Ramazan ayı boyunca normal beslenme düzenimiz bozulur, günlük öğün sayımız sadece 2 öğüne iner. Uzun süreli açlık dönemleri başlar. Bu 2 öğün dolayısıyla doğal olarak metabolizma hızımız yavaşlamaya başlar. Vitamin ve mineral yetersizlikleri oluşabilir, kan şekeri dengemiz bozulabilir, tansiyon sorunları yaşayabiliriz. Özellikle halsizlik ve baş ağrısı en sık rastlanan sorunlardır. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Evnur Saray oruç ile ilgili merak edilen konularda bilgi verdi.
Oruç Tutmanın faydaları;
- Vücudu rahatlatacak, sindirim sistemini düzenleyecek,
- Vücudun asit ve baz dengesinde olumlu sonuçlar yaratacaktır.
- Oruç doğru şekilde uygulandığında mide ve bağırsak sisteminin yanında vücuttaki pek çok sistem için oldukça önemli ve olumlu sonuçları olan bir durumdur.
- Ramazan ayıyla birlikte beslenme değişimlerimizi iyi bilmemiz gerekmektedir.
- Sahur ve iftar olacak şekilde beslendiğimiz bu dönemde iftarla sahur arasında en az iki ara öğün yapmak zorundayız. Bu ara öğünde de seçimimizi ağır ve şerbetli tatlılardan değil meyve ve sütlü tatlılardan yana kullanmalıyız. Orucun ilk zamanları üşüme halsizlik ve hissizlik tablolarını iftarda bol c vitamini alarak kapatmaya çalışabiliriz.
- Tahıl ürünü olarak da lif oranı yüksek olan çavdar ekmeği ya da kepekli makarna tercih edilmelidir. Bütün gün boş olan mideye bir ana yemeğe yüklenip fazla besin almak midede doping etkisi yaratır buda hızlı kanlanma ve kan şekeri bozukluklarına yol açar. Bu nedenle iftarda en ideal beslenme şekli yavaş yavaş ve azar azar beslenmektir.
Oruç tutanlar için Ramazan’da sağlıklı beslenme önerileri
- Orucumuzu su ve ya hurmayla açtıktan sonra sıvı miktarımızı dengeleyecek ve boş midemizi rahatlatacak hafif bir çorba mutlaka içilmelidir. Çorba sonrasında bir dilim peynir ve bir dilim ekmek ya da bir avuç içi pide ile birlikte hafif bir kahvaltı gibi başlangıç alınmalı sonrasında et ya da sebze yemeğine geçilmelidir.
- Soframızda ekmek ya da pide varsa makarna ya da pilav tüketimi olmamalıdır. Ancak tok tutucu özelliği de fazla olan süt ve süt grubundan iftarda metabolizmamızı düzenlemesi için faydalanmamız mümkündür.
- Çorba içildikten sonra aileye yapılacak ufak bir sohbet ya da ufak bir aranın ardından beslenmeye başlanmalıdır.
- Sebze ve meyve tüketimi ramazan ayı boyunca oldukça önemlidir. Sebze ve meyvelerdeki lif oranı hem bizi tok tutacak hem de sindirim sistemimizi destekleyecektir.Bu kan şekerimizin dengelenmesi ve açlık hissimizin yatışması için oldukça önemlidir.
- Sıvı tüketimine de kesinlikle önem verilmelidir.
- Çay ve kahve su kaybına neden olacağı için uzak durmak gerekmektedir; bunun yerine su tercih edilmelidir. Ancak tek seferde yüksek miktarda su tüketmek yerine sahur süresi boyunca yavaş yavaş içilmelidir.
- Hızlı yemek yemek ağır ve kızartma türü gıdalar bol pide ve pilav tüketimi bir anda midemizde olumsuz etkiler yaratır bize uyku hissi ve halsizlik verir.
- Bunun üzerine tükettiğimiz çay ve kahve de uyku problemleri yaratabilir bu nedenle iftarda zamanlama oldukça önemlidir.
- Sahur ve ya iftar sonrası içeceğimiz bir soda ya da yeşil çay sindirimde ve rahatlatıcı bir his vermekte bize yardımcı olacaktır. Ancak kronik rahatsızlığı olanların kalp ve tansiyon gibi beslenme uzmanı ya da bir doktor kontrolünde belli miktarlarda bu tüketimi yapmaları gerekmektedir. Kronik hastalıklarda ve zorunlu ilaç kullanımlarında oruç tutulması gerektiği uzmanlar tarafından da onaylanmıştır. Zamanında alınmayan ilaçlar daha büyük problemlere neden olacaktır ve bu vücudumuza yaptığımız daha büyük bir kötülüktür.
