Kötü beslenme alışkanlığı pankreas kanseri için önemli bir risk faktörü

Kategori: Beslenme ve Diyet, Kanser Print

Bütün dünyada kanser oranı hızla artıyor. Pankreas kanseri, ABD’deki kanser ölümleri arasında 4. sırada yer almasıyla dikkat çekiyor. Yeni vaka bildirimlerine göre bu oran ABD’de 60 binlere yaklaşıyor ve bir buçuk sene zarfında, bu hastaların yaklaşık 45 ila 50 bini kaybediliyor. Avrupa’daki ölüm sayısının ise, 50 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. En kötü tümörlerin başında gelen pankreas kanseriyle ilgili bilgileri, Emsey Hospital Onkoloji Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz’dan aldık.

Beslenme alışkanlıklarına dikkat!

Çevresel faktörlerin toksitesi, DNA kırılmalarına sebep olarak kanserin ön plana çıkmasını sağlıyor. Kanser sebeplerinin başlıcaları:
– İnorganik beslenme özellikle çeşitli içecekler,
– Pankreas iltihabı,
– Şeker hastalığı,
– Bazı mide hastalıkları,
– Mide ameliyatları,
– Nitrik ihtiva eden sucuk, sosis, özellikle salam,
– Konserveler,
– Raf ömrü çok uzun bütün maddeler,
– Fitelat (Pek çok plastiğin yumuşamasında kullanılır. Kadın kremlerinde, yapıştırıcılarda, çocukların kullandığı oyuncak vb. birçok maddenin içinde bulunur.)
– Dengesiz beslenmek,
– Aşırı kırmızı et tüketmek,
– Aşırı sigara tüketmek,
– Yeşil, koyu yeşil ve kırmızı gıdalardan uzak durmak,
– Dengesiz ve bilinçsiz olarak radyasyona tabi olmak,
– Toksik olan su tüketmek,
– Mısır şurubu ihtiva eden pek cook sıvı içecek ve konserveler vasıtasıyla, vücuttaki yağ oranını arttırarak ve obez hale gelerek karsinoma zemin hazırlamak,
– Spor yapmamak olarak özetlenebilir.

Pankreas kanseri neden geç evrede ortaya çıkar?

Vakaların % 90’ı duktal karsinomdur. Pankreas kanserinin geç evrede meydana çıkmasının nedenin, hastanın bazı müphem şikayetleri saklaması ve doktorun gereken tetkikleri zamanında yapmaması olduğunu belirten Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkan Topuz, görüşlerini şu sözleriyle sürdürüyor: “Pankreas kanser hastalarında en sık görülen semptomlar arasında karın ağrısı, sarılık, iştah ve bel ağrısı yer alır. Hastalar genellikle geç başvururlar. 1/3’ü karında kitle ya da karaciğer metastazıyla karşımıza gelir. Bazen de paraneoplastik dediğimiz, örneğin cilt lezyonları, derin vertrombozleri, damarda tıkanmalar görülür. Ani bir diyabetin ortaya çıkması düşündürücü olabilir.”

Pankreas kanserinin teşhisi nasıl olmaktadır?

safra-kesesi-karaciger-ve-pankreasHastalığın teşhisinde bilgisayarlı tomografi, ultrasonografi, gerekirse Pet çekilmelidir. En önemlisi, ince iğne aspirasyon biyopsisidir. Trucat biyopsisi de tercih edilebilir. Ultrasonografi 2 santime kadar olan tümörleri gösteren en ucuz yöntemdir ve karaciğer metastazında safra yolu genişliğini ortaya çıkarır. Kontraslı Bilgisayarlı Tomografi, bütün batını ve şüpheli lenf nodlarını göstermede ultrasonografiden daha iyidir. 1 cm ve daha küçük lezyonları gösterebilir. Endoskopik Retrograt Kolonjiyo Pankrearografi (ERCP) ile karsinomlar daha net tespit edilebilir. Endoskopik Ultrasonografi kullanılabilir. Bunlarla gösterilemezse, Laparoskopi ile tetkik şarttır.

Pankreas kanserinin tedavisi nasıl yapılmaktadır?

Klinik olarak pankreas tedavisi 3 ayrı gruba ayrılır. Lokalize evrede tümör etrafa dağılmamışsa sağ kalım 19 aya, opere olmayan lokal ileri olgularda 10 aya, metastatik evrede 3 aya inmektedir. Tümörün durumunu çok doğru değerlendirmek gerekir. Eğer tümör küçükse, sağ kalım tam olarak tümör çıkartılırsa %15’e kadar çıkabilir. Yine neoadjuvan dediğimiz ileri vakalarda, kemoterapi yapılarak tümör küçültülüp, cerrahi nadir de olsa yapılabilir. Uzun yaşayan hastalar üzerinde pek çok çalışma yapılmıştır.  Evre 2 ya da 3 dahi olsa, zaman zaman kemoterapi ve radyoterapinin beraber kullanılması veya ayrı ayrı kullanılmasıyla hastalığın süresi uzatılabilir.

