Dünya genelinde ülkeler ve şirketler “ikiz dönüşüm” olarak adlandırılan, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüme uyum sağlamaya çalışıyor. Dijital dönüşümde en önemli araç olan yazılımların daha uygun maliyetle, şirketlere özel olan ihtiyaçlara karşılık verecek şekilde üretilmesi ise pahalı süreçler olabiliyor. Bu sorunu çözmek üzere ‘No-Code’ ya da ‘Low-Code’ olarak adlandırılan yeni nesil yazılımlar hızla yaygınlaşıyor. Bu alanda çözüm geliştiren, Türkiye’nin önde gelen No-Code& Low-Code Platform geliştiricisi olan Xpoda, şirketlerin dijital dönüşümünde yazılım süreçlerini kolaylaştırıyor. Sağlık alanında etkili dijital dönüşüm fırsatları sunan Xpoda firmasının CEO’su Şenol Balo ile çalışmaları hakkında konuştuk.
Xpoda, hem kullanıcıların bir arayüz aracılığıyla, kendi ihtiyaçlarına göre basit çözümler oluşturmasına imkan veren No-Code hazır yazılımlar, hem de yine basit arayüzlerle daha karmaşık işlemleri yapabilen programlar-uygulamalar üretmeye imkan veren Low-Code yazılımları sunarak işletmelerin dijital dönüşümüne rehberlik ediyor.
Şenol Balo: Xpoda, Türkiye’nin ilk ve en büyük No-Code Low-Code Platform geliştiricisi olarak, şirketlerin dijital dönüşümde yazılım süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla 2016 yılında kuruldu. Dünyanın ilk 20 No-Code Low-Code platformu arasındaki konumuyla sektöre öncülük ediyor. CRM, Satın alma Yönetimi, Üretim Yönetimi, Intranet şirket portalı, Depo Yönetimi, HR uygulamaları ve Raporlama çözümleriyle şirketlerin dijitalleşme yolculuğuna yön veriyor. Bünyemizde geliştirdiğimiz iş ortakları programı ve Xpoda Akademi aracılığıyla sunduğumuz eğitimlerle, genç yetenekleri bugünün ve geleceğin yazılım dünyasına kazandırıyoruz.
Şenol Balo: Xpoda, yazılım geliştirme süreçlerini hızlandırarak ihtiyaç duyulduğu anda yazılıma erişimi kolaylaştırıp, değişen ve gelişen işletmeler ile organik olarak yazılımların gelişmesi ve büyümesini sağlıyor. Böylece yazılım süreçlerini 20 kat hızlandırarak dijital dönüşümü sağlıyor. Henüz No-Code & Low-Code isimlendirilmesinin bile yapılmadığı bir zamanda ilk platform üreticileri arasında yer aldığımız için çok sayıda sektörde edindiğimiz proje tecrübesiyle dünya listelerinde yer alıyoruz. Özellikle, Gartner, G2 gibi dünya çapında çözümlerin listelendiği, birçok farklı web sitesi tarafından yapılan değerlendirmelerde ilk 3’te ya da ilk 5’te yer alıyoruz. Marka bilinirliği noktasında dünyada önemli bir noktadayız.
Şenol Balo: No-Code platformumuz ile her sektörden olduğu gibi sağlık alanında faaliyet gösteren şirketlerin dijital dönüşümüne hız ve maliyet tasarrufu getiriyoruz. Hastane yönetimi, idari hizmetler, mali işlem departmanları, insan kaynakları ve hasta ilişkileri gibi birçok alanı kapsayan dönüşümü No-Code uygulamalarla kolaylaştırıyoruz. Platformumuz, sağlık sektöründe süreçleri optimize etmek, hizmet kalitesini artırmak ve daha iyi hasta deneyimleri sunmak için ideal bir araç işlevi görüyor.
Xpoda No-Code platformu olarak sağlık işletmelerinin dijital dönüşüm yolculuğunu benzersiz avantajlarla güçlendirmek için tasarlanan nihai reçeteler sunuyoruz. Platformumuzun hızlı uygulama geliştirme, hasta veri yönetimi, kolaylaştırılmış iş akışları, tele sağlık entegrasyonu, uyumluluk ve güvenlik, mobil erişilebilirlik gibi özellikleri ile sağlık işletmelerinin dijital dönüşümüne rehberlik ediyoruz.
