Tümör nedir? İnflamsyona bağlı şişliği tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüzde neoplazım ile eş anlamlı kullanılmaktadır. Benign ve malign tüm neoplazımları kapsar. Tümörler ikiye ayrılır: Benign, malign. Benign ve malign tüm tümörlerin iki komponenti vardır. Prolifere olan neoplastik hücrelerden oluşan; parankim. Bağ dokusu, kan damarları, makrofaj lenfositten oluşan destek doku; stroma. Tümörün davranışını parankima! hücreler belirler. Tümörün büyümesi büyük oranda stromaya bağlı. Bu konuda halka yönelik hazırlanmış kapsamlı yazımıza bu linkten ulaşabilirsiniz: >>>
Tümör nedir? Benign ve malign tümörlerin özellikleri ve belirtileri
Stroma parankim için çatı ve destek oluşturur. Stroması az olan tümörler yumuşak ve etsi kıvamlıdır. Bol stroması olan tümörler ise serttir. Bazen parankimal hücreler bol kollajenöz stroma yapımını stimüle ederler. Bol kollajenöz stromaya dezmoplazi denir. Tümörler parankimal elemanlarına göre isimlendirilir. İsimlendirme köken aldıkları doku, makroskopik/mikroskopik görünümleri dikkate alarak yapılır.
Neoplazi: Yeni büyüme, yeni oluşum.
Neoplazım: Büyümesi normal dokuyu aşan onunla koordine olmayan, olayın başlamasına sebep olan uyarı kalktıktan sonra büyümeye devam eden anormal doku kitlesi.
→Amaçsız büyüme
→Otonomi
Köken aldığı hücreye -oma eki eklenir Mezankimal tümörler bu kurala uyar Ör: fibroma, kondroma, osteoma
Papilloma, epitel yüzeyinden mikroskobik veya makroskopik parmaksı çıkıntı, siğil benzeri uzantı oluşturan benign epitelyal tümörler
Kistadenom, büyük kistik yapı oluşturan benign epitelyal tumorler. En sık overde
• Papiller kistadenom, kistik boşluk lumenine papiller uzantı verenler. Ör: over tümörleri
Karsinoma (karsinom), epitelyal orijinli malign tümörler
Adenokarsinoma, bez yapıları oluşturan malign epitelyal tümörler
Skuamöz hücreli karsinoma, skuamöz epitele benzeyen hücrelerden oluşan malign epitelyal tümörler
Kanser indiferansiye hücrelerden oluşabilir
Doku kökeni (epitelyal veya mezankimal kökeni) morfolojik olarak anlaşılamayabilir. Az diferansiye veya indiferansiye malign tümör olarak adlandırılır.
Hematopoetik hücrelerden köken alan tümörler. Malignler
– Lösemi ve lenfomlar Melanositlerden kaynaklananlar;
– Benign nevüs
– Malign – malign melanom
Tümörler tek bir hücreden köken alırlar. Klonaldirler
Tek parankimal hücrenin birden fazla yönde farklılaşmasın mikst tümör . Ör: tükrük bezinin pleomorfik adenomu, Uterusdaki malign mikst müllerian tümör
Teratom; birden fazla germ yaprağından köken alan tümörlerdir. Mikst tümörler ve diğer tümörler tek germ yaprağından köken alır. Teratomlar totipotent hücrelerden köken aldıkları için en sık gonadlarda görülür ( over ve testis).
Totipotent hücrelerin heterotopik olarak bulundukları yerlerde de (orta hat) görülebilir.
Totipotent hücreler çeşitli germ yaprakları yönünde diferansiye olurlar. Ör: deri, yağ, kas, sindirim epiteli, diş, kemik, kıkırdak. En sık görüleni overdeki dermoid kisttir. Benign veya malign olabilirler.
Teratomda tüm komponentler matürse benign
İmmatür komponentler varsa – malign. Embriyonal tümör-blastom Geliştikleri organın embriyonal haline benzerler. Retinoblastom gözde, nöroblastom veya Wilms tümörü böbrekte, hepatoblastom karaciğer.
Adlandırılması genel kurala uymayan tümörler
• Seminomo
• Malign melanomo
• Malign mezotelyomo
• Malign lenfomo
Tümör, neoplazım değildir. O organda mevcut matür doku tiplerinin anormal organizasyonudur. Ör: akciğer hamartomu kıkırdak, kan damarları, bronş epiteli ve lenfoid doku içerir.
Yanlış yerde bulunmak anlamına gelirler. Ektopi terimi organlar için örnek: böbreğin pelviste bulunması. Heterotopi dokular için kullanılır örnek: böbrekte sürrenal korteks serpintisinin bulunması, dil kökünde tiroid dokusu saptanması
Histolojik olarak normal dokunun bulunmaması gereken yerde bulunması örnek: duedonum veya ince barsakta submukozada pankreatik dokunun bulunması
MetastazDiferansiasyon ve anaplazi-1
Parankimal hücreler için kullanılır Diferonsiosyon, tümörün parankimal hücrelerinin normal hücrelere fonksiyon ve morfolojik olarak benzeme düzeyidir. Benign tümörler iyi diferansiyedir. Benign tümörlerin parankimal hücreleri kaynaklandıkları dokuların hücrelerine çok benzer.
Diferansiasyon ve anaplazi-2
Malign tümörlerin diferansiasyonu iyi diferansiyeden indiferansiyeye kadar değişebilir. Malign tümörlerde kaynaklandıkları dokuya benzerliklerine göre diferansiasyon derecesi verilir. Ör: iyi diferansiye adenokarsinom, orta diferansiye skuamöz hücreli karsinom….
