Klimanın soğuttuğu havaya doğrudan maruz kalmak, en basit adale tutulmalarından, komplike akciğer enfeksiyonlarına kadar geniş bir risk tablosuyla karşı karşıya kalınmasına sebep olabilir. Bu rahatsızlıklardan korunabilmek için çalışma masasının klimaların altında veya tam karşısında konumlandırılmaması gerekiyor.
Sürekli nemli olan klima filtrelerinde zamanla mantar ürer. Bu mantarlar, zaman içinde soluduğunuz havaya da karışarak tedavisi oldukça güç olan akciğer mantar enfeksiyonlarına neden olmaktadır. Bu yüzden çalıştığınız kurumların klima bakımlarını düzenli yaptırıp yaptırmadığını mutlaka sorgulayın. Unutmayın, soluduğunuz havanın temiz olması, çalışma ortamınızın ısı dengesi kadar önemlidir.
Klimaların diğer bir olumsuz etkisi ise; özellikle nem – hava koruma özelliği olan klimalar seçilmemişse, havayı kurutmasıdır. Bu nedenle üst solunum yollarının koruyucu bariyeri olan nem ortadan kalkar ve hem filtre edici hem de partikülleri tutucu etkisi zayıflar. Koruma mekanizması devreden çıktığı için solunum yollarına yabancı partiküllerin geçişi de kolaylaşır. Bu durum, alerjik reaksiyonlara ve çeşitli enfeksiyonlara neden olur.
Bu tür risklerden korunmak için, nem dengesini koruyucu klimalar tercih edebilir veya bulunduğunuz ortamda nemi sağlamak için, sürekli bir bardak su bulundurabilirsiniz. Özellikle kapalı ortamlarda çalışıyorsanız, su tüketimine de özen göstermeniz önemlidir.
Ofis içerisindeki soğuk – kuru hava ile dışarıda bulunan sıcak – aşırı nemli hava arasında geçirdiği günün sonunda, boğaz ağrısı, boğazda kuruma, geniz akıntısı, göğüs adalelerinde ağrı ile başlayan solunum enfeksiyonları kendini belli etmeye başlar. Sürekli basınç farkı yaşamak da yorgunluk, halsizlik hissedilmesine sebep olabilir.
Tüm bu durumlar, bir süre sonra dikkat dağınıklığına ve iş hayatında verimsizliğe neden olmaktadır. Odanızda bulunan klimayı gün içinde aralıklarla kapatırsanız, doğal hava dolaşımını sağlayarak, olumsuz etkileri biraz olsun azaltabilirsiniz.
Hava sıcaklığından bağımsız olarak, sürekli ofis ortamında yani kapalı ortamda çalışmak, yapay hava solumak ve sağlıklı hava dolaşımının sağlanamaması nedeniyle yorgunluk, halsizlik hissi ve enfeksiyonlar daha sık gözlenmektedir.
Ayrıca ofis çalışanlarından birinde gelişen gribal enfeksiyon, kolaylıkla kısa sürede bütün ofis çalışanlarına bulaşmaktadır. Kapalı ortamlarda çalışan kişilerin mutlaka kısa süreli olarak günde birkaç defa açık havaya çıkması uygun olacaktır. Belirli aralıklarla kendinize kısa süreli molalar belirleyin. Tercih ettiğiniz kıyafetlerin, hem ofis sıcaklığına hem de dış ortam sıcaklığına uygun olması da, vücudunuzun ısı dengesi açısından önemlidir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?