Meme koruyucu cerrahi emzirmek için engel değil!

Kategori: Kanser Print

Toplumda her 8 kadından 1’inde ortaya çıkan meme kanserinin görülme oranı düzenli olarak artış gösteriyor. Her yıl 1 milyon kişiye, yeni meme kanseri tanısı konuluyor. Meme kanserinin tedavisinde çok önemli bir yeri olan cerrahide uygulanan meme koruyucu yöntemler sayesinde sadece kanserli doku alınıyor, meme kaybı önlenebiliyor ve hasta iyileşme sürecini konforlu bir şekilde geçiriyor. Bu özel cerrahiler sayesinde hastalar bebek sahibi olduklarında da bebeklerini emzirebiliyor. Memorial Antalya Hastaneleri Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, meme kanserinde uygulanan meme koruyucu cerrahiler hakkında bilgi verdi.

Sağlam dokular korunuyor

Meme kanseri cerrahisinde, kanserli dokuların tamamen temizlenerek bölgeden uzaklaştırılması hayati önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalar, meme koruyucu cerrahideki sonuç ile memenin tamamının alındığı yöntemlerden alınan sonucun birbirinden farklı olmadığını göstermiştir. Bu nedenle günümüzde artık hem genel cerrahi uzmanları hem de hastalar, çoğunlukla meme koruyucu ameliyatları tercih etmektedir. Meme koruyucu cerrahiler pek çok ameliyata göre daha kolay yapılmakta, kısa sürmekte ve hastanın sağlam dokuları gereksiz yere çıkarılmamış olmaktadır.

Nüks riski en aza iniyor

Meme koruyucu ameliyat yapılabilmesi için, kanserin tek bir odaktan çıkmış olması veya çok odaklıysa, en azından birbirine yakın olması gerekmektedir. Yine meme koruyucu ameliyatlar için meme büyüklüğü ile tümörün büyüklüğü arasında da bir orantı bulunmalıdır. Örneğin meme çok küçük, buna karşılık tümör büyük ise, meme koruyucu ameliyat yapmak estetik açıdan tercih edilmeyebilir. Cerrahi sınırlar da tüm kanser ameliyatları için çok önemlidir. Eğer bu sınırlar patoloji incelemesinde temiz olarak belirtilmemişse yeniden parça alınarak, patoloji uzmanının belirttiği bölgeden daha fazla doku çıkarılmış olur. Bu sayede ameliyat bitiminde dokuda herhangi bir kanser hücresi kalmaması sağlanır. Bu da kanserin kısa zamanda nüks etme riskini en aza indirir.

Kolda şişme ve hareketsizlik gibi şikayetler görülmüyor

Meme kanserinde hastalığın ilk ve en önemli yayılma yeri koltuk altı lenf bezleridir. Ameliyat sırasında verilen bir boyayla, koltuk altındaki nöbetçi lenf nodları bulunur ve bulunan lenf nodları ameliyat sırasında patolojiye gönderilir. Patoloji sonucunca lenf bezlerinde tümör saptanmazsa, koltuk altında hiçbir yerde tümörle karşılaşılmama oranı % 98’dir. Bu durumda koltuk altında sadece tümörlü bölge alınır. Bu sayede gereksiz yere koltuk altından lenf nodları alınmamış olur ve böylelikle; kolda şişme, hareketsizlik gibi ameliyat komplikasyonları ile karşılaşılmaz.

Meme koruyucu cerrahi hastaya moral ve motivasyon katıyor

Bütün meme koruyucu ameliyatlardan sonra geride kanser hücresi kalma riskini en aza indirmek için hastaya radyoterapi uygulanmaktadır. Hastaların, tedavi sonrası en büyük endişeleri, bebek sahibi olduktan sonra bebeklerini emziremeyecekleridir. Oysa meme koruyucu cerrahi sonrasında meme dokusu kanserden tamamen temizlendiği için bebeğin emzirilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ameliyat için de yaş sınırı yoktur ve meme koruyucu cerrahi uygun hastalarda tercih edildiğinde, hastalık sürecinde moralleri yükselten bir seçenektir.

Meme koruyucu cerrahi hangi durumlarda yapılamaz?

  • Memede birden çok yerde tümör olması
  • Gebelik durumu olması
  • Meme başı altında, merkezi yerleşimli tümör olması
  • Meme dokusunun küçük, tümör çapının büyük olması
  • Meme dokusu dışında hastalık yayılımının olması
  • Hastada deriyi etkileyen sistemik bir hastalık olması
  • Hastanın radyoterapialma imkanının kısıtlı olması
  • Hastanın daha önce radyoterapi almış olması

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla