Subakut tiroidit Covid-19 pandemisinde dikkat edilmesi gereken hastalıklar arasına girdi! Genellikle viral bir enfeksiyon sonrası oluşan ve nedeni tam olarak bilinmeyen subakut tiroidit, Covid-19 salgınıyla tekrar gündeme geldi. 21 Mayıs’ta yayınlanan The Journal of Clinical Endocrinology&Metabolism (JCEM) dergisinde “Subacute thyroiditis after SARS-CoV-2 infection” başlığıyla yayımlanan olgu sunumunda Covid-19 geçiren bir hastada subakut tiroidit gözlendiği duyuruldu. Klinik Endokrinoloji ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Araz, subakut tiroiditin belirtileri, seyri ve tedavisi ile ilgili Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice PALA KAYA’nın sorularını yanıtladı.
Prof. Dr. Araz: Subakut tiroidit, tiroid bezin iltihaplanması durumudur. Hastalığın kesin nedeni bilinmemekle birlikte genellikle viral bir enfeksiyon sonrası oluşmaktadır. Hastalığa neden olan virüsler arasında grip virüsü olarak bilinen influenza, kabakulak virüsü, hepatit virüsleri yer almaktadır. Son zamanlarda yayınlanan bir olgu sunumunda Covid-19 virüsünün de subakut tiroidite neden olduğu gösterilmiştir. Virüsler dışında anti-TNF-? inhibitör ilaçlar olarak bilinen biyolojik ilaçlar da hastalığa yol açabilmektedir. Subakut tiroidit, kadınlarda ve özellikle ailesel yatkınlığı olan kişilerde daha fazla görülmektedir.
Prof. Dr. Mustafa Araz: Yoğun bakımda yatan ağır COVID-19 hastalarının %80’i obez!
Prof. Dr. Araz: Hastaların çoğunda ilk ortaya çıkan bulgu, boyun orta hattında şiddetli ağrı ve hassasiyettir. Boyundaki ağrı kulağa ve çeneğe doğru yayılabilmektedir. Ağrı boynun bir tarafından başlayıp diğer tarafına yayılabilmektedir. Bazı hastalarda ağrı o kadar şiddetli olur ki, boynuna dokundurtmaz. Bazen 40 oC’ye kadar ulaşabilen ateş görülebilmektedir.
Tiroid bezi iltihaplanması, tirod bezi hücrelerini hasarlayarak buradaki tiroid hormonların kana karışmasına yol açmaktadır. Böyle bir durumda halk arasında zehirli guatr olarak da bilinen tirotoksikoz tablosu oluşmaktadır. Tirotoksikoz, hastalarının yaklaşık yarısında görülmekte ve geçicidir. Tirotoksikoza bağlı hastalarda sinirlilik, çarpıntı, terleme, ellerde nemlilik ve terleme görülebilmektedir.
Prof. Dr. Araz: Hastalığın tanısı için en faydalı veri klinik bulgulardır. Ani gelişen şiddetli boğaz ağrısı ile başvuran kişilerde subakut tiroidit olabileceği düşünülmelidir. Tanıyı doğrulamak için tiroid ultrasonografisi yapılmaktadır. Boyun ağrısı çok şiddetli olduğu için çoğu zaman hastalar ultrasonografi probunu boynuna dokunmasından rahatsız olurlar. Kan tetkiklerinde iltihap göstergesi olan lökosit, sedimantasyon ve C reaktif proteinde yükselmeler saptanır.
Prof. Dr. Araz: Hastalık çoğunlukla tamamen iyileşse de bazen tekrarlamalar gösterebilir. Tiroid bezinin iltihaplanmaya bağlı hasarlanması nadiren hipotiroidi adı verilen tiroid bezinin yetersiz hormon sentezlemesi durumuna neden olabilmektedir.
Prof. Dr. Araz: 10 kilo vermek tüm nedenlere bağlı ölüm riskini %20 azaltıyor
Prof. Dr. Araz: Boyun ağrısını ve tiroid bezindeki iltihabı azaltmak için nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar adı verilen ağrı kesiciler kullanılır. Bu tedavinin yeterli gelmediği durumlarda kortizon tedavisine geçilir. Kortizon tedavisi başladıktan sonra 1-2 gün içinde boyun ağrısı geçer. Hasta tedavi olduğunu düşünüp doktoruna danışmadan kendisi ilacı keserse hastalık tekrarlayabilir. Doktorun önerisi doğrultusunda 3 hafta ile 3 ay arasında kortizon tedavisi kullanılarak kesilebilmektedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Hocam ben subakut troid gecirdim ancak kısa zaman sonra hastalık tekrar etti. Aradan 3 yıl gecti şimdi tekrar boynumda batık ve agrı gibi şikayetlerim var 3 defa bu hastalık tekrar edebilir mi?
Hocam daha önce subakut troidite geçiren biri tekrar bu Corona virüsle yakalanabilirmi