İşletmelerin ihtiyaçlarıyla örtüşen özel yazılımlar, No-Code uygulamalarla hızlı ve maliyet etkin bir şekilde geliştiriliyor. İşletmeler bu yazılımlara bir yazılımcı istihdam etmeden ya da dış kaynak için büyük bütçeler ayırmadan ulaşabiliyor. Xpoda ise hiç kodlama yapılmadan karmaşık uygulamalar geliştirilmesine olanak sunarken, kodlama ile desteklenerek birçok uygulama ile entegrasyonu sağlanabiliyor.
Uzaktan muayene ve tedavi dönemi başlıyor! Sağlık Bakanlığı Tele-Tıp Yönetmeliği’ni yayınladı
Bu özellikleri sayesinde farklılaşarak hiç kod bilmeyenler ile kodlama yapanlara hitap eden Xpoda, No-Code&Low-Code özellikleri içerisinde barındırıyor. İşletmeler, yazılım süreçlerini 20 kat hızlandırdığımız No-Code&Low- Code yazılımlar ile bir geliştiriciye bağımlı olmadan, basit ve anlaşılır ara yüzlerle çözüm odaklı programlara sahip olarak dijitalleşme yolculuklarını başarıyla tamamlayabiliyor.
Şenol Balo: No-Code uygulamalar, sağlık hizmetleri işletmelerine sunduğu özel çözümlerle operasyonları kolaylaştırırken, hasta bakımını iyileştiriyor. Hızlı bir şekilde oluşturduğu randevu sistemi ile tüm sağlık çalışanları ile hastalar arasında kusursuz bilgi akışı sağlıyor. Bir sonraki randevunun hatırlatıldığı, rapor verilerinin iletildiği ve hasta bilgilendirme içeriklerinin paylaşıldığı sistem sayesinde, hastaların sağlık durumlarına ve hastalık geçmişlerine ilişkin bilgiler kolaylıkla takip edilebiliyor. Hasta ve klinik verilerinin güvenliğini sağlayarak güvenlik konusundaki endişeleri ortadan kaldırıyor. Kolay ölçeklenebilirlik özelliği ile işletmelerin değişen ihtiyaçlarına çözüm olabiliyor.
No-Code uygulamalar, verileri analiz etmek ve raporlamak gibi yetenekleri ile etkili sonuçlar sağlıyor. Bu analizler sayesinde, sağlık kuruluşlarının ihtiyaçlarını daha net belirlemelerini ve doğru kararları kısa sürede alarak hem zaman hem de maliyet tasarrufu elde etmelerini mümkün kılıyor. Hastaların poliçe bilgilerini güncellemeleri, taleplerini takip etmeleri ve ödemeleriyle ilgili bilgileri yönetmelerine yönelik geliştirdiği sistem ile de sağlık sigortası işlemlerini kolaylaştırıyor. No-Code platformlar tarafından geliştirilen mobil uygulamalar ile hastalar cep telefonları aracılığıyla sağlık bilgilerine kolayca erişebiliyor, randevu alabiliyor ve ihtiyaçlarına uygun sağlık hizmetlerine hızla ulaşabiliyor.
No-Code platformlar, sağlık personeli için eğitim programları oluşturuyor ve personel yönetimi süreçlerini de dijitalleştiriyor. Personel ihtiyaçlarına yönelik hazırlanan kuruma özel uygulamalar geliştirebiliyor.
Şenol Balo: Uzaktan sağlık hizmetlerini destekleyen No-Code uygulamalar, doktorlar ve hastalar arasındaki görüşmeleri düzenleyen ve kurum için en uygun raporlamaların çıkarımını kolaylaştıran uygulamalar geliştirilmesine olanak sağlarken, hastaların sağlık kayıtlarını güvenli bir havuzda tutuyor. Hastalar fiziki şartlar altında doktorlarla bir araya gelmeden sağlık sorunlarına ilişkin çözüm yollarına ulaşabiliyor. Sağlık hizmeti sağlayıcıları da uzaktan sağlık hizmetleri ile daha fazla hastaya ulaşarak hasta memnuniyetini iyileştirebiliyor.
Şenol Balo: Dijitalleşen dünyada rekabet avantajı elde etmenin yolu, sektör ayırmaksızın tüm şirketlerin teknolojik dönüşümünü tamamlamasından geçiyor. Bunun için de iş süreçlerinde verimliliği artıracak çözüm odaklı yazılımların her ölçekten firma için ulaşılabilir olması gerekiyor. No-Code platformlar sağlık hizmetleri işletmelerinin bu ihtiyacını karşılamada kilit bir rol oynuyor, işletmelere hızlı ve etkili bir dijital dönüşüm fırsatı sunuyor. İşletmeleri dijital dönüşüm yatırımlarına en kestirme yoldan ulaştırıyor, ihtiyaç odaklı çözüm üreten, düşük maliyetli çözümler sunuyor.
