Obezite, vücutta sağlığı tehdit edecek düzeyde yağ birikmesidir ve günümüzde çok yaygın bir halk sağlığı problemidir. Özellikle batı toplumlarında oranı gittikçe artmaktadır. Obezite, metabolik sendrom, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, artrit ve bazı kanser türleri de dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorununa neden olabilir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde yılda yaklaşık 300 bin insanın obeziteden kaynaklanan hastalıklar nedeni ile öldüğü ve obezitenin sigara kullanımından sonra ikinci en sık “önlenebilir” ölüm nedeni olduğu saptanmıştır. Sağlıklı kilonuzu korumak veya kilo vermek çoğu zaman diyet ve egzersizle mümkündür. Ancak obezitenin sağlığınızı ciddi boyutta tehdit ettiği morbid obezite durumunda cerrahi müdahale tek tedavi seçeneği olabilir.
İçindekiler
Obezite, vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal ve aşırı yağ birikmesi nedeniyle oluşan ve pek çok sağlık sorununa neden olan çok ciddi bir hastalıktır. Morbid obezite ise obeziteye bağlı hastalıklara yol açarak, kişiyi karşı karşıya bıraktığı riskler neticesinde tıbbi problemler doğurabilen ve sonuçta yaşam süresini kısaltabilecek düzeydeki obezitedir.
Metabolik Cerrahi nedir, nasıl uygulanır? Diyabet tedavisinde etkili midir?
Morbid obezite Türkçeye aşırı ve hastalıklı şişmanlık olarak çevrilebilir. Türkiye’de erkeklerin dörtte birinde, kadınların ise yarıya yakınında obezite sorunu bulunmaktadır.
Obezitenin sınıflandırılmasında en yaygın kullanılan ölçüt vücut kitle indeksidir. Vücut kitle indeksi, kilogram olarak ağırlığın, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Örneğin 1.70 m boyunda ve 65 kg ağrılığında bir insanın vücut kitle indeksi 65 ÷ (1.72) = 22.5 kg/m2 olarak hesaplanır.
Tıbbi sınıflamada vücut kitle indeksi 18.5 – 25 kg/m² arasında olanlar normal kilolu, 25 – 30 kg/m² arasında olanlar fazla kilolu, 30 – 40 kg/m² arasında olanlar obez, 40 kg/m²’nin üzerinde olanlar ise morbid obez olarak adlandırılır.
Obezite aynı zamanda:
Yağ dokusunun vücudun neresinde toplandığı da oldukça önemlidir. Göbek çevresinde biriken yağ, basen ve kalçalarda birikenden daha tehlikelidir. Bu nedenle, elma tipi şişman hastaların armut tipi şişman hastalara oranla özellikle kalp hastalıklarına yakalanma riski daha fazladır.
Mide küçültme ameliyatı nasıl yapılır? Avantajları ve riskleri nelerdir?
Beslenme alışkanlıklarınız, günlük aktivitelerinizle yaktığınızdan daha fazla kalori almanıza neden oluyorsa kilo almaya başlarsınız. Bu durum uzun süre devam ettiğinde ise obeziteye neden olabilir.
Bariatrik cerrahi (obezite ameliyatı) nedir, kimlere uygulanır?
Obezitenin, sosyal ve profesyonel hayata aktif olarak katılamama ve vücut imajının bozulması gibi nedenlerle yol açtığı psikolojik sorunların yanında, direkt yol açtığı pek çok sağlık sorunu vardır. Bunların tamamını saymak çok zor olmakla beraber, bazıları şunlardır:
Ayrıca meme, kalın bağırsak ve prostat kanseri gibi bazı kanserler obez kişilerde daha yaygındır. Obez hastalarda hangi yöntemle kilo verilmesi sağlanırsa sağlansın, bu hastalıklarda belirgin azalma ortaya çıktığını biliyoruz.
Kolesterol nedir? Neden yükselir? Tedavisi ve iyi gelen yiyecekler
Obezite sosyal ve kültürel nedenleri olan bir halk sağlığı sorunudur. Yüksek karbonhidrat (şeker) içeren besinlerin tüketiminin artması, fast-food tipi beslenme, önemli bir nedendir. Sporun günlük hayatımızda çok yer almaması, ulaşımda bisiklete binme ya da yürüyüş gibi yöntemlerin yaygın olarak kullanılmaması gibi pek çok faktör obeziteyi arttırmaktadır.
Dolayısıyla sosyo-kültürel nedenleri olan bir halk sağlığı probleminden bahsediyoruz. Çocukluk çağından itibaren düzenli olarak sportif aktivitelere katılım ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının geliştirilmesi obezite ile olan savaşta en önemli faktörlerdir.
Hayat tarzı ve beslenme alışkanlıkları değişikliklerine, başka bir deyişle uygun diyet ve spora rağmen zayıflayamayan morbid obez hastalarında obezitenin cerrahi tedavisi gündeme gelmektedir. Bilimsel çalışmalar morbid obez hastaların diyet ve sporla kilo verebilseler bile, büyük çoğunluğunun ne yazık ki kalıcı olarak zayıflayamadığını ve verilen kiloların tekrar alındığını ortaya koymaktadır. Şu an günümüzde morbid obezite tedavisinde etkin olduğu ispatlanmış herhangi bir ilaç tedavisi de bulunmamaktadır.
Mide küçültme ameliyatı nasıl yapılır? Avantajları ve riskleri nelerdir?
