Langer ve MIT David H. Koch Enstitüsü araştırmacısı Ana Jaklenec’in kaleme aldığı makale (Fabrication of fillable microparticles and other complex 3D microstructures) Science dergisinde yayınlandı. Bill ve Melinda Gates Vakfı tarafından finanse edilen çalışma, doktora ulaşma şansının düşük olduğu ülkelerdeki çocukların tek bir doz aşıyla sağlıklı bir hayat sürmeleri amacıyla yola çıktı. Langer ve ekibi, içindekileri boşaltma özelliğine sahip polimer parçacıklarını daha önce geliştirmişti ancak ilacın belirlenen sürelerle bırakılmasını sağlayan yöntemi bu araştırmayla keşfetti.
Amaçlarını gerçekleştirmek için, implant ve protez gibi tıbbi cihazlarda kullanımı onaylanmış, biyolojik olarak uyumlu bir polimer olan PLGA’dan yapıştırılabilen bir fincan geliştirmeye karar verdiler. Çünkü PLGA, farklı zamanlarda içeriğini serbest bırakan çoklu parçacıkları imal edilebilecek şekilde tasarlanabilme özelliğine sahip.
Klasik 3 boyutlu baskı teknikleri, araştırmacıların istediği materyal ve boyut için uygun olmadığından bilgisayar çipi imalatından ilham alarak, içi ilaç dolu kapları imal etmek için yeni bir yol bulmaları gerekiyordu. Fotolitografi kullanarak kaplar ve kapakları için silikon kalıplar hazırladılar. Polimer kap dizisi oluşturulduktan sonra, araştırmacılar her kabı ilaç veya aşı ile doldurmak için özel olarak hazırlanmış otomatik ilaç hazırlama sistemi kullandılar. Kaplar doldurulduktan sonra kapaklar kapatılarak hafifçe ısıtıldı ve içindeki ilaç sızdırmaz hale getirildi. Tıpkı konserve kavanozları gibi…
Vanderbilt Üniversitesi’nden Leon Bellan, yaklaşımın 3 boyutlu mikropartiküllerin oluşturulması için etkileyici bir kontrol seviyesi sunduğunu belirterek, “Her kat ilk önce kendi başına imal edildi ve sonra bir araya getirildi. Yeniliğin bir kısmını, kaplardaki katmanları hizalama ve kapatarak mühürleme yöntemi içeriyor. Bunu yaparken mevcut 3 boyutlu baskı teknikleriyle yapılamayan StampEd Assembly of Polymer Layers (SEAL) adlı yöntemi kullandık” diye konuştu. Bellan, bu yöntemin biyomedikal uygulamalar için gerekli olan makroskopik yapılar elde etmek için ideal olduğuna dikkat çekti.
Nörocerrahlar 3 boyutlu yazıcıyla üretilen kafatasını başarıyla insana yerleştirdi!
PLGA polimerin moleküler ağırlığı ve polimer moleküllerinin “omurga” yapısı, parçacıkların enjeksiyondan ne hızla düşeceğini belirliyor. Ayrışma hızı ilacın ne zaman serbest bırakılacağını belirlediği için araştırmacılar, önceden belirlenmiş zaman aralıklarında dağıtılabilen ilaç veya aşı üretebiliyorlar. Bu yöntemin gelişmekte olan ülkelerde aşıların tek bir dozda yapılmasına olanak sağlayacağı belirtiliyor.
Araştırmacılar, fareler üzerinde yaptıkları testlerde enjeksiyondan sonraki 9., 20. ve 41. günlerde ilacın sızıntı yapmadan salıverildiğini gözlemlediler. Ayrıca enjeksiyondan yüzlerce gün sonra ayrışan ve bırakabilen parçacıklar tasarladılar ve gördüler ki, kapsül içine konan ilaç veya aşı vücut ısısında serbest bırakılmadan önce uzun süre stabil olarak kalabiliyor. Şimdi bu testleri şu anda kullanılan aşılarla yapıyorlar. Langer, SEAL tekniğinin tıpta benzeri görülmemiş fırsatlar yaratabilecek yeni bir platform sağlayabileceğine dikkat çekerek “Bu parçacıklar, enjeksiyon sayısını en aza indirgemek için alerji gibi düzenli olarak verilmesi gereken ilaçlar için de etkili bir yöntem olabilir” dedi.
Makalenin tam metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
Kaynak: http://news.mit.edu/2017/one-vaccine-injection-could-carry-many-doses-0914
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?