Miyomların en sık görülen belirtileri: Kasık ağrısı ve karın ağrısı, kasıkta ve karında dolgunluk ve basınç hissi, cinsel ilişki sırasında ağrı, fazla ve uzun süren adet kanaması ve ara kanamalardır. Rahim içinde bulunan miyomlar kısırlığa neden olabilir. Çocuk sahibi olamayan vakaların yüzde 2-3’ünde kısırlık nedeni miyomlardır. Miyomu olan kadınlarda düşük görülme ihtimali de yüzde 40 gibi yüksek oranlara ulaşabilir. Basit jinekolojik muayene ile miyomların tanısı konulabilir. Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, miyomların nedenleri, belirtileri ve tedavisi ile ilgili kapsamlı bilgiler verdi.
Miyomlar erken dönemdeki gebelik, yumurtalık ve bağırsak tümörleri ile karışabildiğinden hastalara mutlaka detaylı inceleme yapılmalıdır. Miyom tedavisinde tüm miyomların cerrahi ile çıkarılmasına gerek yoktur. Ağrı, basınç hissi, düzensiz ve aşırı kanama yakınmaları olmayan hastaların düzenli kontrolleri yapılarak miyom boyutları takip edilmesi yeterlidir.
Miyomların kesin nedeni bilinmemekle beraber östrojenin (kadınlık hormonu), miyomların büyümesine yol açtığı düşünülmektedir. Gebelik sırasında, salınan östrojen miktarı arttığından miyomlar bu dönemde büyür. Menopoz döneminde ise östrojen düzeyi azalır ve miyomlar küçülür. Ailesinde özellikle annesi, kız kardeşi veya anneannesinde miyom olan kişilerde miyom gelişme olasılığı fazladır.
Miyomlar her dört kadından birinde görülür. 30-40 yaşlarında görülen miyomlar, menopoz sonrasında küçülür. 40 yaşın üzerindeki kadınların yüzde 40’ında miyom vardır ve miyomu olan kadınların yaklaşık yüzde 75’i miyomunun olduğunun farkında değildir.
Genellikle çok yavaş büyüyen miyomlar, gebelik döneminde ve östrojen içeren hormon tedavisi gören kadınlarda hızlı büyür.
MİYOM BELİRTİ VERMEYEBİLİR
Birçok miyom hiçbir bulgu vermez. Miyomların yol açtığı yakınmalar; miyomların büyüklüğü, yerleşim yeri ve sayısına göre değişir. Miyomların en sık yol açtığı yakınmalar: Kasık ve karın ağrısı, kasıkta ve karında dolgunluk ve basınç hissi, cinsel ilişki sırasında ağrı, fazla ve uzun süren adet kanaması ve ara kanamalardır.
Miyomların endometriuma (rahmin iç tabakasına) bası yapmasından dolayı adet kanamaları arasında anormal kanamalar görülür. Azalan mesane kapasitesine bağlı olarak sık sık idrara gitme ihtiyacı hissedilir. Eğer miyoma bağlı bası düzeltilmezse böbrekler zarar görebilir. Rahmin alt bölgesindeki miyomlar kalın bağırsaklar ve rektuma bası yapar. Buna bağlı bağırsak hareketleri güçleşir, kabızlık ve hemoroidler oluşabilir.
MİYOM YUMURTALIK KANALLARINA BASKI YAPAR
Rahim içinde bulunan miyomlar kısırlığa neden olabilir. Çocuk sahibi olamayan vakaların yüzde 2-3’ünde kısırlık nedeni miyomlardır. Miyomlar endometriumda değişikliklere neden olarak döllenen yumurtanın rahme tutunmasını engelleyebilir. Bunun ötesinde yumurtalık kanallarına baskı yaparak spermin yumurtaya erişmesini ve döllenmeyi engeller. Miyomlar çıkartıldıktan sonra elde edilen gebelik oranları; hasta yaşı ve gebeliğe engel olan diğer nedenlerin bulunmasına bağlı olmakla beraber genellikle yüksektir.
