Parkinson hastalarının büyük çoğunluğunda sıklıkla ilk belirti bir el parmağında veya elde titremedir. Daha seyrek olarak ayak titremesiyle başlayabilir. Kimi hastada ise yazı yazarken harflerde küçülme ilk belirtiyi oluşturur. Parkinson beynin bir bölgesini etkileyen kronik bir hastalıktır. Parkinson hastalığı genellikle 65 yaş üzerinde görülür. Yaş arttıkça da görülme sıklığı artar. 60’lı yaşlarındaki her bin kişiden 5’inde görülürken, 80’li yaşlarındaki her bin kişiden 40’ında hastalık saptanabilir.
Kadın ve erkekleri eşit oranda etkilemekle birlikte erkeklerde görülme sıklığı biraz daha fazladır. Nadiren 50 yaş altındakilerde de gözlenebilir. Parkinson genellikle genetik geçişli değildir, herkesi etkileyebilir. Ancak 50 yaşından önce bu hastalığın ortaya çıktığı kişilerin küçük bir kısmında genetik faktörler önemli olabilir.
Parkinson hastalığında hareketlerde yavaşlama, kaslarda sertlik ve gerginlik, kolların yürürken görülen serbest hareketlerinde azalma ve titreme görülür. Bu yakınmalar zaman içinde yavaşça artar. Yakınmaların artışı birçok hastalıkta olduğu gibi kişiden kişiye değişir. Günlük yaşamını etkileyecek düzeyde kötüleşme uzun yıllar sürebilir. Hastalığın başlangıç döneminde vücudun bir yarısı daha belirgin olarak etkilenir.
Ayrıca bazı hastalarda zaman ilerledikçe kabızlık, idrar kaçırma, hayal görme, aşırı terleme, cinsel sorunlar, koku alma bozukluğu, uyku bozukluğu, kilo kaybı, ağrı, depresif ve kaygılı ruh hali gelişebilir. Zaman zaman bazı hastalarda davranış bozuklukları görülmeye başlar, aşırı kumar oynama isteği, aşırı yemek yeme gibi.
Parkinson hastalığının uzun süreli, yavaş ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle, tedavisinde hastanın ve ailesinin hekimle uzun yıllar işbirliği yapması gerekir. Beraber gösterilecek çaba hem hastanın kendisini rahatsız eden belirtilerin kontrolünü hem de hastanın daha iyi bir yaşam düzeyine kavuşmasını sağlayacaktır. İlk dönemlerde kullanılacak ilaç hastanın klinik özelliklerine bağlı olarak tespit edilir.
Hastalığın ilerlemesi durumunda birkaç ilaç tedavi amacı ile bir arada kullanılabilir. Ayrıca bu konuda deneyimli hemşireler, fizyoterapistler, uğraşı tedavisi uygulayıcıları, konuşma terapistleri, diyetisyenler ve psikologlar tedavi sürecine katkı sağlar. Tedaviye dirençli tremor veya kasılmalar varsa derin beyin uyarımı adı altında anılan pil ile periyodik uyarım sağlanarak veya cerrahi tedavi söz konusu olabilir.
Parkinson hastalığı ve beslenme! Hastalara öneriler ve uyarılar
Egzersizin faydaları saymakla bitmiyor. Hastalığın seyrinde sıklıkla görülen mesane bağırsak problemleri yani kabızlık egzersiz ile giderilebilir. Yine egzersizle vücudun doğal olarak sahip olduğu endorfin dediğimiz hormon düzeyleri artırılarak, hastalıkta gördüğümüz depresyon, iç sıkıntısı, hayattan kopma gibi hal ve durumlar da düzeltilebilir. Hastalarda kuvvet kaybı kaçınılmaz olduğu için bu hastalara mutlaka kuvvetlendirme egzersizleri verilmelidir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?