Patlıcan, tüm dünyada yaygın tüketilen çok lezzetli ve faydalı bir sebzedir. Lif, vitamin, mineral ve antioksidanlar bakımından çok zengindir. Sindirim sistemini ve kemik sağlığını destekler. Kanser riskini azaltır, kan şekerini düzenler ve zayıflamaya yardımcı olur. Ayrıca, beyin fonksiyonları için çok faydalıdır. Patlıcanın sapları kaynatılıp içildiğinde hemoroid sorununu giderebilir. Patlıcanın çiğ ve aşırı miktarda tüketimi, zehirlenmeye yol açabilir. Ayrıca, içeriğindeki oksalat nedeniyle böbrek sorunu olan kişilerin kısıtlı miktarda patlıcan yemesi önerilir.
İçindekiler
Domates, patates ve dolmalık biber ile aynı soydan olan patlıcan, itüzümü bitki ailesindendir. Sebze olarak bilinse de tohum içerdiği için teknik olarak aslında bir meyvedir. İçerdiği vitamin, mineral ve antioksidanlarla besleyici bir besindir. Lif bakımından zengindir, karbonhidrat ve yağ oranı düşüktür.
Vitamin ve mineral deposu olan patlıcanda, aynı zamanda hücreleri serbest radikal hasarından korumaya yardımcı olan bolca antioksidan bulunur. Nasunin, lutein ve zeaksantin içerdiği antioksidanlardan bazılarıdır. Ayrıca A, C ve K vitaminlerine ek olarak demir, manganez, fosfor, potasyum gibi değerli mineraller içerir. Hamilelik süreci için çok önemli olan folat bakımından da zengindir.
Patlıcanın kalorisi düşüktür. 100 gramı yaklaşık 25 kaloridir.
Patlıcanın kullanım alanı çok geniştir ve çok faydalı bir besindir. Besleyiciliği oldukça yüksek, vitamin ve mineral içeriği ise zengindir. Birçok hastalığın tedavisine katkı sağladığı gibi zayıflamak için de idealdir. (1)
Patlıcan şekeri yükseltmez, aksine bol lifli bir besin olduğu için, kan şekerini kontrol altında tutmaya yardımcı olur. (2) Lifle birlikte içerdiği polifenoller vücuttaki şekerin sindirim ve emilimini yavaşlatabilir. Bu sayede kan şekeri seviyelerini sabit tutarak ani yükseliş ve düşüşleri önler. (3)
Probiyotikler, sağlıklı bir bağırsak sistemi için gereklidir. Patlıcanın İçerdiği yüksek oranda lif probiyotik gelişimini ve üretimini destekler ve bağırsak sağlığını iyileştirebilir. Ayrıca bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlığı önler ve besin emilimini kolaylaştırır.
Kabızlık neden olur, ne iyi gelir? Kabızlığın ilaç ve fitille tedavisi
Araştırmalar patlıcanın içerdiği bileşiklerden biri olan solasodin rhamnosil glikozitlerin (SRG’ler), kanser hücrelerinin ölümüne neden olabileceğini, hatta direk cilde uygulandığında cilt kanserine karşı etkili olduğunu gösteriyor. Ancak patlıcanın kanser üzerindeki etkileri için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. (4, 5)
Potasyum, kalsiyum ve K vitamini bakımından zengin bir besin olduğu için, kemik sağlığını destekleyebilir. Kemik hücresi üretimini, kemik yoğunluğunu ve gücünü artırabilir. Aynı zamanda eklemlerdeki iltihaplanmayı azaltabilir, böylece artrit ve diğer eklem rahatsızlıklarını önlemeye yardımcı olur.
Patlıcanın kabuğundaki bir antioksidan olan nasunin, beyin hücre zarları için koruyucudur. Ayrıca beyne kan akışını kolaylaştırarak ve nöroinflamasyonu önleyerek demans ve yaşa bağlı zihinsel gerilemeye karşı korunmaya yardımcı olabilir. Ek olarak, içerisindeki scopoletin sayesinde serotonin salınımını destekleyerek depresyon ve kaygıyı azaltabilir.
Patlıcanın aktif bileşeni nasunin, kan şekeri artışlarını önlemeye yardımcı olur. İnsülin duyarlılığını arttırarak diyabete karşı koruyabilir. Ayrıca patlıcanın içerdiği lif vücuttaki şekerin sindirimini ve emilimini yavaşlatır. Tip 2 diyabet hastaları patlıcanı rahatlıkla yiyebilirler.
Kan şekeri nedir? Nasıl ölçülür? Yüksekliği ve düşüklüğü neden olur?
Patlıcanın karaciğere bir zararı yoktur. Aksine bol lifli olduğu için, kötü kolesterol ve trigliseritleri azaltabilir. Bu sayede non-alkolik (alkole bağlı olmayan) yağlı karaciğer hastalığı riskini önemli ölçüde engelleyebilir.
Patlıcanın sapı günümüzde hemoroid tedavisi için akla gelen tedavi yöntemlerinden biri olmaya başladı. Ayrıca araştırmalar bu saptan elde edilen ekstraktların antioksidan etkiye sahip olduğunu gösteriyor. (6) Ancak evde hazırladığımız şekliyle sağlığa ne kadar faydalı ya da basur tedavisinde ne kadar etkili olduğu bilinmiyor.