Örneğin, karaciğer metastatik lezyonlarda evre 1-2 veya 3 ise lezyon cerrahi olarak çıkartıldığı gibi, cyberknife adlı ileri teknoloji radyoterapiyle de bu lezyonlar yok edilebilir. Sarılıkla gelen hastalarda stent konularak safra yolları tıkalıysa, safra kanalları açılıp hastaya kemoterapi şansı verilebilir. Gencitabin, cisplatin, eloxatin, xelode bazı tip tümörlerde erlotinip ve son bir çalışmada abraxone tgemcitabin 859 olduğunda, yaşam süresini 1 yıl içerisinde %57 uzattığı göstermektedir.

Hastalara takipte ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, CA 19-9, CEA tümör Marker’ları sıkı takip edilmeli ve karaciğer testleri ile bilirubin kontrol altında tutulmalı ve en önemli olay kilo kaybıdır. Pankreas enzimi de dikkate alınmalı ve takviye edilmelidir. Bu hastaların sık ve küçük öğünlerle beslenmesi, diyabeti yoksa bile takibi şarttır.

Pankreas kanseri hastaları nasıl beslenmelidir?

Pankreas kanseri hastalarının, proteinden zengin beslenmeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Erkan Topuz,  beslenme konusunda hastalara ve hasta yakınlarına bazı önerilerde bulunuyor: ”Pankreas kanseri hastaları protein açısından balık, yağsız kırmızı et, kümes hayvanları, köy yumurtası, yoğurt, baklagillerden (özellikle bu devrede bol miktarda barbunya, mercimek vb.) tüketmelidirler. Yağ olarak, zeytinyağı tercih edilmelidir. Çiçek balı, kara üzüm pekmezi hastaya takviye bakımından önemlidir.

Milk thistle, karahindibağ kullanılmalı; havuç, portakal suyu içilmeli ancak meyve suları hemen değil, uzun sürede tüketilmelidir (1 bardak 15 – 20 dakika sürede içilmelidir). Semizotu, enginar, kereviz, yerelması gibi gıdalar yenilmelidir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar pankreas kanserine karşı, oldukça başarılı sonuçlar vermiştir.”

Semizotu neye iyi gelir? Faydaları nelerdir? Nasıl tüketilmeli?

Prof. Dr. Erkan Topuz’dan, pankreas kanseri hastalarına öneriler

Çalışma 1: Buna göre; kuşkonmaz, kereviz ve maydonoz suyunun hayvanlarda tümörü küçülttüğü, hatta yok ettiği görülmüştür. Hastaların kuşkonmaz yemesi özellikle tavsiye edilir.

Çalışma 2: Son yapılan hayvan deneylerinde, konsantre kereviz suyunun tümör üzerinde etkili olduğu saptanmıştır.

Çalışma 3: Günde 1 tatlı kaşığı zerdeçal, çökelek, keçi peyniri yoğurdu yenmesi önemlidir. Ayrıca, zencefilin insanda pankreas kanserlerini inhibe ettiği, radyoterapi ve kemoterapide dirençli olanlarda p53 üzerinden faydalı olduğu bildirilmiştir.

Çalışma 4: 80 bin kişi üzerinde yapılmış bir çalışma, günde 2 kere şeker alımının % 70 oranda pankreas kanseri riskini artırdığını göstermiştir.

Çalışma 5: Başka bir çalışmada, soya yağının pankreas hücre kültürlerinde tümörü küçülttüğü vurgulanmıştır.

Çalışma 6: 2009 yılında yapılan bir çalışmada, k3 vitaminin pankreas üzerinde etkili olduğu gösterilmiştir.

Çalışma 7: Zayıf olan hastalarda Omega 3 takviyesi (günde 2 gr), haftada 2 kere 1.4 – 1.6 betaglukan ihtiva eden mantar yemeklerinin verilmesi önerilmektedir. Hasta bunları alamıyorsa, maitake mushroom ve coriolous versicolor takviyesi sağlanmalıdır.

Çalışma 8: Yer fıstığı ve cevizin destek tedavi olarak faydası vardır. Pankreas az enzim salgıladığından dolayı ananas, avakado, papaya hatta günde 1 bardak ananas suyu içilmesi, günde organik 5 elmanın suyunun verilmesi tavsiye edilir.

Hastayı uzun yaşatmak ya da kurtarmak için neler yapılabilir?

Pankreas kanserinde beslenme ve yaşam şartlarının önemli olduğunu belirten Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkan Topuz, hastaların yaşamlarını uzatmak ve yaşam kalitelerini arttırmak için bazı önerilerde bulunuyor:Pankreas kanserinde hastayı uzun yaşatmak veya kurtarmak istiyorsak, hastayı sıkı kontrol altında tutmalıyız. En ufak nükste cerrahi, radyoterapi veya kemoterapatik ajan verilerek hastanın genel durumunu veya kilo kaybını durdurmak amaçlanmalıdır. Yaşam kalitesini muhafaza edip, yaşam süresini uzatmak bu şekilde mümkün olabilir.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

1 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Emine
Emine
3 yıl önce

Eşim pankreas kanseri şekeri çok yüksek iğne yapmama rağmen düşmuyor kaçıncı evrede bilmiyorum 2ci Pet çekilecek Dr bilgi vercek burdaki okuduklarımı denicem

Araç çubuğuna atla