Morbid obezite ameliyatlarından hangi hastaların yarar göreceği, bu ameliyatların kimlere yapılması ve yapılmaması gerektiği bilimsel olarak net bir şekilde ortaya konulmuştur. Vücut kitle indeksi 40 kg/m2’nin üzerinde olan hastalar en uygun hasta grubunu oluşturur. Bunun dışında vücut kitle indeksi 35-40 kg/m2 arasında olan ve obezitenin yol açtığı hastalıklara sahip olanlar da obezite cerrahisinden önemli ölçüde fayda görürler.
Morbid obezite ameliyatlarının yapılması için hastaların daha önce diyet yapmayı denemiş olması da bizim tarafımızdan istenmektedir. Tabi ki ameliyat adayı olan hastanın ruhsal açıdan iyi durumda olması, ameliyattan sonra kurallara uyabilecek sosyal ve ruhsal iyilik hali ve bu ameliyat için motive olmuş olması da istediğimiz özelliklerdir.
Hastanın obezite ameliyatına ihtiyaç duyup duymadığı ve hangi ameliyatın en uygun seçenek olduğu bu ameliyatlarda uzmanlaşmış bir Genel Cerrah ve bir Endokrinoloji uzmanı tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenerek karar verilmelidir. Bariatrik cerrahi geçiren morbid obez hastalarda uzun dönemli takiplerde obezitenin yol açtığı sorunlar önemli oranda ortadan kalkmaktadır.
Morbid obezitenin cerrahi tedavisinde yapılan ameliyatları (Bariatrik ameliyatlar) başlıca iki çeşide ayırabiliriz:
Kısıtlayıcı ameliyatlar hastanın tükettiği besin miktarını azaltmayı hedeflerken, emilimi engelleyen ameliyatlar ile tüketilen besin maddelerinin emilmesi azaltılarak kilo kaybı amaçlanır. Bu ameliyatların tamamı laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılmaktadır.
Uyku apnesi nedir? Apne belirtileri, testi, tanısı ve tedavisi
Günümüzde en sık kullanılan kısıtlayıcı ameliyat, tüp mide ameliyatı olarak bilinen sleeve gastrektomi ameliyatıdır. Bu ameliyatta amaç midenin fundus ve korpus adını verdiğimiz geniş kesiminin çıkartılarak tüm midenin ince bir tüp haline getirilmesidir. Böylece hasta ameliyat öncesine göre çok daha az besin maddesi tüketebilecek hale gelir. En önemli avantajlarından birisi, midenin çıkartılan kısmından salgılanan açlık hormonu düzeylerinin azalmasıdır.
Açlık hormonunun azalması ile hasta ameliyat sonrasında çok daha erken doygunluk hissetmeye başlar. Bu da tüp mide ameliyatından sonra besin alımının azalmasına katkıda bulunan önemli bir faktördür. Laparoskopik tüp mide ameliyatının önemli bir diğer avantajı anatomik olarak mide – on iki parmak bağırsağı – ince bağırsak devamlılığını bozmamasıdır. Üstelik aşırı obez hastalarda daha sonra gerekirse emilim engelleyici ameliyatların eklenmesine izin verir.
En yaygın kullanılan emilim engelleyici ameliyat gastrik bypas (Roux-en-Y baypas ve mini gastrik baypas) ameliyatıdır. Bunun dışında duodenal switch (değiştirme) ameliyatı da yapılmaktadır. Emilimi engelleyen ameliyatların hepsinin temel mantığı hem besin tüketimini kısıtlamak, hem de tüketilen besin maddelerinin emilimini engellemek için ince bağırsağın aktif olarak kullanılan, yani içinden yiyecek geçen ve emilim yapılan miktarını azaltmaktır. Bu ameliyatların çeşitli farklı uygulamaları olabilmektedir.
Koroner arter hastalığı nedir, neden olur? Belirtileri ve tedavisi
Tüm emilimi engelleyici ameliyatlar mide – on iki parmak bağırsağı – ince bağırsak devamlılığını bozarak anatomiyi değiştirir ve teknik olarak kompleks ameliyatlardır. Emilim bozucu ameliyatlardan sonra genellikle hastanın uzun süreli vitamin ve eser element desteği kullanması gerekmektedir.
Obezite tedavisinde ameliyatsız olarak endoskopi ile yemek borusundan geçirilerek mideye yerleştirilen mide balonu yöntemi de bulunmaktadır. Ancak bu yöntem ile kilo kaybı cerrahi yöntemlere göre daha az olmaktadır ve balon çıkartıldığında hemen her zaman hastalar eski kilolarına geri dönerler.
Net bir yaş sınırından bahsetmek çok doğru değil. Hastanın kronolojik yaşından çok, fizyolojik yaşı, altta yatan hastalıkları ve genel anestezi ile ameliyatın doğurabileceği riskler düşünülerek her hasta için ayrı karar vermek gerekiyor. Ancak genel olarak bu ameliyatlar 65 yaşın üzerindeki hastalarda çok tercih edilmez.
Kesinlikle hayır. Altta yatan hormonal bir hastalığı olan ya da hormonal bir tedavi sırasında kilo alarak obez hale gelenlerde bu ameliyatın yapılması, istisnai durumlar haricinde, çok uygun değildir. Zaten ameliyattan önce hastaya mutlaka endokrinolojik bir değerlendirme yapılması ve altta yatan hormonal bir bozukluk olmadığından emin olunması gerekir. Bknz: >>> Obesity
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Defining Adult Overweight and Obesity2- Obesity Overview3- Obesity4- Extreme Obesity,YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?