Patlıcanın sapını kaynatıp süzdükten sonra suyunu içebilirsiniz.
Malzemeler: 8 patlıcan sapı / 8 bardak su / 2 çorba kaşığı limon suyu / 1 çay kaşığı tuz
Hazırlanışı: Patlıcanın saplarını güzelce yıkayın ve tüm malzemelerle birlikte tencereye koyun. Kaynadıktan sonra kısık ateşte, kapağı kapalı yarım saat kadar pişirin. Piştikten sonra süzün ve soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra buzdolabında saklayabilirsiniz. Bu karışımı sabah ve akşam olmak üzere birer bardak için.
Ancak eğer hemoroid, sürekli yaşadığınız ve sık tekrarlayan bir sorunsa mutlaka herhangi bir tedavi uygulamadan önce doktorunuza danışın.
Ağırlıklı olarak patlıcanla beslenmeyi öneren herhangi bir diyet yok. Ancak yüksek lifli ve düşük kalorili bir besin olduğu için, kilo vermeye çalışıyorsanız diyet programınıza patlıcanı da ekleyebilirsiniz. Yağda kızartmak yerine fırında pişirebilir, közleyip çorbasını veya salatasını yapabilirsiniz.
Çok yönlü bir besin olan patlıcan, kilo vermek isteyenler için iyi bir seçimdir. Besleyiciliği oldukça yüksek, kalorisi ve yağ oranı ise çok düşüktür. İyi bir lif kaynağı olduğu için uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur. Bu sebeplerle, patlıcanı diyet programınıza gönül rahatlığıyla ekleyebilirsiniz.
Patlıcanı fırınlayabilir, kızartabilir, soteleyebilir veya buharda pişirebilirsiniz. Çorbalara ilave edebilir, salatasını yapabilirsiniz. Zeytinyağı ve baharatlarla pişirdikten sonra püre haline getirebilirsiniz. Mangal veya köz tavasında közleyerek sağlıklı mezeler hazırlayabilirsiniz.
Zeytinyağı neye iyi gelir? Nasıl kullanılır? Faydaları ve zararları
Patlıcanı çiğ tüketemezsiniz. Öncelikle, tüm sebzeler gibi iyice yıkayın. Acılığını gidermek için doğradıktan sonra 30 dakika kadar tuzlu suda bekletin. Çabuk bozulan bir sebze olduğu için pişirmeye hazır olduğunuzda doğrayın.
Yanlış pişirme metotları patlıcanın besleyiciliğini yitirmesine neden olur. Örneğin yağda kızartmak hem kalori miktarını arttırır hem de içerdiği besinlerin bir kısmının yok olmasına neden olur. Bu nedenle patlıcanı kızartmak yerine közleme, fırınlama ya da az yağda, hafif ateşte ocakta pişirme yöntemlerini deneyebilirsiniz.
Patlıcanda az da olsa oksalat vardır. Bu nedenle bazı kişilerde böbrek taşına neden olabilir. Böbrek taşları ise tedavi edilmediğinde, akut böbrek hasarına veya böbrek ölümüne yol açabilir. Bu nedenle, böbrek taşı oluşumuna yatkın kişiler patlıcanı çok kısıtlı tüketmelidir. Patlıcanda bulunan nasunin, demire bağlanarak onu hücrelerden uzaklaştırır (demir şelasyonu). Bu nedenle demir eksikliği olanlar da patlıcanı dikkatli tüketmelidir.
Patlıcanın içerisinde bebeğin gelişime katkı sunacak A vitamini ve folat gibi besinler bulunur. Kemikleri güçlendiren K vitamini ve kalsiyum bakımından da zengindir. Ancak acımtrak bir besin olduğu için bebeklerde mide sorunları yaratabilir. Bu nedenle 8-10 aydan küçük bebeklere verilmemelidir.
Lif, folat ve potasyum bakımından zengin olan patlıcan, hamileler için çok yararlıdır. Ancak, yüksek miktarda tüketildiğinde içerisindeki solanin maddesi zehirli olabilir. Bu nedenle kısıtlı tüketilmelidir. Emziriyorsanız sütü etkileyebileceği ve gaz yapabileceği için patlıcandan kaçının.
Fosfor nedir? Hangi yiyeceklerde bulunur? Sağlığa faydaları nelerdir?
Patlıcan, nadir durumlarda alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Kurdeşen, şişme ve nefes almada zorlanma gibi belirtiler yaşarsanız acil olarak tıbbi yardım almalısınız. Yanı sıra, patlıcandaki oksalat nedeniyle böbrek sorunu olan hastalar sınırlı tüketmelidir.
Patlıcanın yaprakları ve çiçekleri, solanin maddesi içermesi nedeniyle zehirlidir. Tüketilmesi halinde boğazda yanma, mide bulantısı, kusma, kalp aritmileri gibi tehlikeli olabilecek yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle patlıcanın yapraklarını ve çiçeklerini yemeyin, ayrıca patlıcanı da çiğ tüketmeyin.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Eggplant, raw - USDA2- Manage Blood Sugar - CDC3- Antioxidants - Medline PlusYAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?