Pankreas kanseri görülme oranı hızla artıyor. 2012 yayınlarına göre, tüm dünyada, yılda 26 bin 500 yeni hastaya pankreas kanseri tanısı konuluyor.
Pankreatik kanser, tüm kanserler içerisinde en kötü yaşama şansına sahip kanser olarak kabul ediliyor ve 5 yıllık yaşam şansı ortalama yüzde 5.
Pankreas kanserlerinde en önemli neden ve risk faktörleri; obezite, diyabet ve sigara olarak sıralanıyor.
Çevresel etkenlerin yanı sıra genetik faktörler de büyük rol oynuyor. Ailede pankreas kanseri varsa kardeşlerde olma olasılığı 2-3 misli artıyor.
60 yaş üzerinde ve erkeklerde daha fazla rastlanıyor;
Ancak günümüzde genetik eğilimden dolayı gençlerde ve kadınlarda da sık görülmeye başladığı belirtiliyor.
Pankreas kanserlerinde müdahale açısından tümörün boyutu çok önemli olduğu için erken tanı hayati önem taşır. Bu nedenle bazı günlük hayattaki rutin sağlık şikayetleri gibi görülen belirtiler önemsenmeli ve bir hekime danışılmalı.
Pankreas kanseri çok sinsi bir hastalık. Belirtileri kimi zaman belirsiz bir ağrı kimi zaman ise hazımsızlık şeklinde olabiliyor. Klinik olarak sarılık çıkmadan kaşıntı, rejim yapmadan kilo kaybı en önemli erken belirtidir. Bu nedenle, ani diyabet Tip II çıkışı, kaşıntı, iştahsızlık, kilo kaybı ve karın ağrısı önemsenmeli.
Pankreas kanserlerinin tedavisinde tümör boyutu belirleyici olduğundan erken tanı son derece önemli. Pankreas, karın zarının arkasında bir organ olduğu için rutin kontrollerdeki tanısal girişimlerde tanımlanmaması ve atlanması söz konusu olabiliyor. Bu nedenle şikayetler söz konusu ise geç kalmamak çok önemli. Kaşıntı var ise karın bölgesi ultrasonu ve tomografi çekilmesi ön tanıyı sağlar.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?