Beyin kan akımı iki nedenle bozulabilir.
Tıkanan veya kanayan damarın beslediği bölge ve büyüklüğüne göre hastada oluşacak klinik tablo da değişir. Hasara uğrayan damar ne kadar büyükse oluşan klinik tablo da o kadar ağır olur. İnme belirtileri genellikle aniden gelir.
İnmede görülen konuşma bozukluğu, kol, bacak gibi uzuvlarda güç kaybı, uyuşukluk gibi şikayetlerin 24 saatten kısa sürmesi ve hasarsız iyileşmesidir. Bunlara geçici iskemik ataklar (transient ischemic attacks veya TIA) denir. Bu ön işaretleri mutlaka dikkate alıp, doktora başvurmak gerekir. TIA sonrasında 90 gün içinde inme oluşma sıklığı %3-17,3’dür ve ilk 30 gün içinde inmenin görülme ihtimali yüksektir.
İnmenin en önemli nedenlerinden biri beyni besleyen damarlarda oluşan tıkanıklıktır. Damar tıkanıklığı, kolesterolün damar duvarında birikerek plaklar oluşturmasından kaynaklanan ateroskleroz nedeniyle olabilir. Bu plaklar birikmeye devam ettikçe büyür. Bir süre sonra beyne giden kan akımı oldukça azalır veya tamamen tıkanabilir. Ya da bu damarda oluşan pıhtıdan küçük bir parça kopar. Başka bir beyin damarında tıkanıklık yaparak inmeye sebep olabilir. Diğer önemli bir inme nedeni de kalpte oluşmuş pıhtılardır. Kalpte ritim bozukluğu (atriyal fibrilasyon gibi) ya da kalp kapak hastalığı olanlarda kalp boşlukları içinde kan pıhtıları olabilir ve bu pıhtılar kalpten koparak beyinde damar tıkanıklığı yapabilirler. Hemorajik inmeler ise çoğunlukla, zayıflamış bir arterin patlamasına neden olan kontrolsüz yüksek kan basıncından kaynaklanır.
İnmede kontrol edilebilen ve kontrol edilemeyen risk faktörleri vardır. Kontrol edilemeyen risk faktörleri arasında cinsiyet ve yaşı sayabiliriz. 60 yaş üstünde ve erkeklerde daha sıktır. Bizim için önemli olan kontrol edilebilen risk faktörleridir. Bu risk faktörleri açısından önlem alınır ve bu konuda hekim takiplerine devam edilirse inmelerin büyük bir kısmı önlenebilir. Kontrol edilebilir risk faktörleri içinde en sık görülen ve en önemlisi hipertansiyondur. Yine diyabet yani şeker hastalığı olanlarda inme riski sıktır. Kalp hastalığı özellikle atriyal fibrilasyon gibi ritim bozukluğu olanlar ve kalp kapak hastalıkları olanlarda inme sıklığı artmıştır. Obezite, sigara içmek, fazla alkol kullanımı, fiziksel hareketsizlik inme sıklığını artıran diğer nedenlerdir.
İnme geçirdiği düşünülen kişi hemen bir tedavi merkezine götürülmelidir. Tedavi merkezinde muayene sonrası, BT, MR ve Doppler ultrasonografi yapılabilir. İnmede tedavi merkezine ulaşma süresi çok önemlidir. Damar tıkanıklığının giderilmesi için çok hızlı olunması hayati önem taşır. Beyin kansızlığa kısa bir süre dayanabilir. İlk 3-4,5 saatte müdahale edilirse hastaların çoğu kurtulur.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?