Orta kulak itihaplarının dört başlıkta sınıflandırıldığını belirten Prof. Dr. Murat Topak, şu bilgileri verdi: “Bunlardan ilki mirinjittir. Mirinjit orta kulak iltihabına bağlı veya tek başına kulak zarı iltihabıdır. İkinci sırada yer alan akut orta kulak iltihabı, ani başlayan, ağrıyla karakterize kısa süreli orta kulak iltihabıdır. Effüzyonlu orta kulak iltihabı, ani ve şiddetli belirtiler olmadan sağlam kulak zarı arkasında sıvının (effüzyon) birikmesidir.
Kış mevsiminde çocukları orta kulak iltihabından koruma yöntemleri
Bu terim akıntılı ve iltihabi kökenli olmayan uzun süreli bir orta kulak problemini tanımlar. Kronik orta kulak iltihabı ise orta kulaktan kulak zarındaki bir perforason yoluyla gelen kronik bir akıntı ile birlikte uzun süreli bir enfeksiyonu tanımlar.”
Orta kulak iltihaplarının çocukluk yaş grubunun en sık görülen hastalıkları arasında yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Murat Topak, “Tüm çocukların %85’inin en az bir kere akut orta kulak iltihabı atağı geçirdiği göz önüne alınırsa hastalığın önemi anlaşılır” dedi.
Çocuklarda akut orta kulak iltihabına daha çok rastlanmasının birkaç nedeni olduğunu kaydeden Prof. Dr. Murat Topak, “Bağışıklık sisteminin tam olarak olgunlaşmasına kadar özellikle kreş, yuva ve ilkokuldaki çocuklar sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonuyla karşılaşır. Ayrıca erişkinlere göre daha kısa ve yatay durumda olan östaki kanalından bu üst solunum yolu enfeksiyonları kolayca orta kulağa ilerleyebilir” dedi.
Orta kulak iltihabı çocuklarda daha yaygın olarak görülmesinin diğer sebepleri şunlardır. Bu temel mekanizmanın yanında çocukların yatar pozisyonda beslenmesi (yatarak biberon emen çocuklarda süt kolaylıkla orta kulağa geçebilmekte ve enfeksiyon gelişimine zemin hazırlayabilmektedir), besin alerjilerinin bulunması, pasif sigara içiciliği ve kronik geniz eti enfeksiyonları riski artıran ek faktörlerdir.
Effüzyonlu orta kulak iltihabını, “orta kulakta, kulak zarı arkasında akut enfeksiyon bulguları olmaksızın bir sıvı bulunması durumu” olarak tanımlayan Prof. Dr. Murat Topak, “6 haftadan kısa süren efüzyonlar genellikle akut orta kulak iltihabına bağlıdır, orta kulaktaki efüzyon 3 aydan uzun süre yerinde kalırsa kronik efüzyon olarak isimlendirilir.
Orta kulak iltihapları hakkında mutlaka bilmeniz gereken bilgiler
Kronik efüzyonlu orta kulak iltihabı bir çocukluk çağı hastalığıdır, yarık damak gibi anomaliler, Down sendromu, farengolarengeal reflü, östaki tüpünün anatomik pozisyonu ve sık üst solunum yolu enfeksiyonu gibi faktörler çocuklarda efüzyonlu orta kulak iltihabı riskini arttıran faktörlerdir. Mevsimlerle ilişkilidir, üst solunum yolu enfeksiyonu sıklığının arttığı bahar aylarında daha sık görülürken yaz aylarında sıklığı azalır” diye konuştu.
Effüzyonlu orta kulak iltihabının silik belirtilerle seyreden bir hastalık olduğunu ve çocuğun belirgin bir şikayeti olmadan rastlantı eseri de teşhis edilebildiğini ifade eden Prof. Dr. Topak, şunları söyledi: “Özellikle ağrı, ateş ve kulak akıntısı gibi belirtilerinin olmaması ailenin dikkatinin kulağa yönelmesini önler. Küçük çocuklarda ellerin kulağa sıkça götürülmesi tek bulgu olabilmektedir. İşitme azlığının varlığı çoğunlukla fark edilmez.
Anne-babalar çocuğun çağrılara cevap vermemesini genellikle ilgisizliğine, TV sesini fazla açmasını merakına ve yakından seyretmesini olası bir görme kusuruna bağlar. Çocukların çoğunda tanı öğretmenlerin uyarıları sonucunda veya diğer rahatsızlıklar nedeniyle doktora götürüldüklerinde konur.”
İyi tedavi edilmeyen kronik efüzyonların diğer kronik kulak hastalıklarının ortaya çıkmasında en önemli faktörlerden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Murat Topak, “Akut orta kulak iltihabı sonrası ortaya çıkan efüzyonların kronik efüzyonlu orta kulak iltihabı tanısı alması için en az 3 ay süreyle takip edilmeleri gerekir. İlk kez teşhis edilmiş ve daha önceden efüzyonun olup olmadığının bilinmediği hastalarda eğer bahar ve kış aylarında hasta görüldüyse medikal tedavi uygulanır. Yaz başlangıcında ise takip daha uygundur. Medikal tedavide en sık kullanılan ilaçlar antibiyotiklerdir. Cerrahi tedavi kararı verilmesinden önce hastanın en az iki kez medikal tedavi almasında fayda vardır. Cerrahi tedavide ventilasyon tüpü uygulaması yapılır” diye konuştu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?