2015 Nobel Kimya Ödülü’nü ABD vatandaşı olan Türk asıllı Mardin doğumlu bilim adamı Aziz Sancar’ın alması, yaptığı önemli çalışmaları bir kez daha gündeme getirdi. Sancar’ın ödül almasıyla en büyük sevinç yaşanan yerlerden birisi de, İzmir’de yeni açılan, danışma kurulu üyeliğini yaptığı Dokuz Eylül Üniversitesi Bio Tıp ve Genom Merkezi oldu. Aziz Sancar’ın aynı zamanda arkadaşı olan merkezin kurucusu Prof. Dr. Mehmet Öztürk, Nobel ödüllü ünlü bilim adamını anlattı. Aziz Sancar’ın Nobel ödülü almasına neden olan çalışmasını anlatan Prof. Dr. Mehmet Öztürk, “Aziz Sancar’ın çalışması DNA onarımının bir mekanizmanın çözülmesiyle ilgili.
Kendisi bu ödülü tıpçı olmasına rağmen kimya alanında aldı. Bu bir bilimsel araştırma ödülü. Bütün canlılar için en önemli sorunlardan birisi DNA’ların bozulmadan saklanmasıdır. Çünkü vücudumuzdaki kodların hiçbirisinin bozulmaması lazım ve o kodlar da DNA’larda yazılı. İşte Aziz Hoca’nın yaptığı iş bu kodların nasıl saklandığının ortaya çıkması. Çünkü hücrelerdeki DNA moleküllerinde yaralar oluşur, tamir edilmezse o hücreler ya ölüyor ya da kanser hücresi oluyor. İşte Aziz Hoca burada önemli üst tamire uğramış mekanizmasından birisini 40 yıla yayılan süreç içerisinde bütün ayrıntılarıyla ortaya koymasıdır” dedi.
BİZİM İÇİN ÇOK TATLI BİRİ SÜRPRİZ OLDU
Nobel ödülünü beklediklerini de vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Öztürk, “Aslında böyle bir ödülü bekliyorduk, ama kendisi alçak gönüllü olduğu için böyle bir ödülü beklemiyordu. Onun için sürpriz oldu. Bizim için de tatlı bir sürpriz oldu. Çünkü kendisi Dokuz Eylül Bio Tıp ve Genom Merkezi’nin danışma kurulu üyesi. Kendisi aramızdaydı. Burada da ileride nobel ödülü alacak olan insanları yetiştirecek bir tıp birimi kurduk.
Bu işi yapabilmek için Aziz Hoca gibi bilimde önemli mesafelere kaydetmiş bilim insanlarıyla birlikte çalışıyoruz. gösterdikleri yoldan ilerliyoruz. Bizim burada kurduğumuz sistemin mimarlarından birisidir. Merkezi kurduğumuz sırada bize getirdiği en büyük eleştiri bu kadar büyük merkezde temel araştırma yapılması lazım dedi.
Çünkü Aziz Hoca, önce temel araştırma yapılmadan insanlık tarihini değiştirecek önemli buluşların yapılamayacağına inanıyor. Ama Türkiye’de, temel araştırma göz ardı ediliyor. Politikacılar, hükümet yetkilileri, karar alıcılar da, bizden Aziz hoca gibi bir temel onarımı değil de, kanseri nasıl iyileştireceğini istiyor. Bunlar aslında yapışık şeyler. Aziz hocanın bize yapacağı en büyük katkı,Türkiye’deki karar vericilere, politikacılara temel araştırmaları desteklenmesini sağlamasıdır” dedi.
Aziz Sancar ile tanışmalarını da anlatan Prof. Dr. Mehmet Öztürk, “Ben uzun yıllar ABD’de çalıştım. 1985 ile 2000 yılları arasında. İlk önce aynı bilimsel dergilerde makaleler yazdık. Ben onu o da beni merak etti. 1995 yılında Bilkent Üniversitesi’nde merkez kurdum. Aziz Hoca da oranın açılışına katıldı ve konuşma yaptı. Ne mutlu ki ben şimdi ikinci merkezimi kuruyorum ve Aziz Hoca da buranın Danışma Kurulu Üyesi” dedi. Taylan YILDIRIM-Tufan HAMARAT / İZMİR (DHA)
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?