Obezite cerrahisi güvenli mi, kimler yararlanabilir?
10 yıl öncesine kıyasla ülkemizde obezite sıklığı kadınlarda yüzde 36, erkeklerde ise yüzde 75 oranında arttı. Pek çok sağlık sorununa neden olan obezite kadınlarda ayrıca adet düzensizliğine yol açarak hamile kalmayı imkansız hale getirebilir. Üremeyi olumsuz yönde etkileyen polikistik over sendromuna da obez hastalarda daha sık rastlanıyor. Çocuk sahibi olabilmeleri için öncelikle kilo vermeleri gerekiyor, bu nedenle obezite cerrahisine kadınlar daha sık başvuruyor. Çok sayıda organ ve sistemi olumsuz yönde etkileyen obeziteden ilaç tedavisi, diyet ve egzersiz programıyla kurtulmak mümkün. Ancak bu yöntemlerin başarılı olmaması durumunda ‘obezite cerrahisi’ de kullanılabiliyor. Obezite cerrahisi hakkında en çok merak edilen soruları Acıbadem Maslak Hastanesi Obezite Merkezi Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras yanıtladı.
Obezite hastalarının ameliyat sonrasında önerilen diyet ve egzersiz programına uydukları sürece hızlı bir şekilde kilo verebildiğini belirten Prof. Dr. Uras, şu bilgileri veriyor: “Hastalar 6 ay içinde fazla kilolarının yüzde 40’ını, 2 yıl içinde de yüzde 70-80’ini verebiliyor. Ancak zayıflama durmaksızın devam etmiyor. İki yılın sonunda hastanın metabolizması buna adaptasyon gösteriyor ve Vücut Kitle İndeksi normal sınırlarda sabitleniyor. Beslenme uzmanın önerdiği beslenme kurallarına dikkat ettikleri takdirde hastaların tekrar kilo alma riskleri yok. Gastrik by-pass yönteminden maksimum yararı sağlayabilmeleri içinse günde 2-3 öğün beslenmeleri, öğünler arasında atıştırmalardan kaçınmaları gerekiyor. Eğer bu kurala dikkat etmez ve yine yüksek kalorili besinleri tercih ederlerse, hastalar tekrar kilo alabiliyor.
Obezite gebeliğe engel olabilir
Obezite cerrahisinden en çok 20 – 35 yaş grubundaki kadınlar faydalanmak istiyor. Kadınların erkeklere nazaran daha fazla başvurmalarının en önemli nedenlerinden biri, fazla kilonun vücutlarında yarattığı deformasyondan rahatsız olmaları. Çünkü bu durum kadının hem özel, hem sosyal, hem de iş hayatında çok ciddi sorunlar yaratabiliyor. Obezite ayrıca adet düzensizliğine yol açarak hamile kalmayı imkansız hale getirebiliyor. Üremeyi olumsuz yönde etkileyen polikistik over sendromuna da obez hastalarda daha sık rastlanıyor. Çocuk sahibi olabilmeleri için öncelikle kilo vermeleri gerekiyor, bu nedenle obezite cerrahisine kadınlar daha sık başvuruyor.
Kimler obezite cerrahisinden faydalanabilir?
‘Fazla kilolarım var’ diye yakınan her hastaya obezite cerrahisi uygulanmaz. Obezite cerrahisinin kimlere uygulanabileceği Uluslararası Obezite ve Metabolizma Cerrahisi Derneği tarafından saptanan kriterlere göre belirlenmektedir. Obezite cerrahisine 18-65 yaş arasında olan, Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 kg/m2’yi aşan veya 35-40 kg/m2 arasında olup, buna hipertansiyon, diyabet, uyku apne sendromu ve artrit gibi hastalıkları eşlik edenler, en az 1 yıl normal kilosuna kavuşmak için uzman denetiminde diyet ve egzersiz yaptığı halde bunu başaramayan kişiler aday olarak kabul ediliyor.
Obezite cerrahisinde 3 yöntem mevcut
Günümüzde başta mideye (mide küçültücü ve ince bağırsağın bir kısmını devre dışı bırakan) gastrik by-pass olmak üzere; ayarlanabilir mide bandı (kelepçe) ve sleeve gastrektomi’den oluşan (midenin tüp şeklinde küçültülmesi) 3 yöntemden yararlanılıyor. Obezite ameliyatı için uygun olan adayların tümü ciddi morbid obeziteden (vücut kitle indeksi 40’dan fazla) muzdarip olmalarına ve klasik diyet metotları ile kilo vermeyi başaramamalarına rağmen, zayıflamak için ihtiyaç duydukları yöntemler farklılık gösterebiliyor. Bazı hastalar ayarlanabilir mide bandı veya mide balonu gibi daha az girişimsel yöntemleri tercih ederken, bazıları ise mide gastrik by-pass veya sleeve gastrektomi yöntemini kullanabiliyor. Ancak hastanın isteği göz önünde bulundurulsa da onun için hangi yöntemin uygun olduğuna yapılan birçok değerlendirmenin ardından uzmanlar tarafından karar veriliyor.
Hasta için en uygun yöntem seçilmeli
Tüm hastalar öncelikle; endokrinoloji uzmanı, beslenme uzmanı, psikiyatri uzmanı, fizik tedavi uzmanı ve egzersiz danışmanı tarafından değerlendirilmelidir. Gerekli görüldüğü durumlarda hastayı kardiyoloji ve göğüs hastalıkları uzmanları da muayene eder. Ayrıca, uygun hastaların obezite cerrahisi ekibi tarafından görülmesi de sağlanır. Her hasta, obezite sorununun altında yatan faktörler, yeme alışkanlıkları, psikolojik problemleri, sağlık durumu gibi çok detaylı bir incelemeden geçiriliyor. Bu incelemelerin sonucuna göre yapılan değerlendirmelerin ardından hastaya en uygun cerrahi yöntem seçiliyor. Çünkü obezite cerrahisinde başarıyı belirleyen en önemli faktör, kişiye en uygun yöntemin seçilmesi. Örneğin, Vücut Kitle İndeks değeri 50’nin üzerinde olan buna diyabet veya hipertansiyon eşlik eden orta yaşın üstünde bir hastada kesinlikle seçilecek metot gastrik bypasstır. Bunun aksine, 20’li yaşlarda, Vücut Kitlesi İndeks değeri 35-45 arasında olan, yeme ve yaşam tarzını değiştirmeye ve egzersiz yapmaya motive bir hastada sleeve gastrektomi ilk seçenek olabilir.
Obezite cerrahisi sadece küçük kesilerden yapılan ve hastalar için açık cerrahiye nazaran çok daha konforlu olan laparoskopik ya da robotik cerrahi yöntemleriyle yapılır. Bu sayede hastalar günlük hayatlarına çok kısa sürede dönebilir. Ancak obezite cerrahisi bu konuda özel eğitim almış, ileri laparoskopik teknikler konusunda deneyimli cerrahlar tarafından uygulanmalı. Aksi halde, kilo vermek mümkün olmayabilir, hatta ciddi sağlık problemleri yaşanabilir.’
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?