Şenol Balo: Türkiye’de sağlık sektöründe dijital dönüşüm, son yıllarda hız kazanmış ve önemli değişimlere yol açmıştır. Bu süreç, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırma, erişilebilirliği genişletme ve maliyetleri düşürme hedefleri doğrultusunda şekillenmiştir. Günümüze gelindiğinde, Türkiye’de sağlıkta dijital dönüşümün birçok farklı boyutu bulunmaktadır ve bu dönüşüm süreci birçok yeniliği de beraberinde getirmiştir.
E-Nabız Sistemi: Bireylerin kendi sağlık kayıtlarına elektronik ortamda erişebilmelerini sağlayan bir platformdur. Hastaların, doktor ziyaretleri, laboratuvar sonuçları, reçeteler ve aşı kayıtları gibi bilgilere kolaylıkla ulaşabilmesine olanak tanır. Bu sistem, hasta ve sağlık profesyonelleri arasındaki iletişimi güçlendirerek, tedavi süreçlerinin daha etkin yönetilmesine katkı sağlamıştır.
Dijital Sağlık Teknolojileri Forumu: 2 – Tele-Tıp Uygulamaları
Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS): Hastaların, devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri ve diğer sağlık kuruluşlarından online olarak randevu alabilmesini sağlayan bir sistemdir. Bu sistem sayesinde, hastaların hastanelerde uzun süre beklemesi önlenmiş ve randevu işlemleri kolaylaştırılmıştır.
E-Reçete ve E-İmza: Elektronik reçete sistemi, doktorların ilaç reçetelerini elektronik ortamda yazmalarını ve imzalamalarını sağlar. Bu reçete işlemlerini hızlandırırken, ilaç hatalarını azaltmış ve reçete kağıdı kullanımını minimize etmiştir.
Uzaktan Sağlık Hizmetleri: Tele-tıp uygulamaları sayesinde, hastaların coğrafi engeller olmaksızın sağlık danışmanlığı alabilmesi mümkün hale gelmiştir. Özellikle pandemi döneminde bu tür hizmetlerin önemi daha da artmıştır. Uzaktan teşhis, tedavi ve danışmanlık hizmetleri, sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğini artırmıştır.
Sağlık Bilgi Sistemleri: Hastaneler ve diğer sağlık kuruluşları, hasta bilgilerini, tedavi kayıtlarını ve diğer önemli verileri elektronik sağlık kayıtları (EHR) üzerinde merkezi olarak yönetmektedir. Bu sistemler, hastanın tedavi geçmişine hızlı bir şekilde erişilmesini sağlayarak, daha kaliteli ve etkin bir sağlık hizmeti sunulmasına olanak tanımaktadır.
Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi: Sağlık sektöründe yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojileri, hastalıkların teşhisinde ve tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde kullanılmaya başlanmıştır. Bu teknolojiler, özellikle görüntü işleme ve veri analizi alanlarında, doktorlara destek olmakta ve hastalıkların daha erken teşhis edilmesine yardımcı olmaktadır.
Bu dönüşüm süreci, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmakta ve Türkiye’nin sağlık sektörünü uluslararası alanda rekabetçi hale getirmektedir. Ancak, dijital dönüşüm sürecinde veri güvenliği ve mahremiyeti gibi konuların da dikkatle ele alınması gerekmektedir. Devam eden bu dönüşüm, sağlık sektörünün geleceğini şekillendirmeye devam edecektir.
Geleceğin entegre sağlık ve bakım sistemleri yenilikçi bilgi altyapısı üzerinde yükselecek
Şenol Balo: Her geçen gün gelişimi hızlanan yeni nesil teknolojiler, dijital dönüşüm sürecinin farklı bir boyuta evrilmesini beraberinde getiriyor. Bir makine öğrenmesi uygulaması olarak üretken yapay zeka, herhangi bir insan yönlendirmesi olmadan insanların yönetebileceğinden daha fazla veriyi kullanabiliyor ve içerik üretebiliyor. Global araştırmalara göre, 2025 yılına kadar tüketim maddelerinin testlerinin yüzde 20’sinde, ilaç geliştirme çalışmalarının yüzde 50’sinde üretken yapay zekanın kullanılması bekleniyor.
