Otizmin Erkeklerde Dört Kat Daha Fazla Görülmesinin Genetik Nedenleri Saptandı

25 Aralık 2024   |    22 Ocak 2025    |   Kategori: Güncel / Literatür, Otizm Print

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal iletişim zorlukları, sınırlı ilgi alanları ve tekrarlayıcı davranışlarla karakterize olan karmaşık bir nörogelişimsel sorundur. Erkeklerde kadınlara oranla dört kat daha fazla görülen otizm ile ilgili yeni yapılan araştırmalar OSB’nin erkeklerde neden daha yaygın olduğuna dair önemli genetik bulgular ortaya koydu. American Journal of Human Genetics dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, X kromozomundaki DDX53 geninin otizmde rol oynayabileceği gösterilirken ayrıca X kromozomunda otizmle bağlantılı 59 varyant belirlendi. Bu bulgular, otizmin biyolojik mekanizmalarına dair yeni bilgiler sunarak, tanı ve tedavi yaklaşımın gelişmesinde önemli faydalar sağlayabilir. 

İlk Araştırma: DDX53 Geninin Rolü

Kanada’daki SickKids Hastanesi’den araştırmacılar, X kromozomunda bulunan DDX53 geninin otizm ile bağlantısını inceledi. Beynin gelişiminde rol oynadığı bilinen bu gen, şimdiye kadar otizmle doğrudan ilişkilendirilmemişti. Araştırmada, sekiz farklı aileden OSB tanısı konmuş 10 birey üzerinde yapılan genetik analizlerde, DDX53 genine ait nadir varyantların otizmli bireylerde görüldüğü ve bu varyantların çoğunun anneden geçtiği ortaya kondu. Bu durum otizmin erkeklerde daha sık görülmesini açıklayabilir. Ayrıca, araştırmaya göre DDX53 genindeki varyantlar yalnızca insanlar için spesifik durumda, bu nedenle geleneksel fare modelleri bu genin işlevini incelemek için uygun değil.

Otizm nedir? Neden olur? Otizmin tipik belirtileri nelerdir?

İkinci Araştırma: X Kromozomundaki Genetik Varyantlar

Diğer bir çalışmada, SickKids ve farklı araştırma merkezlerinden bilim insanları, otizmle ilişkili genetik varyantları daha geniş bir kapsamda inceledi. 6.873 otizmli birey ve 8.981 kontrol bireyinden elde edilen X kromozomundaki 418.652 genetik varyant analiz edildi ve otizmle bağlantılı 59 varyant tespit edildi. Bu varyantların yer aldığı genler arasında DDX53’ün yanı sıra PTCHD1, DMD, HDAC8 ve PCDH11X gibi daha önce otizmle ilişkilendirilmiş genler de bulundu.

Araştırmacılar, FGF13 geni gibi yeni aday genlerin de otizmle bağlantılı olabileceği öne sürdü. X kromozomundaki genetik varyasyonların cinsiyet farklılıklarını açıklamada önemli bir rol oynayabileceğini ve kadınların otizm semptomlarını göstermesi için genetik yüklerinin erkeklerden daha fazla olması gerektiği teorisini desteklediği belirtildi.

Yeni Araştırma Modelleri Gerekebilir

Araştırmacılar, DDX53 geninin geleneksel fare modellerinde bir karşılığı bulunmadığından, otizmi incelemek için yeni modeller geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, otizmle ilişkili bu genlerin daha ayrıntılı araştırılmasının, hastalığın teşhis ve tedavisinde daha hassas yaklaşımlar geliştirilmesine katkı sağlayabileceği belirtildi.

Sonuç ve Gelecek Çalışmalar

Her iki çalışma, otizm gibi karmaşık nörodavranışsal durumların bazen basit genetik mekanizmalarla açıklanabileceğini ortaya koyuyor. Araştırmacılar, bu bulguların, otizmin biyolojik kökenlerine dair daha fazla bilgi sağlayarak hem tanı hem de tedavi için umut vaat ettiğini ifade etti.

Otizm tedavisinde heyecan yaratan gelişme: İlk kez geriletildi

Makalenin Özeti

Kanada ve İtalya’dan bilim insanlarının gerçekleştirdiği iki çalışma, otizm spektrum bozukluğunun (OSB) erkeklerde daha yaygın görülmesinin genetik kökenlerini aydınlatmaya yönelik önemli bulgular ortaya koydu. Araştırmalarda, X kromozomunda yer alan DDX53 genindeki nadir varyantların OSB ile ilişkili olduğu ve bu varyantların genellikle anneden miras alındığı saptandı. DDX53 geninin beyin gelişiminde rol oynadığı ve özellikle erkeklerde otizmin biyolojik mekanizmalarına katkı sağlayabileceği vurgulandı. Ayrıca, X kromozomunda otizmle ilişkili olduğu düşünülen 59 genetik varyant daha tanımlandı ve bu varyantlar arasında PTCHD1-AS, FGF13 ve PCDH11X gibi genler dikkat çekti. Araştırmacılar, bu bulguların otizm tanısında daha hassas genetik testlerin geliştirilmesine katkı sağlayabileceğini belirtti. Çalışma, fare modellerinde DDX53 geninin karşılığının bulunmaması nedeniyle otizm araştırmalarında kullanılan yöntemlerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini de ortaya koydu. Elde edilen sonuçlar, otizm gibi karmaşık nörogelişimsel bozuklukların altında yatan biyolojik mekanizmaların daha iyi anlaşılmasına ışık tutuyor. Bu çalışmalar, otizmde cinsiyet farklılıklarının genetik nedenlerine dair önemli ipuçları sunarak, gelecekteki tedavi yaklaşımlarını şekillendirebilir.

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla