Ozon tedavisinin kullanım alanları ve hakkında merak edilen her şey!

13 Eylül 2018   |    25 Ocak 2022    |   Kategori: Cilt Sağlığı Print

Yeni yapılan bilimsel araştırmaların ozon tedavisinin faydalarını teyit ettiğini söyleyen Dermatolog Dr. Ahu Çiler ÇIKIM ozon tedavisi hakkında merak edilen konular ile ilgili bilgi verdi: Tamamlayıcı tıpta bir tedavi seçeneği olarak ozon gazının kullanımı, bu gazın moleküler yapısı nedeniyle şüpheleri üzerine çekse de; bol miktarda araştırmanın sonucunda, ozon gazının dinamik rezonans yapısının, sayısız tedavide yararlı olan fizyolojik etkileşimleri kolaylaştırdığına dair kanıtlar ortaya atılmıştır. Ozon tedavisi, lipidler ile etkileşime girdiğinde orta derecede oksidatif strese neden olur. Bu etkileşim, antioksidanların endojen üretimini, lokal perfüzyon ve oksijen iletimini arttırır, ayrıca bağışıklık tepkilerini de güçlendirir.

Ozon tedavisi, 50 yıldan daha uzun bir süredir, dünya çapında başarı ile kullanılan, tıbbi bir tedavidir. Bu tedavi seçeneğinin işe yaradığı açıktır ve başta Amerika olmak üzere, tüm dünyada tıbbi kliniklerde en etkili araçlardan biri haline gelmektedir.

Ozon tedavisi nedir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Faydaları ve zararları

Ozon Gazının Tedavide Kullanımı

Peki, ozon tedavisi ne işe yarıyor? Özetlemek gerekirse,

  • Antiaging etkisi bulunmaktadır,
  • Ozon, hücrelerin oskijenlenmesini arttırır,
  • Bağışık sistemini güçlendirir,
  • Hücrelerdeki enerji üretimini arttırır,
  • Antioksidan enzim sistemlerinin aktivitesini arttırır. Bu, ozonun vücudunuzun oksidasyon seviyelerini azaltacağı anlamına gelir.
  • Vücuttaki asitlik seviyesini arttırır,
  • Bakterileri, virüsleri ve mantarların neden olduğu infeksiyonların tedavisinde oldukça başarılıdır,
  • Kanser hücreleri ile temas ederek öldürür

Ozon tedavisi, çeşitli tıbbi durumları tedavi etmek için suda çözünebilen ozon gazının kullanılmasıdır. Ozon gazı, 3 oksijen molekülünden oluşur. 1800’lü yıllardan beri güvenli bir şekilde kullanılmaktadır ve günümüzün en inatçı hastalıklarına karşı tıbbi uygulamalardaki başarıları nedeniyle Amerika’da ve dünyada giderek daha fazla popülerlik kazanmaktadır.

Ozon tedavisi, vücutta bulunan oksijen miktarını arttırarak, hücrelere daha çok oksijenin gitmesini sağlar. Ayrıca, karaciğerde detoks etkisi yaratır, vücuttaki ürik asitleri azaltır ve beyaz kan hücrelerinin aktivitesini iyileştirir.

Ozon Tedavisinin Tarihi

Ozon gazı, 1785’te Hollandalı fizikçi Martinus Van Marum tarafından, lektrostatik makinelerin yakınında ortaya çıkan tuhaf bir kokuyu algılayarak keşfedildi ancak sentezlenmesi, 1840 yılında, Alman kimyacı Christian Friedrich Schönbein ile oldu. 1857 yılında Werner von Siemens, ilk üstün indüksiyon tüpünü kurdu. Daha sonra, hayvanlarda ve insanlarda gaz inspirasyonlarını yok etmek için ilk denemeler yapıldı. 1873 yılında, ozon gazının mikroorganizmaları ortadan kaldırmadaki yeteneği keşfedildi. Bu gazın, 1881’den beri dezenfektan olarak kullanıldığına dair kanıtlar bulunmaktadır.

1913 yılında, ilk Alman ozon terapisi derneği kuruldu. Bu sırada, Avrupa’da Birinci Dünya Savaşı patladı. 1915 yılında, Alman ordusunun sağlık hizmetleri şefi Dr. Wolf, enfekte yaralar, donmuş ayak, kangren ve dekübit ülserlerinin topikal tedavisinde kullanarak, ozon gazının kullanım alanını genişletti. İlk kez bir diş hekimi, 1932 yılında diş hekimliğinde, ozon uygulamalarını çürükleri tedavi etmek için kullandı.

