Çalışmanın yazarları, lifli besin tüketimi ile ilgili daha önce de önemli çalışmalar olduğunu hatırlatarak bu besinlerin kalp damar sağlığının dışında kolon kanseri riski gibi daha pek çok alanda faydalı olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getirdiler. Çalışma kapsamında, lifli besinlerin metabolik mekanizması da incelendi ve bu besinlerin farklı mekanizmalara etkileri nedeniyle hastalıklardan koruyucu özellikleri olduğu da saptandı.
Kalbi koruyan ve kalp krizini engelleyen faydalı besinler ve zararlı alışkanlıklar!
Çalışmada total lif tüketiminin yanı sıra ayrı ayrı olmak üzere, çözünemez grupta bulunan kepekli tahıllar, patates kabuğu lifleri, çözünür grupta bulunan bakliyat lifleri, fındık, yulaf ve arpa kepeği gibi lifler ile meyve ve sebze lifleri analiz edildi. Elde edilen bulgulara göre tüm bu gruplarda bulunan liflerin tüketim oranları arttıkça kardiyovasküler hastalık riski ve koroner kalp hastalığı riski önemli oranda azalma gösterdi.
Çalışmada ayrıca çözünür grupta bulunan bakliyat lifleri, fındık, yulaf ve arpa kepeği gibi liflerin özellikle kardiyovasküler hastalık riskini azalttığı saptandı. Öte yandan tahıl lifleri tüketenlerde ise koroner kalp hastalığı riski diğer gruba göre daha düşük olarak saptandı.
Çalışma sonuçlarına göre, günlük olarak her 7 gramlık ek lif tüketimi kardiyovasküler hastalık riskini ve koroner kalp hastalığı riskini bir kademe daha azaltıyor. Çalışmanın yazarları elde ettikleri bulgular üzerine, tüm toplum kesimlerinin yaygın olarak lifli besinler tüketmesi gerektiğini özellikle belirtirken artan tüketimle birlikte bu hastalık gruplarından kaynaklanan ölüm oranlarının ciddi şekilde azalabileceğinin altını çizdiler.
Yazarlar özellikle sebze kökenli lifli besinlerin sağlık için vazgeçilmez değerde olduğuna işaret ederken, lifli gıdalarla ilgili pek çok başka çalışma yürütüldüğünü ve bu besinlerin sadece kalp sağlığı için değil başta kolon kanseri olmak üzere başka pek çok hastalık riskini engellemek için de önemli olduğunu belirttiler.
Kaynak: Dietary fibre intake and risk of cardiovascular disease: systematic review and meta-analysis. Diane E Threapleton, Darren C Greenwood, Charlotte E L Evans, Christine L Cleghorn, Camilla Nykjaer, Charlotte Woodhead, Janet E Cade, Christopher P Gale, Victoria J Burley. BMJ 2013; 347 doi: http://dx.doi.org/10.1136/bmj.f6879
Makalenin tam metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
http://www.bmj.com/content/347/bmj.f6879
Abstract
Objective To investigate dietary fibre intake and any potential dose-response association with coronary heart disease and cardiovascular disease.
Design Systematic review of available literature and dose-response meta-analysis of cohort studies using random effects models.
Data sources The Cochrane Library, Medline, Medline in-process, Embase, CAB Abstracts, ISI Web of Science, BIOSIS, and hand searching.
Eligibility criteria for studies Prospective studies reporting associations between fibre intake and coronary heart disease or cardiovascular disease, with a minimum follow-up of three years and published in English between 1 January 1990 and 6 August 2013.
Results 22 cohort study publications met inclusion criteria and reported total dietary fibre intake, fibre subtypes, or fibre from food sources and primary events of cardiovascular disease or coronary heart disease. Total dietary fibre intake was inversely associated with risk of cardiovascular disease (risk ratio 0.91 per 7 g/day (95% confidence intervals 0.88 to 0.94)) and coronary heart disease (0.91 (0.87 to 0.94)). There was evidence of some heterogeneity between pooled studies for cardiovascular disease (I2=45% (0% to 74%)) and coronary heart disease (I2=33% (0% to 66%)). Insoluble fibre and fibre from cereal and vegetable sources were inversely associated with risk of coronary heart disease and cardiovascular disease. Fruit fibre intake was inversely associated with risk of cardiovascular disease.
Conclusions Greater dietary fibre intake is associated with a lower risk of both cardiovascular disease and coronary heart disease. Findings are aligned with general recommendations to increase fibre intake. The differing strengths of association by fibre type or source highlight the need for a better understanding of the mode of action of fibre components.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?