Oruç tutarken sağlığınızdan olmamak için bu önerileri dikkate alın
Sahurda Neler Yemeliyiz? Nelere Dikkat Etmeliyiz?
- Sahur bizim için ramazan ayında olmazsa olmazımızdır. Çünkü; sahura kalkılmadan oruç tutulursa uzun süre açlık olacağından metabolik hız yavaşlar; halsizlik ve baş ağrısı görülebilir.
- Özellikle yoğun açlık hissi mide ve bağırsak sistemimize olumsuz etkiler yaratır, yemek sonrası gaz şişkinlik kabızlık gibi rahatsızlıklar oluşabilir.
- Sahurda protein ağırlıklı ve lif etkisi yüksek gıdaları tercih etmeliyiz.
- Sahurda mutlaka bir meyvemiz olsun. Özellikle elma pektin içeriği fazla olduğundan bizi tok tutmaya neden olacak ve cildimize, sindirim sistemimize, boşaltım sistemimize faydalı etkilerde bulunacaktır. Her gün sahurda bir elmamız olması vücudumuz için oldukça önemlidir.
- Ayrıca sahurda meyve yememiz gün içindeki tatlı ihtiyacımızı baskılayacaktır.
- Protein içeriği fazla olan besinler, midenin boşalma sürecini uzatarak acıkmayı geciktirirler. Bu nedenle süt, yumurta, yoğurt, peynir gibi besinler sahurda mutlaka tüketilmelidir.
- Süt ve süt ürünleri tokluk sağlayıcıdır, kalsiyum ve potasyum açısından yüksek içeriği olması aynı zamanda elektrolit dengemiz için de oldukça önemlidir.
- Sahuru kahvaltı gibi planlamalı; omlet veya menemen veya haşlanmış yumurta, peynir, domates, salatalık, yeşillik tercih edilmelidir.
İftarda dikkat edilmesi gereken beslenme önerileri;
- Küçük bir başlangıçla iftar açılmalıdır. Bu zeytin, hurma, kuru meyve, ceviz, badem veya küçük bir parça cevizli sucuk gibi tercih edilmelidir. Bol suyu yanında ihmal etmemek gerekir.
- Ilık bir çorba iftar sofralarının vazgeçilmezi olarak tüketilmelidir. Çorbanın hem sıvı ihtiyacını karşılaması hem içeriğindeki besin öğeleri hem de doygunluk verici özellikleri vardır. Ayrıca sindirime de iyi gelmektedir. Yavaş bir şekilde yarım ya da 1 kase kişiye göre değişmek kaydıyla tüketilmelidir.
- 15 -20 dakika sonrasında ana yemeğe geçmek en doğrusudur. Ana yemeği; etli sebze yemeği, kurubaklagil yemeği veya kızartma dışında pişirilme yöntemi uygulanarak hazırlanan; et, tavuk veya balık yemekleri yapılabilir
- Pilav ya da makarna haftada en fazla 2 ya da 3 kez tüketilebilir. Kepekli pirinç, makarna ve bulgur pilavı tercih etmek en sağlıklısıdır.
- Yemeğin yanında mutlaka 1- 2 dilim ekmek alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki en doğru karbonhidrat kaynağı tahıllı ekmeklerdir, kişiyi uzun süre tok tutacaktır.
- Yemeklerin yanına her akşam 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanan bir salata ilave edilmelidir. Salatayı yemenin zamanı yoktur yemeğin ilk anlarından itibaren tüketilmelidir. Çiğ sebze bol lif içerir tokluk sağlar.
- Yağlı yiyecekler, hamur işleri, kızartmalar, kavurmalar, salam, sosis, sucuk, pastırma gibi şarküteri ürünlerinden uzak durulmalıdır.
- Akşam iftar sofraları günlük alınması gereken kalorinin % 65` ine yakınını kapsadığı için Ramazan süresince yağlı ve ağır yemekleri tercih eden kişilerin kan kolesterol düzeylerinde istenmeyen artışlar yaşanabilir. LDL kolesteroldeki ( kötü huylu ) bu artışlar toplam kolesterolü artırabilirken, günlük egzersizlerdeki azalma HDL ( iyi huylu kolesterol) seviyeleri düşebilir. Kandaki trigliserit oranında yükseliş Ramazan ayı sonrasında kendini göstermektedir.
Oruç tutmaması gerekenler ve orucun riskli olduğu 6 hastalık
Oruç Tutarken Sağlıklı Beslenmenin Altın Kuralları:
- Normalde 5-6 olan öğün sayısı, iftar- sahur olmak üzere iki ana öğün ve iftar sonrası uyku durumuna bağlı değişen 1 -2 ara öğün olmak üzere 3-4 öğün şeklinde düzenlenmelidir.
