deri değişikliklerine sebep olabilir. Venlerde biriken kanın basıncına bağlı bacakta şişme görülebilir.

Lenfatik sisteminiz kronik venöz yetmezlik i tolere edebilmek için daha fazla lenf denen sıvı üretebilir. Bacak dokularınız bu sıvının bir kısmını emer böylece  bacağın şişmesi daha da kolaylaşabilir.

Kronik venöz yetmezlik nedenleri?

Ailede varis hikayesi, aşırı kilo, gebelik, egzersiz yapmama, sigara içme, uzun süre oturma ya da ayakta kalma kronik venöz yetmezlik riskini arttıran faktörlerdir. Kronik venöz yetmezlik herkeste görülebilirse de , yaşınız ve cinsiyetiniz kronik venöz yetmezlik gelişimini kolaylaştıran bir faktör olabilir; 50 yaşından büyük kadınlarda kronik venöz yetmezlik daha sık görülür. Bacak venleriniz içindeki kan basıncı uzun dönem normalden yüksek kalırsa kronik venöz yetmezlik gelişecektir. Kronik venöz yetmezlik nedenlerinden olan Derin Ven Trombozu (DVT) ve Flebit gibi hastalıkların her ikisinde de venöz damarlardaki yükselmiş basıncın nedeni venler içindeki serbest akımın engellenmesidir.

Derin ven trombozu (DVT) sıklıkla uzun süreli yatak istirahatı  sonrası ortaya çıkar.

Bunun dışında DVT oluşturabilecek nedenleri şöyle sıralayabiliriz.

  • Büyük ameliyatlar sonrası
  • Travma(yaralanmalar özellikle bacak ve kalça kırığı)
  • Uzun süreli yolculuklar
  • Damar içine takılı cihazların varlığı
  • Kan pıhtılaşma hastalıkları
  • Kanser ve kanser tedavisi
  • Gebelik dönemi (hormonal değişikliklere bağlı)
  • Östrojen içeren doğum kontrol hapı gibi ilaçların kullanılması

DVT derin veya perforan venlerde trombus denen bir kan pıhtısının  kan akımını bloke etmesi ile oluşur. Bloke olmuş veni geçmeye çalışan kanın sebep olduğu venöz kan basıncı artışı, kapakçıklara fazla yük binmesine sebep olur. Düzgün çalışamayan ven kapakçıkları incompetent olarak adlandırılır. Genişledikleri için etkili olarak çalışamaz, ve bu yetersiz kapaklar kronik venöz yetmezliğin oluşumuna katkıda bulunur.  Derin ven trombozunda oluşan pıhtı damar içerisinde kan akımını engeller.

Ayrıca bu pıhtı olduğu yerden kopup kan akımına karışarak başka organ damarlarında tıkanıklık oluşturabilir. En çok tutulan yer akciğer atardamarıdır ve akciğer enfarktüsü oluşabilir. Bu nedenle Derin ven trombozu acil tıbbi müdahale gerektiren çok ciddi bir durumdur. Bacakta yürümekle ortaya çıkan ağrı, ani oluşan şiddetli ağrı, renk değişikliği diğer tarafa göre çap, ısı ve renk farkı, ayak  parmaklarında iyileşmeyen yaralar gibi belirtiler görüldüğünde damar tıkanıklığı yönünde hasta tetkik edilmeli ve tedavisi planlanmalıdır. Akut DVT tedavisinde genellikle pıhtı çözücü ve stabilize edici ilaçlar ve bacaklara basınç uygulayan çoraplar kullanılır.

Plebit yüzeysel venin şişmesi ve inflamasyonu ile görülür. Bu inflamasyon kan pıhtısı oluşumuna  dolayısı ile  DVT gelişmesine neden olabilir.

Hangi testler yapılmalıdır?

Öncelikle şu anki genel sağlık durumunuz eski hastalıklarınız ve semptomlarınız ile ilgili olarak doktorunuzla konuşmalısınız. Daha sonra, doktorunuz bir fizik muayene yapacaktır. Doktorunuz bacağınızdaki kan basıncını, bacak çevresini ölçebilir. varislerinizi kontrol edebilir. kronik venöz yetmezlik teşhisini doğrulamak için  duplex ultrason veya venogram isteyebilir.

Doppler ultrason  ağrısız bir uygulamadır insanın duyamayacağı ses dalgaları kullanılır. Doppler ultrason doktorunuzun kan akım hızını ve venlerin yapısını görmesini sağlar.

Venogram doktorunuzun venlerin anatomisini görmesini sağlayan bir röntgen tekniğidir. Bu test sırasında, doktorunuz iğne ile damarlarınızın filmde görülmesini sağlayacak  kontrast bir boya verir,

Kronik venöz yetmezlik tedavisi?

Kronik venöz yetmezlik ciddi bir sağlık riski olarak kabul edilmez. Doktorunuz daha çok ağrı ve diğer hasta şikayetlerine odaklanır.

Medikal Tedavi
Tekrarlayıcı tromboz riski varsa yaşam boyu pıhtılaşmayı engelleyici ilaç tedavisi gereklidir. Venöz tonusu sağlayan ve ödemi azaltan ilaçların uygulanması belirtilerde düzelme sağlamakla birlikte altta yatan nedeni düzeltmez. Hafif kronik venöz yetmezlik durumlarında, doktorunuz kompresyon bandaj önerebilir. Kompresyon çorabı ve elastik bandajlarla venin sıkıştırılması ve  kanın geri kaçmasını önlemek için yapılır. Bu şekilde, kompresyon çorabı  sıklıkla deri hassasiyetinin de düzelmesini de sağlar ve kötüleşmesini engeller. Hayatınızın geri kalan döneminde her gün kompresyon çorapları giymeniz gerekebilir.

Venlerdeki basıncı azaltmak için zaman zaman bacaklarınızı kaldırarak ve uzun süre hareketsiz ayakta kalmayarak bacak şişmesini ve diğer belirtileri önleyebilirsiniz. Uzun süre ayakta kalmak zorunda olduğunuzda bacak kaslarınızı ara sıra kasarak kan akımının devamını sağlamalısınız. Aynı zamanda ideal vücut kilonuzu koruyarak ya da fazla kilonuz varsa onları vererek kronik venöz yetmezlik belirtilerin düzelmesini sağlayabilirsiniz.
Daha ciddi kronik venöz yetmezlik vakaları cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir. kronik venöz yetmezlik olan insanların %10 dan daha azında problemleri çözmek için cerrahiye gerek duyulur.

Cerrahi Tedavi

Daha büyük problemlerde, cerrahınız üst uyluk bölgesinde ortaya çıkan kronik venöz yetmezliği tedavi etmek için bypass operasyonu uygulayabilir . Örneğin, cerrahınız graft denen başka yerden çıkarılmış veya yapay bir damarı  kullanarak kronik venöz yetmezlik tarafından etkilenmiş damara kan akımına yardımcı olmak için bağlayabilir. Bir çok cerrah ufak bir kesi ile bunu yapabilir. Ufak bir DVT riski ve kesi yerinden enfeksiyon riski olsa da genellikle bacak damarlarında yapılan bu bypass operasyonu  güvenlidir. Yine de doktorunuz bu işlemi yalnızca çok ciddi durumlarda önerecektir.

Bazı durumlarda cerrah toplardamar içindeki kapakçıkların tamirini gerekli görebilir.Kapak tamirinde, cerrahınız kapak fonksiyonlarını düzeltmek için ven içindeki kapakları kısaltabilir. Cildinizde ufak bir kesi yaptıktan sonra cerrahınız etkilenen damara kesi yapar. Cerrahınız daha sonra kapakları kıvırır. Etkilenmiş damarın çevresine damar duvarına destekleyen bir manşon yerleştirebilir böylece kapak fonksiyonlarının devamı sağlayabilir.

Kalp Damar Cerrahınız, durumunuza göre  sizin en uygun tedaviyi seçmenize yardımcı olacaktır.

DOÇ. DR. HAKAN ERGUN

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

1 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
FADİME
FADİME
6 yıl önce

72 YAŞINDAKİ BİR HASTA İÇİN ÖNERİNİZ NEDİR. PERİFERİK YETMEZLİK SEBEBİYLE BACAKLARINDA ÇOK AĞRI VAR. AMELİYAT İÇİN ÇOK MU GEÇ BİR YAŞTIR 72

Araç çubuğuna atla