Doç. Dr. ŞIVGIN: Evet, kongremiz bu yıl ilk kez düzenleniyor. Zaten Hematolojik İmmünoloji Derneği (HİD) de, 2015 yılında kuruldu. Bu sene de bilimsel faaliyetlerimizi ulusal platformda başlatmış oluyoruz. Kongremiz, son yıllarda tıp dünyasının ilgisini çeken ‘İmmünoterapi’nin dünyadaki ve Türkiye’deki durumu ve gelecekteki konumu ile ilgili konulara odaklanan bir aktivite olarak planlandı.
İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!
Doç. Dr. ŞIVGIN: Kongremizde 80 civarında konuşmacı ve oturum başkanlığı yapacak olan öğretim üyesi görev alırken 200 civarında katılımcı yer aldı. Öğretim üyeleri bazında yapılan bilimsel oturumların yanı sıra öğrenci arkadaşlarımız için de ayrı oturumlar planladık. Bunda amacımız, öğrencilerimize gelecek planları açısından vizyonlarını genişletmek, bilimsel ortamları tanıyarak tecrübelerini artırmak, başarılı hocalarla tanışma ve iletişime geçme şansı sunmaktı.
Ayrıca; 2015 yılı içinde başarılı olmuş ve bilimsel çalışmaları kabul edilerek yayınlanmış hekimlerimizden seçilmiş olanlarına da, bu başarıları nedeniyle ödül vermeyi planladık. Bu hekimlerin motive olması ve bu başarılarının fark edildiğini görmesi ilerisi için ayrı bir teşvik edici faktör oluyor.
Doç. Dr. ŞIVGIN: Kongremizdeki bilimsel program ‘immünoterapi’ odaklı olarak gerçekleşti. Burada temel amacımız; dünyada ve özellikle ABD’de son 5-6 yıldır çok önemli gelişmelerin olduğu ve yeni tedavi seçeneklerinin geliştirildiği kanser (kan ve organ kanserleri) konusundaki güncel gelişmeleri irdelemektir. Klasik kemoterapinin yerini yakında daha etkili bir tedavi olan ‘immünoterapi’ye bırakacağını söylemek kahinlik olmasa gerek. İmmünoterapinin gerek temel mekanizmaları, gerek klinik çalışma sonuçları gerekse tedavideki seçeneklerinin neler olduğu ile ilgili alışılagelmiş kongre konularının dışında bilgiler de ele alındı.
Doç. Dr. ŞIVGIN: Yıllardır hematolojik kanserlerde tedavi için verilen klasik kemoterapiler insan yaşamında çok önemli ilerlemeler sağlamıştır. Ne yazık ki; bazı hastalıklarda gerek tedavinin zorluklarından gerekse ilacın etkinliğinin kısıtlı olması nedeniyle sonuçlar ümit kırıcı olmuştu. İşte bu noktada immünoterapi için son yıllarda yürütülen klinik çalışmalar gösterdi ki; çok sayıda hematolojik kanserlerde (lenfoma ve lösemiler başta olmak üz) hastaların tedavisi konusunda çok önemli sonuçlar elde edildi.
Son birkaç yıl içinde Türkiye’de de bu ilaçlar yavaş yavaş, özel izinler ve onaylar alınarak kullanıma girmiştir. Önümüzdeki birkaç yıl içinde giderek yaygınlaşması beklenmekte ve kullanımda kolaylıklar olacaktır. Kongremizde; özellikle ABD’de sonuçları bilim camiasında paylaşılmış tedavi rejimleri tartışılacak ve sunumları yapılarak toplumu ve sağlık camiasını bu gelişmelerden haberdar etme konusunda elden gelen tüm bilimsel ve sosyal aktiviteler yapılacaktır.
Doç. Dr. ŞIVGIN: Türkiye’de çok değerli ve köklü hematoloji dernekleri var. Hem sosyal hem de akademik anlamda önemli katkılar yapmaktalar. Biz dernek olarak tüm derneklerimizin yanındayız, herhangi birine rakip değiliz. Bizler; Türkiye’deki mevcut akademik ortamda (Hematoloji) ulusal ve evrensel ölçekte -ki özellikle uluslararası platformda – yapılabilecek çok daha fazla ve daha değerli aktiviteler olması gerektiği kanaatindeyiz. Buna göre; Türk hematoloji camiasının dünya bilim arenasında söz sahibi olabilmesi, tedavilere yön veren, belirleyen, özgül ağırlığı yüksek ve yapacaklarını kendisinin belirleyeceği bir bilimsel topluluk seviyesine çekmek için çalışıyoruz.
Bunu yapabilmek için de; hem bireysel olarak hem de kurumsal bazda akademik çalışmalar yapmak, çalışkan ve idealist arkadaşları sahiplenmek, değerli ortamlarda sunmak, bir üst akıl oluşturarak dünyada prestijli bir seviyeye taşıma gayretiyle son sürat proje üreterek sonuçlandırmak gerekecektir. Bunu yapabilmek için yeterli insan gücümüz, teknolojik imkanlarımız ve en önemlisi başarmak için tarihten gelen bir genetik bir yatkınlığımız vardır.
Doç. Dr. ŞIVGIN: Başta, dernek başkanımız Prof. Dr. Osman İlhami Özcebe olmak üzere yönetim kurulundaki tüm hocalarımıza bu önemli adımda ve gelecekteki çalışmalarda destek verdikleri için teşekkür ediyorum. Yıllar sonra, Türkiye’deki akademik hayata değer katmış, mevcut seviyeyi daha yukarılara taşımada az da olsa katkısı olmuş bir dernek olarak anılıyor olabilirsek işte o zaman görevimizi yapmışız demektir.
Dernek sitemiz:
Kongre zitemiz: hidkongre.org
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?