- Sahur açlık dönemini kısaltması ve vücudu katabolik süreçten kurtarması nedeniyle asla atlanmamalıdır. Sahur; proteinden zengin ve kompleks karbonhidratları içeren bir öğün olmalıdır. Bu süreçte ortalama 500-800 ml sıvı alınmalıdır. Ayrıca elektrolit dengesini sağlamak için düşük sodyumlu maden suyu tüketilebilir.
- İftarda kan şekeri düşüktür ve göz önünde çok fazla can alıcı yiyecek bulunmaktadır. Bu nedenle sakin olmalı ve iftarda kontrollü – kademeli beslenilmelidir. Hazmı kolaylaştırmak, mideyi rahatlatmak ve düşen kan şekerinin ani yükselmesini engellemek için su/hurma veya zeytin ile oruç açılmalı, çorba içip mutlaka 10-15 dk ara verilmelidir. Yemekler yavaş yenilmeli, iyice çiğnenmelidir. Böylece daha az yemekle doyum sağlamak mümkün olur.
- Ayrıca hızlı ve fazla yenen yemek sonrası oluşan mide gerginliği tansiyonun yükselmesine neden olur. Son yapılan bilimsel çalışmalar yoğun yemek sonrasında kalbe binen yük nedeniyle kalp krizi riskinin arttığını göstermektedir. Yavaş, az miktarda ve sık yemek kalp sağlığınız için de önemlidir.
- İftar ve sahurda düşük glisemik indeksli besinler tercih edilmelidir. Böylece erken acıkmaların, kan şekerinde meydana gelen dengesizliklerin önüne geçilecektir. İftardan hemen sonra tatlı tüketiminden kaçınılmalıdır.
- İftardan 1-1,5 saat sonraki ara öğün olarak haftada 1-2 kere olmak üzere şerbetli tatlılardan ziyade, sütlü tatlılar ( sütlaç, güllaç, muhallebi v.b. ) tercih edilebilir.
- İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek yerine mutlaka hareket edilmelidir. Hareket etmek yediklerinizin kilo olarak geri dönüşünü engellerken, sindiriminize de yardımcı olacaktır.
- Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.
- Sıvı ihtiyacı su ile karşılanmalıdır. İftar ve sahur arasında mutlaka 1,5-2 lt su tüketilmelidir. Ramazan sofralarında gazlı içecekler ve kan şekeri dengesizliklerine yol açacağı için meyve suyu tüketiminden uzak durulmalıdır. Çay ve kahveyi yemekten en az 45 dk-1 saat sonra tüketmek gerekmektedir.
- Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
Diyabet hastaları oruç tutabilir mi? İşte uzmanından öneriler
Metobolizmanız sizi tuzağa düşürebilir!
Oruç tutarken; uzun süren açlık nedeniyle metabolizma az enerji harcar, vücut hareketleri yavaşlar, bazal metabolizma hızı düşer. Yavaşlayan metabolizma hızına ilave beslenmeye de dikkat edilmediğinde kilo problemleri kaçınılmaz olacaktır. Özellikle iftar sonrası bastıran ağırlık-uyuklama dönemlerinde vücudunuz akıllıca hareket eder ve kişileri hareketsiz bırakarak yenilen besinlerin enerjiye dönüştürmenize izin vermeyerek depolanmasını sağlar. Sonrasında da istenmeyen kilolara ve beraberinde getirdiği sağlık problemlerine merhaba denilir! Bu sıkıntıları yaşamamak için oruç tutarken de amaç her zaman olduğu gibi sağlıklı beslenme kurallarını sağlayabilmektir.
Baş ağrısı ve halsizlik sorunu yaşamak için bunlara dikkat edin
Sağlıklı beslenmede sabah kahvaltısı nasıl altın değerinde bir öğünse, Ramazan ayında da sahur, günün ilk öğünüdür ve önemi büyüktür. Toplumda yaygın olan alışkanlıklar arasında gece yatmadan önce yemek yemek veya gece kalkıp sadece su içip yatmak ise sakıncalıdır. Çünkü bu tip beslenme, yaklaşık 12 saat olan açlığı, ortalama 18-20 saate çıkarmaktadır. Bu durumda kas yıkımı olur ve metabolizma yavaşlar. Belirtilerde ise; günlük hareketlerde yavaşlama, uyku isteği, baş ağrısı, halsizlik vardır. Bu şekilde oruç tutan kişiler gün içinde çabuk yorulur ve bitkin bir gün geçirirler. Dolayısı ile önem derecesi yüksek olan sahur öğünlerini atlamamak en doğrusudur.
Sahurda bol sıvı almayı unutmayın!