MiYOM DÜŞÜĞE DE YOL AÇAR
Miyomu olan kadınlarda düşük görülme ihtimali yüzde 40 gibi yüksek oranlara ulaşabilir. Endometrial doku ve rahmin kanlanmasındaki bozukluklar düşüklere neden olabilir.
Miyom; düz kas hücrelerinin bir araya geldiği, çoğunlukla rahmin içinde veya çevresinde bulunan katı tümörlerdir. Kist ise yumurtalık içindeki içi su dolu keselerdir. Her ikisi de iyi huyludur.
Miyomlar genellikle rahimde, nadiren de rahim ağzında görülür. Miyomlar rahimde yerleşmiş oldukları tabakaya göre tiplere ayrılır:
– Subseröz miyomlar: Rahmin dış tabakasında yerleşmiştir.
– İntramural miyomlar: Rahmin orta tabakasında yerleşmiştir.
– Submüköz miyomlar: Rahmin iç tabakasında yerleşmiştir.
– Saplı miyomlar: Rahim dışına doğru büyüyen miyomlar.
– Parazitik miyomlar: Karın içinde rahim dışında yerleşmiş miyomlardır.
Basit jinekolojik muayene ile miyomların tanısı konulabilir. Miyomlar erken dönemdeki gebelik, yumurtalık ve bağırsak tümörleri ile karışabildiğinden hastalara mutlaka detaylı inceleme yapılmalıdır. Miyomların tanısında aşağıdaki yöntemler kullanılır: n Ultrason, yüksek frekanstaki ses dalgalarını kullanarak üreme organlarının görüntülenmesini sağlar. Miyomlar 1 cm’den küçük veya çok büyük ise ultrason ile inceleme sağlıklı sonuç vermeyebilir.
Bilgisayarlı tomografi ile rahmin üç boyutlu görüntüsü elde edilir. Miyomların tanısında bu yönteme genellikle gerek duyulmaz.
Magnetik Rezonans, miyomların tanısında nadiren başvurulan bir yöntemdir.Bu işlem miyomun büyüklüğü ve yeri hakkında fikir verir.
Histerosalpingografi (HSG-rahim filmi) adı verilen inceleme ile rahim ve fallop tüplerine özel bir boya verilerek bu yapılar değerlendirilir. Rahim ve tüplerdeki anormalliklerin tanısına imkan veren bu yöntem ile miyomların da tanısı konur.
Diagnostik Histeroskopi incelemesinde histeroskop olarak adlandırılan teleskopik bir cihaz ile rahim içi değerlendirilir. Bu yöntem ile aynı zamanda miyomlar çıkartılabilir.
Diagnostik Laparoskopi ile miyomların tanısı konur ve tedavisi yapılabilir. Laparoskop olarak adlandırılan teleskopik bir cihaz ile karından girilerek üreme organları değerlendirilir. Genel anestezi altında yapılan işlem esnasında histeroskopi de uygulanabilir.
Kadınlarda kasık ağrısı neden olur? Tedavisi ve çözüm önerileri
Düzenli takip: Tüm miyomların cerrahi ile çıkarılmasına gerek yoktur. Ağrı, basınç hissi, düzensiz ve aşırı kanama yakınmaları olmayan hastaların düzenli kontrolleri yapılarak miyom boyutları takip edilir.
Cerrahi: Yakınmalara yol açan ve hızla büyüyen miyomlar cerrahi olarak çıkartılmalıdır. Rahim bırakılarak sadece miyomların çıkartıldığı ameliyatlara miyomektomi denir.
Cerrahi histeroskopi: Rahme yerleştirilen histeroskop ile sadece rahim içinde bulunan miyomlar çıkartılabilir.
Cerrahi laparoskopi: Rahmin dış duvarına yerleşen miyomların çıkartılması için uygulanabilir. İnce bir kesiden laporoskop ile karın içine girilip miyomlar çıkartılır.
Laparatomi: Miyomlar çok büyük veya çok sayıda ise diğer yöntemlere göre daha büyük bir girişim olan laparatomi uygulanabilir
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?