Memede ele gelen kitlelerin % 90’ı kanser olmasa da, böyle bir durumda mutlaka bir doktora başvurmak gerekiyor. Hastalık meme kanserine dönüşmeden önce yani kanserden bir önceki dönemde mamografi sayesinde saptandığında, hastalıktan kurtulma şansı yüzde 100’dür. Elle kontrol, genellikle adetin bitiminden itibaren 4-5 gün sonra yapılmalıdır. Menopoza girenler, rahim veya yumurtalık ameliyatı olan kadınların periyodik olarak, ayda bir kez aynı günlere denk getirecek şekilde meme muayenesini yapmaları gerekmektedir. Memedeki ele gelen kitlelerin yüzde 90’ı kanser değildir. . Kadınlarda özellikle genç yaşlarda kist adı verilen ve kanser olmayan bu kitleler çok görülür. Orta ve ileri yaşlarda ise fibrokistik değişiklikler ele kitle olarak gelebilir. Kitlelerin ağrılı veya ağrısız olması bunun kanser olduğu anlamına gelmese de yapısının mutlaka aydınlatılması gerekir. Bunun için de memede herhangi bir kitle fark edildiğinde mutlaka doktora başvurulması çok önemlidir.
Son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz meme kanseri, Türkiye’de her 10 kadından birinde görülüyor. Kadınlar arasındaki görülme sıklığı ve belirti vermeden ilerlemesi korkutucu olsa da, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir bir tür olarak biliniyor. Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Abdullah İğci, meme kanseri ve tedavisi hakkında yapılası gerekenleri şu şekilde sıralıyor.
20 yaşından sonra kendi kendine meme muayenesine başlanmalı
Memede ele gelen kitlelerin % 90’ı kanser olmasa da, böyle bir durumda mutlaka bir doktora başvurmak gerekiyor. Kadınların 20 yaşından itibaren kendi kendini düzenli olarak muayene etmesi de erken teşhis için çok önemli. Çünkü ilk evrede yakalanan meme kanserinin neredeyse tamamı tedavi edilebiliyor.
Bu risk gruplarındaysanız dikkat edin
Anne ve kız kardeş gibi birinci derece akrabasında meme kanseri olanlar, hiç doğum yapmamış, emzirmemiş ve ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olanlar, 50 yaşın üzerinde olanlar, ilk adeti 12 yaşından önce başlayan ve menopozu da 50 yaşından sonra gerçekleşenler, şişman ve aşırı alkol kullanan kadınlar, daha önce bir memesinde kanser oluşanlar, meme kanseri (BRCA) geni taşıyanlar ile ilk doğum öncesi uzun süre doğum kontrol hapı kullananlar meme kanseri riski altındadır.
Erken teşhis şansını yakalayın
Meme kanserinin %80-85’inin nedeni bilinmese de, hastalığın %15-20’sini genetik kaynaklar oluşturmaktadır. Hastalık meme kanserine dönüşmeden önce yani kanserden bir önceki dönemde mamografi sayesinde saptandığında, hastalıktan kurtulma şansı yüzde 100’dür. Ailesinde meme kanseri olan kadınlarda ilk mamografinin 32 yaşından itibaren çektirilmesi gerekir. Genetik meme kanserinde ise bu kontroller 26 yaşında itibaren başlamalıdır. Memesinden hiçbir şikâyeti olmayan kadınlar da 40 yaşından sonra her yıl mamografi çektirerek, kanserin ele gelen büyüklüğe ulaşmadan tespit edilmesini sağlayabilir. Bu kontrol, genellikle adetin bitiminden itibaren 4-5 gün sonra yapılmalıdır. Menopoza girenler, rahim veya yumurtalık ameliyatı olan kadınların periyodik olarak, ayda bir kez aynı günlere denk getirecek şekilde meme muayenesini yapmaları gerekmektedir.
Sağlıklı beslenme ve düzenli bir yaşam hastalıktan koruyucudur
Özellikle A ve C vitamininden zengin taze meyve ve sebze tüketmeye özen gösterilmeli, hayvansal yağlardan uzak durarak daha çok posalı gıdalar tercih edilmeli, tütsülenmiş tuzlu ve konserve yiyecekler tüketilmemeli, sigara ve alkoldenden uzak durulmalı, fazla kilo alınmamalıdır. Spor yapmak, meme kanseri riski yüksek kadınlarda koruyucu ilaç kullanımı, yine risk faktörü yüksek olanlarda her iki memenin içinin boşaltılması silikonla ya da kişinin kendi dokusundan meme yapılması, piyasada satılan ‘göğüs büyütücü’ adı altında satılan tablet, krem ve jellerin kullanılmaması gibi önlemlerle meme kanseri risklerini azaltmak mümkündür.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?