Diferansiasyon ve anaplazi-3
Ek tanı yöntemleri uygulanmazsa hücre orijini belirlenemeyebilir. Diferansiasyon olmaması, anaplazi varlığı malign transformasyon bulgusudur
Diferansiasyon ve anaplazi-4
Az diferansiye hücrelerden oluşan tümörler anaplastik olarak adlandırılır. Diferansiasyon olmamasi (anaplazi) malignitenin başlıca bulgusudur. Tümörler dokuda bulunan kök hücre benzeri özellikleri olan “kök hücrelerin”den köken alır.
Diferansiasyon ve anaplazi-5
İyi diferansiye tümörlerde kanser kök hücreleri diferansiye olma özelliklerini korurlar. Az difrenasiye karsinomlarda ise kanser kök hücrelerinde bu özellik kaybolmuştur. Anaplaziye eşlik eden morfolojik özellikler: Plemorfizim, nükleus ve hücrede şekil, boyut farklılığı. Hiperkromazi, nükleus bol DNA içeriğine bağlı koyu boyanır. Nükleus sitoplazmaya göre büyük, nükloeositoplazmik oran 1:1 olur (normal 1:4, 1:6)Nükleer kromatin kaba, nükleol belirgin. Mitoz, özellikle atipik mitoz öreneğin: tripolar, kuadripolar ve multipolar mitozlar. Mitoz varlığı o lezyonun malign olduğunu hatta neoplastik olduğunu göstermez. Polarite kaybı, anaplastik hücrelerin oryantasyonu bozuktur. Anarşik, düzensiz çoğalırlarTümör dev hücreleri
Nekroz, anaplastik pek çok tümörde vasküler destek yetersiz kaldığı için özellikle tümörün orta kısmında iskemik nekroz görülür.
Displazi-1
Düzensiz büyüme. Displazi genellikle metaplastik epitelde görülür. Tüm metaplaziler displastik değildir Displazi epitelde görülür
Displazi-2
Hücrelerin uniformitesi kaybolur ve yapısal düzenleri bozulur. Displastik hücreler pleomorfik, hiperkromatik nükleusludur. Nükleositoplazmik oran artar. Mitoz normal dokudan çoktur ve normal dokudan farklı alanlarda da görülür.
Displazi-3
Displastik değişikliklerin epitelin tüm kalınlığında görülmesi, bazal membranı aşmaması->/cars/noma insitu
Karsinoma insitu preinvaziv bir neoplazımdır. Tümör hücreleri bazal membranı aşarsa invaziv hale gelir. Displazi genellikle invaziv karsinoma komşu dokuda görülür
Displazi-4
Displozi mutloko konsere ilerlemez. Yıllorco invoziv hole geçmeden kolobilir Displazi epitelde tuttuğu kalınlığa göre hafif, orta, şiddetli displazi ve karsinoma insitu olarak isimlendirilir. Hafif,orta displazi uyaran ortadan kalkınca geri
dönebilir.Tümörlerin büyüme hızı 3 faktöre bağlıdır
– Tümör hücrelerinin çoğalma süreleri
– Çoğalan hücrelerin tüm tümör hücrelerine oranı
– Hücrelerin ölüm oranıTümörlerde hücre siklusu normal hücrelerle aynı veya daha uzun. Tümör populasyonu içindeki çoğalan hücrelerin oranı büyüme froksiyonun oluşturur. İlk zamanlar tüm hücreler çoğalırken sonra bu oran azalır (nekroz, besin yetersizliği, apopitoz, difeansiasyon, G0’a dönme). En hızlı büyüyen tümörde büyüme fraksiyonu %20Hücre çoğalması kaybından fazla olduğu için tümörler büyür. Büyüme fraksiyonu yüksek olan tümörler hızlı büyür. Hızlı klinik gidişlidirler Ör: bazı lösemi ve lenfomalar, akciğerin küçük hücreli kanseri. Meme, kolon kanserlerinde büyüme fraksiyonu düşüktür. Daha yavaş klinik seyirlidirler. Tümörlerin büyüme hızı genellikle diferansiasyonu ile ilişkilidir
Benign tümörler yavaş çoğu kanser ise çok hızlı büyür. Tümörlerin büyüme hızı sabit değildir. Hormonal uyarım, kan dolaşımının yeterliliği ve daha pek çok bilinmeyen faktör etkiler.Lokal invazyon
Benign tümörler koheziv, ekspansil kitlelerdir. Lokal invazyon ve metastaz yapmazlar. Genellikle kapsüllüdürler (basıya uğramış bağdokusundan oluşur). Kapsül tümör büyümesine engel olmaz. Benign tümörün çevre dokudan ayrılmasını sağlar
Metastaz-1
Malignitenin en kesin kriteridir. Primer tümör kitlesiyle ilişkisi bulunmayan ayrı bir doku ya da organda bulunan ikincil tümör odaklarıdır
Metastaz-2
Malign tümörler invazyon yetenekleri sayesinde kan damarları, lenfatikler ve vücut boşluklarına yayılabilirler. Birkaç istisna dışında tüm malign tümörler metastaz yapar. İstisnolor; glial tümörler, bazal hücreli karsinom
Metastaz-3
Genellikle agresif, hızlı büyüyen, büyük boyutlu tümörlerin metastaz yapma olasılığı daha yüksektir. Metastaz hastanın hastalıktan kurtulma olasılığını ortadan kaldırır/azaltır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Teşekkür ettim gayet iyi
Çok kolay ve anlaşılabilir olmuş. Teşekkürler
gayet güzel bir not az ve öz teşekkürler
Olabildigince kisa ve muhtesem yazilmis.tesekkurler..???