Üretken yapay zekanın mevcut ve potansiyel yetenekleri göz önünde tutulduğunda imalat sektöründen bilimsel araştırmalara kadar pek çok alanda hızlandırıcı bir etki yaratması bekleniyor. No-Code&Low-Code yaklaşımı ile tüm kurumlara hızlı ve etkili bir dijital dönüşüm fırsatı sunan bir şirket olarak, düşük maliyetli ve ihtiyaç odaklı çözümlerimiz ile şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarını hızlandırmayı sürdüreceğiz. Bunun için de iş süreçlerinde verimliliği artıracak çözüm odaklı yazılımları her sektörden ve her ölçekten şirket için daha da ulaşılabilir hale getireceğiz.
Şenol Balo: Xpoda’nın yolculuğunda her yıl yeni bir motto ile ilerliyoruz. 2024 yılında da “Entegrasyon’’ mottosu ile faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Entegrasyonu iki başlıkta ele alıyoruz. İlkinde müşteri-iş ortağı ve iş ortağı-iş ortağı ilişkilerinin geliştirilmesi, her bir müşterinin bağlı olduğu iş ortağı ile No-Code’un gücünden maksimum faydalanması ve yeniden kullanılabilir yazılımların ortaya çıkmasını öngörüyoruz.
Dijital Sağlık Teknolojileri Forumu: 1 – Dijital Sağlığa Genel Bakış
İş ortaklarımızın geliştirdiği yazılımların yeniden satılabilmesini sağlamak adına birbirleriyle iletişimini güçlendirmeyi ve onlarla ortak projelerde ortak hedeflerle ilerleyerek hızlı büyümelerine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Xpoda olarak iş ortaklarımızın operasyonel süreçlerine kendi iç süreçlerimizde olduğu gibi tam entegre olarak, satış, geliştirme ve pazarlama planlarında birlikte hareket etmek istiyoruz.
Entegrasyonun ikinci başlığını ise Xpoda platformunun diğer yazılımlarla entegre çalışması noktasında yapılacak AR-GE yatırımları oluşturuyor. Bu başlık altında mümkün olduğu kadar çok dış yazılımla ve sistemle entegre bir platform olarak geliştirme süreçlerini kolaylaştırmayı ve yatayda daha geniş bir kitleye ulaşarak Xpoda’nın No-Code etkisini daha yüksek bir güce çıkarmayı hedefliyoruz.
Türkiye’de hayata geçirdiğimiz iş ortakları programı ve Xpoda Akademi ile nitelikli No-Code geliştirici ekosistemini tüm dünyada yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Türkiye’de 50, Avrupa’da 10 partnerlik anlaşmasına daha imza atarak genç yetenekleri Xpoda platformu üzerinden No- Code teknolojileri ile tanıştırmayı, Xpoda’yı daha çok tercih edilen bir platform haline getirmeyi planlıyoruz. 20 bin kullanıcı sayımızı 2024’te 50 bine, 175 kurumsal iş ortağı sayımızı da 250’ye çıkarmayı hedefliyoruz.
Şenol Balo: Sağlık sektörü diğer birçok sektörden daha fazla iş yüküne sahip. Söz konusu olan insan sağlığı olduğu için barındırdığı tüm departmanlarda maksimum özen ve dikkat gerektiriyor. Dahiliyeden ortopediye, radyolojiden cerrahiye kadar onlarca bölüme ayrılmış olan sağlık sektöründe sağlık çalışanları ve hastalar açısından olası karışıklıkların önüne geçebilmek için alanında uzman olan şirketlerle iş birliği yapılmalı. No-Code platformların sunduğu kolaylıklardan faydalanmak, ancak ihtiyaçlara cevap veren çözümlerle mümkün. Bu nedenle öncelikle kapsamlı bir ihtiyaç analizi yapmalı.
Prof. Dr. Demet Özbabalık: 2023 yılı Telenöroloji için bir başlangıç dönemi olacak
Sağlık hizmetleri işletmelerinin hedef kitleleriyle örtüşen çözümleri içine alan uygulamalar geliştirilmeli. Bunun için de çok iyi bir planlama yapılmalı. Dolayısıyla ihtiyaç analizi ve kapsamlı planlama sağlık hizmetleri işletmelerinin dijitalleşme yolculuğunun ana stratejisini oluşturmalı. Bunun yanı sıra hastaların kişisel bilgileri ile klinik verilerinin gizliliği, üzerinde önemle durulması gereken bir nokta. Öncelikle ihtiyaçları belirleyerek ve güvenlik standartlarına uygun olarak geliştirmeler yapılması oldukça önemli.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?