Mevsim geçişlerinde bazı kronik hastalıklar da alevlenmeler yaşanabiliyor. Bazı besinler bu hastalıkları tetiklerken diğerleri iyi geliyor. Örneğin peynir ve yumurta migren hastalarına kötü gelirken armut, kivi ve kereviz migreni yatıştırıyor ve ataklarını azaltıyor. kapımızı çalıyor. Migren, alerji, romatizma ve tansiyona iyi ve kötü gelen besinler hakkında bilgi veren Uzman Diyetisyen Dilara İsmailoğlu, astımı, migreni, reflüsü, romatizması olan hastalara öneri ve uyarılarda bulundu.
İçindekiler
Beslenmeye dikkat ederek hastalıkların olumsuz etkilerini yüzde %30 a kadar azaltmak mümkün. Ancak herkesin vücudu farklı, dolayısıyla her besin herkese aynı etkiyi göstermeyebilir. Bu durumda kişinin kendi vücudunu iyi tanıması önemli.
Eklem ve romatizma ağrılarından şikayetçi olanlara şu önerilerde bulunabiliriz:
Balık: Haftada en az 2 gün balık tüketilmelidir. Balık, özellikle somon, ton gibi soğuk su balıkları bol miktarda omega yağ asidi içerir ve omega 3 yağ asitlerinin iltihaplı hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir.
Migren hastaları nelere dikkat etmeli? Migren ve beslenme ilişkisi
Keten Tohumu: Balıkta olduğu gibi keten tohumu da yüksek oranda omega 3, omega 6 yağ asidi ve liften zengin olduğu için tüketilmesi oldukça yararlıdır. Keten tohumu içerisinde bulunan lif bazı ilaçların emilimini azaltabileceğinden, düzenli ilaç kullananların herhangi bir yan etkiye karşı korunmak için mutlaka hekime danışılmalıdır.
Frenk/Siyah Kuş Üzümü: Bitki tohumlarında bulunan doğal bir omega-6 yağ asidi olan ‘gamma-linolenik asit’ doğal bir iltihap önleyicidir, eklem şişkinlikleri ve iltihaba karşı önleyicidir.
Zerdeçal ve zencefil: İltihap karşıtıdır aynı zamanda da doğal bir ağrı kesici görevi görür. Dolayısıyla artrit hastaları, eklemlerindeki ağrıyı hafifletebilmek için, zerdeçal ve zencefili diyetlerine eklemeyi deneyebilirler.
Yumurta: Eklemlerin gelişmesinde önemli etkisi olan yumurta sağlıklı doku, kemik ve eklemler için sülfür gerekir ve sülfür yumurtada bol miktarda bulunur.
Zerdeçalın faydaları nelerdir? Zerdeçal çayı neye iyi gelir?
Astım, bronşiti ve alerjisi olanlar bu önerilere kulak versin:
E vitamini: Bu vitaminden zengin besinlerin tüketimi bağışıklık sistemini güçlendirip akciğer sağlığını koruyor. Yüksek antioksidan etkisi de olan bu vitamin bitkisel yağlar, badem, soya, tam tahıllı ürünler, ay çekirdeği, avokado ve yeşil yapraklı sebzelerde yüksek oranda bulunmaktadır. Özellikle astım hastalarının kullandığı ilaçlar ödem sorununu tetikleyebilir ve bu durumda astım ataklarını artırır. Ödem oluşumunda tuzlu ve şekerli yiyeceklerin sıklığı ve miktarı önemlidir. Bu nedenle bu tür besinlerden kaçının.
Magnezyum akciğerciler ve oksijen transportu için gerekli bir mineral. Yetersiz magnezyum seviyesi nefes alış verişlerde sıkıntı, hırıltılı nefes oluşturabilmektedir. Astım hastalarının çoğunda da magnezyum eksikliği görülebilmektedir. Ispanak, marul, kereviz, taze fasulye, salatalık, fındık, badem, muz magnezyum kaynaklarıdır.
Balık omega 3 kaynağı tüketimi çok önemlidir. Haftada en az 2-3 gün tüketilmelidir.
Akşamdan suda bekletilen ceviz ve suyunun tüketimi hem tansiyona hem kolesterole iyi gelmektedir. Aynı zamanda limonlu su tüketimi de yüksek tansiyon sıkıntısı yaşayan kişilerde rahatlatıcı etkiye sahiptir. Şeker hastaları da elma, kiraz, greyfurt, kivi şeftali gibi meyveleri ölçülü tüketebilir. Meyvelere tarçın eklenmesi veya şekerli beslenmeden sonra içilen tarçınlı su kan şekerini dengelemeye yardımcı olacaktır.
Reflü için özellikle yatmadan 3 saat önce yemek tüketimini sonlandırmak gerekir. Tok karına yatılmamalı ve yağlı beslenmeden kaçınılmalıdır. Kereviz, kızılcık, elma, yeşil çay, yaban mersini, kiraz, kabak ve biber, gastritin ülsere dönüşmesine engel olur.
Zencefil neye iyi gelir? Nasıl tüketilmeli? Besin değeri ve faydaları
Bunun yanı sıra, aşırı yağdan kaçının. Yağsız et, balık, tavuk, soya ürünleri, baklagiller, az yağlı süt ve az yağlı yoğurt tüketin. Brokoli, brüksel lahanası, lahana, kuşkonmaz, karalahana, ıspanak, bezelye ve yeşil fasulye gibi sebzeleri beslenme programınıza ekleyebilirsiniz. Bu besinler sadece tedavi dönemi için değil sonrasında hastalığın nüksetmesini önlemek için de sürekli tüketilmelidir.
Kahvaltı öğünü oldukça önemli, yeterli ve dengeli beslenerek güne başlamak vücudu canlandırmada oldukça önemlidir. Tam tahıllı ekmek ile hazırlanmış bir tostun yanı sıra yulaf, yağsız süt ve meyveyle hazırlanmış yağ oranı düşük, lif oranı yüksek bir kahvaltı sizi öğle saatlerine kadar tok tutmak için iyi birer alternatif olabilir.
Mutlaka her sabah yumurta tüketimi de önemli yere sahiptir. Mutlaka günde 3 öğün beslenmeye özen gösterin asla öğün atlamayın. Kızartma, şekerli ve yağlı besinler vücudun kendini daha yaşlı hissetmesine neden olmaktadır bu nedenle bu gıdalardan uzak durunuz. Vücudun daha dinç hissetmesi için bol bol su tüketmeye özen gösterin.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?