1935 yılında, ozonun yaraların iyileşmesindeki etkileri keşfedildi. 1970’li yıllarda, yanıkların tedavisindeki başarılı kullanımı ile daha fazla dikkat çekmeye başladı. 1979 yılının Nisan ayında, lk kez, konjenital kalp defekti olan bir hastanın koroner yatağına ozonlu kardiyoplejik solüsyon getirildi. Ozon, 2005 yılında, Rusya’da, dermatoloji ve kozmetolojide de kullanılmaya başlandı. Böylece Rusya, devlet düzeyinde ozon tedavisini düzenli hale getirip uygulayan ilk ülke oldu.

Ozon Tedavisi Yöntemi

Soluduğumuz oksijen, birbirine bağlı iki oksijen molekülüdür. Ozon, tıbbi oksijen ve elektrik enerjisi sağlayan bir makineden yapılan birbirine bağlı üç oksijen molekülüdür ve ozon; ekstra elektronlarla yüksek oranda reaktif ve enerjik bir oksijen kaynağıdır. Ozon tedavisinin en net etkisi, dokuların büyük ölçüde geliştirilmiş oksijenlenmesi ve yeniden dengelenmiş bir bağışıklık sistemi gibi çeşitli değerli biyolojik reaksiyonların başlamasıdır.

Ozon tedavisi yöntemi:

  • Virüs, bakteri, mantar ve mantarları etkisiz hale getirir,
  • Arterleri ve damarları temizler,
  • Kan ve lenfleri arındırır,
  • Kanamayı durdurur,
  • Şoku önler,
  • Bulaşıcı hastalıkların önlenmesini ve tedavi edilmesini sağlar,
  • Otoimmün hastalıkların önlenmesini sağlar,
  • Ağrıyı azaltır ve sinirleri sakinleştirir.

Ozon Tedavisinin Faydaları

Ozon tedavisi ile ortaya çıkabilecek olumlu durumlardan bazıları şöyledir:

  • Daha güçlü, daha uzun ve daha hızlı büyüyen tırnak ve saçlar,
  • Ciltte sağlıklı bir ışıltı,
  • Daha fazla fiziksel enerji,
  • Daha hızlı ve daha kolay uykuya dalma,
  • Daha az uyku ihtiyacı

Ozon tedavisi, Parkinson hastalığında olduğu gibi, MS hastalığı ve diğer nörolojik hastalıkların tedavisinde de yardımcı tedavi olarak kullanılır. Bununla birlikte; ozon tedavisi ile AIDS, herpes, hepatit, mononükleoz ve karaciğer sirozu gibi hastalıklar başarıyla tedavi edilmiştir. Ayrıca; hepatit, HIV, sifiliz veya diğer bulaşıcı hastalıklar, ozon tedavisi ile ortadan kaldırılabilir. Bunlara ek olarak ozon tedavisi; yanıklar, akne, bacak ülserleri, açık kesikler ve yaralar, egzama, mantar ve diğer cilt problemlerinin tedavisinde çok etkilidir.

Her türlü alerji üzerinde etkilidir ve istenmeyen bakteri ve virüsleri temizler. Ozon uygulaması neredeyse ağrısızdır, olumsuz yan etkileri yoktur ve hem hekimler hem de hastalar için maliyeti son derece düşük bir tedavi seçeneğidir.

Ozon tedavisi, bir yüzyıldan daha uzun bir süredir, üzerinde yoğun olarak çalışılan bir konudur. Yapılan çalışmalar; etkilerinin kanıtlandığını, tutarlı, güvenli ve yan etkileri olmayan bir tedavi olduğunu göstermektedir. Birçok kişi, emboli konusunda endişeler nedeniyle, ozon tedavisi ile ilgili bir korkuya sahiptir. Ancak bu korkular, uygun şekilde yönetilen tıbbi ozon için geçerli değildir. Ozon, UV ışığının ormanlar ve denizlerimizdeki bitkilerden, planktondan ve alglerden yükselen oksijene çarpmasıyla atmosferin üst tabakasında üretilir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla