Alkol beyne geçer ve daima nörolojik semptomlara sebep olur. Semptomlar en çok etonole atfedilir. Bu yazımızda özellikle tedavi gerektiren etanolle bağlantılı nörolojik hastalıkları ele alacağız. Uzun süreli bir içki alemini takip eden bir uzaklaşım sendromu genelde bir akşamdan kalmadan daha ağırdır ve epileptik nöbetler ya da titremeli hezeyan eşlik edebilir. Uzaklaşım semptomlarının ayırıcı tanısı beyin kontüzyonu, intrkraniyal kanama ve merkezi sinir sistemi enfeksiyonlarını dikkate almalıdır; Wernicke hastalığı başlama potansiyeline özel bir dikkat gösterilmelidir. Tiamin (B1vitamini) eksikliği Wernicke hastalığına sebep olur. Tiyamin eksikliği ayrıca polinöropati, beriberi ve Marchiafava–Bignami hastalığına sebep olabilir (corpus callosum nekrozu).
Alkol ya da merkezi sinir sistemine etki eden bazı diğer maddeler (barbituratlar, benzodiazepinler, vs.) aşırı miktarda kullanımı kesildiğinde beyindeki geçici aşırı uyarılırlık çoğu zaman tipik uzaklaşım sendromuna sebep olur. Uyuşturucular (eroin, kokain, amfetamin) aşırı kullanımdan sonra nöbetlere sebep olmaz ancak sadece intoksikasyon (aşırı doz) ile bağlantılı olarak sebep olabilir.
Alkol veya ilaçları kötüye kullananlar için bakım temin etmek ve sevk işlemleri
Genel hastanelerin acil servisine getirilen akut nöbet sorunlarının yaklaşık %25’i alkol ya da uyuşturucu istismarı ile provoke edilmiş olabilir. Alkoliklerde epileptik nöbet riski kontrol nüfusuna kıyasla 10 kat daha fazladır.
Uzun süreli aşırı alkol ya da ilaç kullanımı durdurulduğunda uzaklaşım sendromunun diğer belirtileri ile birlikte meydana gelen nöbetler temel olarak jeneralize Grand mal (GM) ya da lokalizasyon bağlantılı (fokal) nöbetlerdir. Teşhis, nöbetler arasında geçici bir bağlantı, alkolden uzaklaşım sendromunun diğer belirtileri ve uzun süreli ve aşırı alkol kullanımının bırakılmasına dayandırılarak yapılır. Akşamdan kalma uzaklaşımın en hafif durumudur ve başka bazı sebepler (skar, tümör, vs.) nöbet eşiğini düşürmediği sürece genellikle nöbetler ile bağlantılı değildir. Birkaç gün boyunca devam eden alkolik intoksikasyon çoğu zaman bir nöbet ile başlayan daha şiddetli bir uzaklaşım sendromuna ya da son içkiden sonra 1-2 gün içinde başlayan kısa bir nöbet patlamasına yol açar. Eğer konvülziyonlar daha uzun bir zaman sonra meydana geliyorsa bunun sebebi ya sakinleştirici bir ilacın etkisinin kesilmesi ya da organik bir beyin hastalığıdır.
Uzaklaşım nöbeti olan bir hasta akut bir nöbet sorunu olan herhangi bir hasta gibi muayene edilir. Eğer lokal beyin hastalığına işaret eden belirtiler yoksa, tedavi gerektiren bir hastalık ihtimali (intrakraniyal kanama, travma, inme) yaklaşık %6’dır. Serum elektrolitleri, kan şekerini ve asit baz dengesini kontrol ediniz. Alkolden uzaklaşım nöbetleri kesintisiz epilepsiye yol açabilir. Bu sebeple ilk nöbetten hemen sonra rektal yoldan ya da intravenöz olarak (i.m. değil) hızlı etki eden bir ilaç (örneğin diazepam) verilmesi tavsiye edilir. Aşırı miktarda alkol tüketen bir hastaya antiepileptik ilaçları reçete etmeyiniz çünkü hasta ilacı düzenli olarak kullanmaya yetkin değildir.
Aşırı alkol kullanımının tanısı ve alkol suistimaline genel müdahale
Çoğu zaman hasta içki içtiği sırada ilaç kullanımını keser. Alkol ilaç metabolizmasını etkiler. Eğer hasta post travmatik epilepsisi olan bir alkolikse epileptik hastalarda ilaçların düzensiz kullanımı nöbetlerin frekansını artırdığı akılda bulundurulmalıdır.
Fokal epilepsi ya da fokal nörolojik bozukluk genellikle beyin hastalığına işaret eder ve ilk nöbetten sonra daima beyin görüntülenmesini gerekli kılar. Post travmatik epilepside ya da bir inme ya da beyinde başka bir lezyonun sebep olduğu epilepside alkolden uzaklaşım nöbetleri genellikle kendini fokal konvülziyonlar olarak gösterir.
Sadece küçük miktarlarda alkol tüketimi ile harekete geçen epileptik nöbetler her zaman dikkatli bir nörolojik muayeneyi gerektirir. Eğer epilepsi hastası bir kişi yemek eşliğinde makul bir miktarda alkol tüketiyorsa (1-2 basit porsiyon) nöbetlerin sıklığı artmaz ya da antiepileptik ilaçların metabolizması etkilenmez. Aşırı içki içme belirgin şekilde nöbetlerin görülme sıklığını artırır.
Alkolden uzaklaşım nöbetleri olan kişilere sürücü ehliyeti verilmemelidir. Alkolizmin başarılı tedavisi sürücü ehliyeti verilmesi için bir önkoşuldur.
Risk altındaki gruplar arasında, yetersiz beslenen alkoliklere ek olarak, yetersiz beslenen yaşlılar, uzun süreli kusmadan şikayet eden herkes, parenteral beslenme tedavisi gören hastalar, kanser hastaları ve kronik bağırsak hastalığı olan kişiler bulunur. Tiamin karbonhidrat metabolizması için gereklidir; örneğin glükoz tedavisi tiamine olan ihtiyacı artıracaktır.
Yoksunluğun tam belirtisi enderdir ve çoğu hafif vaka teşhis edilmez. Bu sebeple hastalığın şüphesi önem teşkil eder. Göz semptomları: nistagmus, abducens parezi, konjuge bakış parezisi, yavaş pupiller refleks, anizokori, pitozis, retinal kanama, papilödem. Zihinsel semptomlar: Korsakoff sendromu (kısa süreli hafıza kaybı, çevreyi tanımama, amnezi ve geçici konfabülasyon), öfori, delüzyonlar, konsantrasyon eksikliği, insiyatif eksikliği, depresyon, ajitasyon. Yürüyüş ve denge disfonksiyon (ataksi ve polinöropati). Bozuk bilinç, bilinç kaybı. Hipotermi ya da hipertermi. Hipotansiyon
Hastalık genelde ölümcüldür; bu sebeple tedavi sadece şüphe olsa dahi başlatılmalıdır.
Belirsiz vakalarda alkolik kişiye herhangi bir yiyecek ya da karbonhidrat bakımından zengin infüzyon verilmeden önce i.v.500 mgtiamin verilmelidir. Tedavi günlük olarak 2 hafta boyunca devam ettirilmelidir. Tiamin bağırsaklarda hemen emilmez.
Alkol yoksunluğunun tedavisi ve hastanın tedavi sonrası bakımı
Batılı ülkelerdeki alkolikler arasında ender bir yoksunluk hastalığıdır; nikotinik asit ya da bunun habercisi triptofan sebep olur.
Egzema, demans ve diyare (ya da kabızlık), ayrıca muhtemel spastik parezi ya da polinöropati, primitif refleksler, iştah kaybı, inkontinans, dil ağrısı, epilepsi ve hezeyan.
Azalan zihinsel kapasite normal nüfusa göre alkoliklerde yaklaşık olarak dört kat daha yaygındır. Bununla beraber alkolden sürekli uzak durma durumu düzeltir. Alkolik demansın teşhisi, demansın diğer sebepleri saf dışı bırakılıncaya kadar yapılmamalıdır.
Alkolik yürüyüş disfonksiyonun en yaygın sebebidir; örneğin ciddi polinöropatiden daha yaygındır.
Semptomlar aşırı içme ile bağlantılı olarak subakut olarak gelişir ve en açık şekilde akşamdan kalma sırasında belirir. Geniş tabanlı yürüyüş, düz bir çizgide yürümede zorluk, Topuk-diz vuruşu simetrik sallanmayı ortaya çıkarır, Sırt üstü yatmış hasta dizi 90 derece açıyla bükülmüş halde bacağını kaldırdığında alt ekstremitelerin düşük frekans (3 Hz) tremoru görülür.
Alkolik serebellar dejenerasyon semptomları tipik olarak alt ekstremitelerle sınırlıdır. Serebellar semptomlara sebep olan diğer bozukluklar arasında ayrıca üst ekstremiteler ve kraniyal sinir bölgelerini içeren semptomlar bulunur (multipl skleroz, paraneoplastik serebellar atrofi, serebellumda kalıtsal hastalıklar).
Alkol kullanımının bırakılması,
Ciddi hiponatreminin (Na < 120 mmol/l) hızlı düzeltimi ile ortaya çıkan iyatrojenik bozukluk. Çoğu hasta alkoliktir ancak hastalık diğer sebeplerden kaynaklı hiponatremi ile bağlantılı olarak gelişebilir. Önceki varsayımların aksine, miyelinolizis sadece pons bölgesi ile sınırlı değildir.
Hastalığın hafif şiddetli şekli nerdeyse fark edilmez ya da bulgular azdır ancak şiddetli halinde tetraparezi, azalan bilinç seviyesi, nörolojik beyin rahatsızlıkları (yutkunmada güçlük, dizartri, nistagmus, bakış parezisi) ile sonuçlanır. Şiddetli hali ölümcül olabilir.Klinik belirtiler radyolojik bulgulardan önce ortaya çıkar.
Alkolik hiponatremi infüzyonlar ile tedavi edilmemelidir. Tavsiye edilen güvenli normalize edici serum sodyum seviyesi hızı < 0,5 mmol/l/saattir ancak bu bile miyelinolizise yol açabilir. Eğer normalizasyon sırasında hastanın klinik durumu kötüye giderse, sodyum tedavisi durdurulmalı ve sodyum seviyesini düşürmeye teşebbüs edilmelidir.
Diğer: Polinöropati ve kompresyon nöropatileri 5hafifmiyopati 6ile birlikte alkolikler arasında oldukça yaygındır ancak şiddetli miyopati enderdir. Alkolikler belirgin şekilde aşağıdaki nörolojik bozuklukları daha çok taşırlar: Alkoliklerde beyin yaralanmaları ortalama genel nüfusa oranla üç kat daha yaygındır. Hafif yaralanmalar çoğu zaman tespit edilmez.
Sürekli aşırı alkol kullanımının (> 60 g of etanol/gün) spontan intraserebral kanama, subaraknoid kanama ve iskemik inme için bir risk faktörü olduğu kanıtlanmıştır.
Hepatik yetmezliğin sebep olduğu hepatik ensefalopati. Semptomlar arasında dikkat kaybı, postural tremor, asteriksi ve miyokloni bulunur. EEG yavaş dalga aktivitesi gösterir ve MRI globus pallidus bölgesinde tipik hiperintens lezyonlar gösterir ve bunlarHepatik bozukluk iyileştikçe kaybolur.
Alkolden uzaklaşım durumu esansiyel tremora benzeyen destekleyici tremoru içerir. Alkolden uzaklaşım durumu bazen Parkinson hastalığı semptomlarına benzer semptomları içerir, ancak bunlar gerçek hastalığın gelişimine yol açmaz. Ayrıca serebellar dejenerasyon ve hepatik ensefalopati tremorleri içerir.
İntoksikasyon uyku apnesini ağırlaştırır. Enfeksiyonlar. Özellikle listeriya ve pnömokok menenjit aşırı alkol tüketen kişiler arasında yaygındır.
Alkol plasentaya nüfuz eder ve hemen fetusun gelişen sinir sistemine hasar verir. Eğer günde dört porsiyon miktarında alkol tüketiliyorsa hamileliğin ikinci üç ayı sırasında spontan düşük riski üç kat artar. FAS 8semptomları arasında tüm bedende küçüklük ve küçük kafa, anormal fasiyal özellikler, gelişim bozukluğu ve epilepsi bulunur.
Kaynaklar:
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Parkinson hastasıyım alkol alıyodum içmek istemiyorum on beşgündür içmiyorum ama şuanda çok rahatsızım inat ettim içmiçem rahat lamam için neyapayım yaşım elli üç
Çokkkk uzun yıllar bu zıkkımı kullandım,birçok şey kaybettim ama hayata tutunmak gerekiyor sevdiklerimiz ve sevenlerimiz için.üç aydır içmiyorum çok zordu ama inanın geçiyor.uyku sorununuz vardır muhtemelen,kulaklık takarak yağmur,gök gürültüsü eşliğinde dinlendirici müzik dinleyin çok iyi geliyor.