Vücudun temel gereksinmelerinden birisi de sıvı alımıdır. Oruç tutan kişilerde günlük sıvı ihtiyacı gün içinde tüketilemediği için karşılanamaz. Susuz vücut; yorgunluk, kas krampları, deride kuruma, sindirim sisteminde zorluk, sersemlik ve sıcaklık hissine sebep olur. Bunun için muhakkak sahurda yatmadan önce, uyanınca, iftar öncesi, iftar sonrası yatana kadar sıvı tüketimini ihmal etmemek gerekir.
Kabızlığa karşı sahurda taze kayısı yiyin
Yetersiz sıvı alımı, bu dönemde kabızlık riskini artırır. Sancılı karın ağrıları ve şişkinlik yaşayan bireyler daha gergin bir gün geçirir. Bu sebeple de iftar saatinden sahur bitimine kadar en az 12- 14 bardak sıvı alınması şarttır. Sahurda 3-4 adet taze kayısı tüketilmesinde fayda vardır.
Ramazan’da Kilo Almamak İçin;
- Sahur öğününü mutlaka yapınız. Sahur yapılmadığında metabolizma yavaşlar ve yağların depolanmasına neden oluruz.
- Asitli içeceklerden uzak durunuz. hazır meyve suları yerine meyve, limonata veya şekersiz kompostolar tercih edilmeli,
- En az 2 litre su tüketilmeli,
- Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar, dondurma veya meyve tercih edilmeli; haftada 2 kez sütlü tatlı tüketip diğer günlerde tercihimiz meyve olmalı.
- İftardan 1,5-2 saat sonra mutlaka bir ara öğün yapılmalı.
- İftarda beyine tokluk sinyali gitmesi için çorbadan sonra 15 dakika beklenmelidir.
ÖRNEK SAHUR VE İFTAR MENÜLERİ :
SAHUR 1 :
Şekersiz çay + yulaflı poğaça + yumurta + bol söğüş sebze
Yulaflı Poğaça Tarifi :
Malzemeler
2 su bardağı yulaf ezmesi, 4 kaşık light yoğurt, 1 yumurta, 5 adet çekirdeği çıkarılmış siyah zeytin, 5 çorba kaşığı lor peyniri, 1’er avuç maydanoz, dereotu, 1 tatlı kaşığı karabiber, 1 tatlı kaşığı pul biber
Hazırlanışı
Tüm malzemeleri bir kasede karıştırarak hamur haline getirin, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine köfte şeklinde dizin. (12 adet çıkmalı) Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin.
SAHUR 2 :
Şekersiz çay + ceviz içi + hurma + haşlanmış yumurta + 1 dilim peynir + bol söğüş sebze + 2 dilim çavdar ekmeği
İFTAR :
Su + 3 adet hurma + çorba
15 dk ara
Et/tavuk/balık veya kurubaklagil yemeği
Salata/sebze
Yoğurt/ayran/cacık
Pide/ekmek/tahıl/börek
İFTAR SONRASI ARA ÖĞÜN TARİFLERİ
Yulaflı Kurabiye Tarifi:
Malzemeler
2 su bardağı yulaf ezmesi, 6 adet kuru kayısı, 4 adet kuru erik , 4 çorba kaşığı kuru üzüm, 1.5 su bardağı kaynar light süt, tarçın
Hazırlanışı
Tüm malzemeleri bir kasede karıştırın. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine köfte şeklinde dizin (10 adet çıkmalı). Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin.
Sütlü yulaf:
Malzemeler
Süt, Yulaf ezmesi, orman meyveleri, tarçın
Hazırlanışı
1 bardak süt (200ml) ve 6 kaşık yulafı yapışmaz tavada karıştırarak pişirin. Yulaf, sütü çekince tarçın ilave edip ocaktan alın. Orman meyveleri ile süsleyin.
HAZIM KOLAYLAŞTIRAN ÇAY:
1 tatlı kaşığı adaçayı, 1 tatlı kaşığı rezene, 1 çay kaşığı papatya
Ramazan Ayı İçin Örnek Mönü
Sahur mönüsü
- Haşlanmış yumurta
- Peynir
- Domates, salatalık, biber, maydanoz…..vb.
- Zeytin veya ceviz
- Tam buğday ekmeği veya çavdar ekmeği
- Çorba
- Süt veya yoğurt
İftar mönüsü
- Hurma veya zeytin
- Çorba
- Tam buğday veya çavdar ekmeği
- Etli sebze yemeği veya ızgara et
- Salata
- Yoğurt/ayran/cacık
- Bulgur pilavı veya kepekli makarna
İftardan Sonraki Ara
- Sütlü tatlı veya meyve veya süt
YORUMUNUZ VAR MI?