Üçlü negatif meme kanseri (TNBC), hem agresif ilerleyişi hem de tedaviye karşı hızla direnç geliştirmesi nedeniyle en ölümcül kanser türlerinden biri olarak biliniyor. Cell Immunity dergisinde yeni yayımlanan bir araştırma, bu direncin gelişmesinde tümör çevresinde ve bağışıklık hücrelerinde biriken yağ asitlerinin önemli bir rol oynadığını gösterdi. Çalışmaya göre, özellikle Omega-6 yağ asitleri, bağışıklık sistemini baskılayan bir tümör mikro-çevresi oluşturuyor ve tedaviyi etkisiz hale getiriyor. Ancak bu yağ birikiminin engellenmesiyle tümörler yeniden tedaviye duyarlı hale gelebiliyor. Uzmanlar bu yeni keşif ile TNBC tedavisinde yeni stratejilerin geliştirilebileceğini vurguluyor.
TNBC tedavisinde kemoterapi ve immünoterapi standart yöntemler olarak kullanılıyor. Ancak bu tedavilere başlangıçta yanıt veren hastalarda bile tümör tekrar nüks edebiliyor. Araştırmacılar, fare modellerinde yaptıkları çalışmada, tedaviden sağ kurtulan TNBC hücrelerinin Omega-6 yağ asitleri içeren yağ damlacıkları biriktirdiğini keşfetti. Tek hücreli RNA dizileme analizleri, tümör hücrelerine yakın bulunan nötrofillerin — bir tür beyaz kan hücresi — de aynı yağları biriktirdiğini gösterdi.
Meme Kanseri Tedavisinde Bazı Hastalar İçin Ameliyat Gerekli Olmayabilir
Araştırmanın yazarlarından Baylor Üniversitesi araştırma görevlisi Prof. Dr. Liqun Yu, elde ettikleri bulgularla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Çalışmamızda tümör hücrelerinin bu yağ damlacıklarını çevresindeki nötrofillere aktardığını saptadık. Bu durum nötrofillerin işlevini tümör karşıtından tümör destekleyicisine çeviriyor. Yağ asitlerinin sadece enerji kaynağı değil, aynı zamanda bağışıklık sistemine karşı baskılayıcı sinyallerin öncüsü olduğunu gösterdik. Bu, kanser hücrelerinin bağışıklık sistemimizle savaşmak için nasıl bir strateji izlediğini anlamamıza yardımcı oluyor.”
Araştırmacılar, tümör hücrelerinde yağ damlacığı oluşumunu engelleyerek hem tedavi direncini kırabildiklerini hem de bağışıklık baskılanmasını tersine çevirebildiklerini gösterdi. Ayrıca, Omega-6 yağ asitlerinin diyetten çıkarılması da kemoterapi ve immünoterapilere karşı tümörlerin yeniden duyarlı hale gelmesini sağladı.
Prof. Dr. Liqun Yu, “Hastalarımıza Omega-6 yağ asitlerinden düşük bir diyet önerebiliriz. Bu, genel olarak kırmızı et, doymuş yağ ve sodyum tüketimini azaltma önerileriyle zaten uyumlu. Bununla birlikte, yağ asidi birikimini ve bağışıklık baskılayıcı sinyalleri engelleyecek tedavi seçeneklerini de araştırıyoruz” diyor.
İnsanlarda yapılan analizler, nötrofillerin yoğunlaştığı tümörlerde Omega-6 metabolizmasının arttığını gösterdi. Bu da deneysel bulguların klinik olarak da geçerli olabileceğini destekliyor. Bu çalışma, TNBC gibi agresif kanser türlerinde tedaviye direnç gelişimini anlamak ve bağışıklık sistemini yeniden etkinleştirmek için önemli bir adım olarak görülüyor. Omega-6 yağ asitlerinin rolünün daha iyi anlaşılması, hem beslenme tavsiyelerinin hem de yeni tedavi yaklaşımlarının şekillenmesinde etkili olabilir.
Tek Dozla Meme Kanseri Tümörlerini Yok Edebilen Yeni İlaç Adayı
Tümör kaynaklı araşidonik asit, nötrofilleri yeniden programlayarak bağışıklık baskılanmasını ve üçlü negatif meme kanserinde (TNBC) tedavi direncini teşvik eder.
Üçlü negatif meme kanserinde standart tedavi yöntemi, immün kontrol noktası inhibitörleri ile kemoterapinin kombinasyonudur. Ancak başlangıçta tedaviye yanıt veren tümörler bile zamanla nüks edebildiğinden, bu durum henüz tam olarak anlaşılamayan kazanılmış direnç mekanizmalarının varlığını göstermektedir. Bu çalışmada, anti-PD-1 ve kemoterapi tedavilerinden sağ kurtulan TNBC hücrelerinin nötral lipidleri biriktirdiği keşfedildi. Kanser hücrelerinde lipid damlacığı oluşumunun engellenmesi, tedavi direncini tersine çevirdi ve bağışıklık sistemini baskılayan tümör mikroçevresini hafifletti. Tek hücreli RNA dizileme analizleri, tümör hücrelerine benzer şekilde lipid yüklü bir fenotip sergileyen nötrofillerin bir alt grubunu ortaya çıkardı.
Mekanistik olarak, tümör kaynaklı lipid taşıyan hücre dışı veziküller — özellikle araşidonik asit (AA) içerenler — nötrofillerin yeniden programlanmasına aracılık etti. Omega-6 yağ asitlerinin diyetle alımının engellenmesi veya AA sentezi için gerekli yağ asidi uzamasının baskılanması, anti-tümör bağışıklığını yeniden kazandırdı ve dirençli tümörleri yeniden anti-PD-1 ve kemoterapiye duyarlı hale getirdi. İnsan hastalarda, AA metabolizmasıyla ilişkili yolların nötrofil artışıyla bağlantılı olduğu gözlendi. Genel olarak, bu çalışma TNBC hücrelerinde lipid birikiminin bağışıklık baskılanması ve tedavi direncine nasıl yol açtığını ortaya koymaktadır.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Tumor-derived arachidonic acid reprograms neutrophils to promote immune suppression and therapy resistance in triple-negative breast cancer, Immunity (2025). DOI: 10.1016/j.immuni.2025.03.002YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?