Daha önce Medikal Akademi’de yayımlanan yazılarımızda mecburi hizmete ilk kez atanan hekimlerin OHAL uygulamasındaki durumlarını ele almıştık. Bu arada hekimlerden çok sayıda email, sosyal medya mesajı ve telefon aldık. Bu iletilerden mecburi hizmete atanıp da göreve başlamayan hekimlerin hukuki durumunun ne olacağı konusunda kimi tereddütlerin bulunduğu anlaşılmaktaydı. Yine aynı konuda bazı hekimler Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde Sağlık Bakanlığı’ndan da görüş talep ettiler. Ancak Sağlık Bakanlığı bu husustaki uygulamasının ne olacağını ifade etmek yerine, sadece konunun Devlet Memurları Kanununda açıklanmış olduğunu söyleyerek kafaları daha da karıştıran bir cevap verdi. Bu yazı Bakanlığın cevabı üzerine konuyu bir kez daha değerlendirmek ve tereddütleri gidermek maksadıyla kaleme alındı.
Mecburi Hizmete başlamayanlar OHAL’den nasıl etkilenecek?
Biz öncelikle önceki yazılarımızda ifade ettiğimiz görüşlerimizi bir kez daha özetlemek istiyoruz:
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 96 ncı maddesinde, olağanüstü hal ilan edilen yerlerdeki Devlet Memurlarının, yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça görevlerini bırakamayacakları ifade edilmiştir ki bu kurala göre mecburi hizmete başlayanlar OHAL döneminde istifa ederlerse yerlerine atama yapılan kişi gelip iş başı yapmadan görevlerini bırakamayacaklardır. Şayet bırakırlar ise 657 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre bir daha hiçbir surette Devlet memuru olamazlar. Esasen bu hususta anlaşılmayacak bir nokta yoktur, Kanun son derece açıktır. Ama asıl sorun hiç göreve başlamayanlar için söz konusudur. Gerçekten de mecburi hizmete atanıp da hiç göreve başlamayanlar da aynı yaptırıma tabi tutulacaklar mıdır? Bu aşamada çözümlenmesi gereken sorun budur.
- 657 sayılı Kanunun 63 üncü maddesine göre, bir göreve ilk defa atananlardan belge ile kanıtlanması mümkün zorlayıcı nedenler olmaksızın (yani sağlık mazereti, afet, büyük toplumsal karışıklıklar ve benzeri durumlar) süresi içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir. (Burası önemli, istifa etmiş ya da çekilmiş sayılmaz denmiyor, atanması iptal edilir diyor). Ancak kanunda bu hususta da bir yaptırım öngörülmüştür. Nitekim Madde 63’e göre ataması iptal edilenler 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Kanun bu konuda olağan dönem veya OHAL ayrımı yapmamış her durum için aynı yaptırımı (yani sadece 1 yıl yasağını) getirmiştir. Bu da son derece açıktır.
- Burada OHAL döneminde göreve başlamayanlar bir daha devlet memuru olamazlar demek hukuken mümkün değildir. Bu yaklaşım kesinlikle kanuna ve hukuka aykırıdır. Aslında bu durumu Bakanlık da pekala bilmektedir. Fakat bu dönemde yukarıda ifade edilen gibi bir açıklama yaparak, tereddütlü hekimlerin mecburi hizmete gitmeme kararının önüne geçmek istemektedir. Verilen yazıların başka bir izahı bulunmamaktadır.
- Bakanlığın görüşünün de aslında burada ifade ettiğimiz gibi olduğunun kanıtları da mevcuttur. Şöyle ki: Ülkemizde yaklaşık 25 yıl uygulanan OHAL dönemlerinde aynı zamanda hekimler için mecburi hizmet kanunu da mevcuttu. Ama Bakanlığın o dönemlerde, Devlet Memurları Kanununda aynı hüküm mevcut olmasına rağmen, mecburi hizmete gitmeyenler için böyle bir uygulaması yoktu.
- Yine hiçbir hukuk veri tabanında, Danıştay Kararları İndekslerinde böyle bir uygulamanın sebep olduğu yargısal karara da rastlamadık. Bakanlığın aksi yönde bir uygulaması olsaydı bu konu mutlaka dava konusu olur ve veri tabanlarına da girerdi. Bu da dolaylı da olsa önemli bir delildir. Kaldı ki Danıştayın bir olguda geçmiş OHAL döneminde göreve başlamayan hekim olmayan sağlık görevlisinin 1 yıl geçtikten sonra Devlet memuru olabileceğine ilişkin emsal bir kararı da mevcuttur ki bu karar Sağlık Bakanlığı Personel Dairesince de bilinmektedir.
- Keza Bakanlığın geçmiş OHAL döneminde göreve başlamayan bir hemşirenin sadece atamasını iptal ettiğini, ayrıca bu kişi hakkında “istifa etmiş sayılma veya Devlet memuru olamaz” kararı almadığını da somut olarak biliyoruz.
- Ayrıca 2013 yılı gibi çok yakın bir tarihte bir diş hekiminin atandığı yerde göreve başlamaması üzerine Bakanlık diş hekimi hakkında “istifa etmiş ya da çekilmiş sayılma” işlemi değil “atamanın iptali” işlemi tesis etmiştir ki bu da Bakanlığın teamülüne kanıt teşkil etmektedir. Bakanlık eğer olağan dönemde sadece atamanın iptali işlemi tesis ediyor istifa etmiş gibi işlem tesis etmiyorsa OHAL’de de bir daha Devlet memuru olamazsın diyemez.
- Diğer yandan Devlet Memurları Kanununda memur olabilme şartları gösterilmiştir. Bakanlık şimdiye kadar şayet bir hekim memur olma şartlarını kaybetmişse (ki bunların tamamı kesinleşmiş hapis cezası alanlardır) onu mecburi hizmete atamadı fakat diplomasını da kendisine iade etti. Bu teamüle göre eğer Bakanlık mecburi hizmete atanıp da gitmeyenleri bir daha devlet memurluğuna almam derse bu kişilere diplomalarını iade etmek ve serbest çalışmasına da müsaade etmek zorundadır. Bu kadar doktor ihtiyacının olduğu bir ortamda Bakanlığın hukuken mümkün olsa bile siyaseten böyle bir yolu tercih etmeyeceği açıktır.
- Özetle ifade etmek gerekirse Bakanlık, mecburi gitmeyen doktorları bir daha Devlet memurluğuna almam diyemez. Bunun kesinlikle hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Ayrıca Bakanlığın geçmiş OHAL dönemlerinde de böyle bir uygulaması olmamıştır. Bu nedenle Sayın Bakanlığın kimi gizemli cevaplarla, “bu konu Kanunda açıkça yazılı açıp okuyun” demek suretiyle hekimleri tereddüte sevk etmesi isabetli olmamıştır.
YORUMUNUZ VAR MI?
mrb sözleşmeli personel olarak çalıştığım devlet hastanesinden ohal döneminde istifa ettim 5 dönem açıktan atama kurasında atandım ancak 2 aydır atamam yapıldığı halde başlangıcım yapılmıyor özel bir kurumda çalışmayı düşünüyorum sonuç nasıl olur tekrar memuriyet ile ilgili sorun yaşarmıyım ?????
Devlet bu dünyada şuan sadece ölüyü diriltemez yoksa kalan her şeyi yapar!
İsterse ABD de fetönün fişini çeker ve cesedini bulamazlar!