Son yıllarda lazer epilasyondan botoks ve dudak dolgusuna kadar pek çok medikal estetik yöntem popülerliğini adeta ikiye katladı. Küçük dokunuşlarla estetik açıdan çok daha güzel bir görünüm kazanmak mümkün olabiliyor. Peki, bu yöntemler hakkında neler biliyorsunuz? İşte en çok sorulan sorular ve yanıtları…
İstenmeyen tüylerden arınmak için düzenli olarak sürekli zaman ve çaba harcamaktan yorulduysanız lazer epilasyon tam size göre demektir. İstenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmayı sağlayan bu yöntemde lazer teknolojisinden faydalanılıyor. Lazer enerjisi kıl köklerinde bulunan melanin pigmenti tarafından emiliyor. Isının da yardımı ile kıl kökleri yok ediliyor ve bu sayede yeniden kıl çıkmasının da önüne geçilmiş oluyor.
Kılların uzama özelliğini ortadan kaldıran bu yöntem vücudun pek çok farklı bölgesine yapılabiliyor. Sadece kadınlar için değil, erkekler için de oldukça cazip bir seçenek olan lazer epilasyon ile birkaç seans sonrasında istenmeyen tüylerden kurtulabilirsiniz. Üstelik bu yöntem cilde herhangi bir zarar vermiyor. Son derece güvenli bir şekilde uygulanıyor ve konforlu bir süreç eşliğinde tamamlanıyor.
Kişinin lazer epilasyon için ekstra bir hazırlık yapmasına gerek yok. Sadece müdahale edilecek bölgede bulunan kılların ağda, cımbız, tüy dökücü krem ya da jilet ile alınmaması gerekiyor. Aynı zamanda lazer epilasyon yapılacak olan vücut bölgesine krem, losyon, makyaj malzemesi gibi herhangi bir ürün sürülmemiş olması da çok büyük bir önem taşıyor. İşlemin yapılacağı merkezde göz ve göz çevresini koruyan bir gözlük verilir. Kişinin bu gözlüğü takması istenir. Hemen ardından epilasyon işlemine başlanır. Bu işlemin herhangi bir acı ya da ağrıya neden olmadığını da merak edenler için aktaralım.
Hangi lazer epilasyon cihazının kullanıldığına ve aynı zamanda epilasyon uygulanacak olan vücut bölgesine bağlı olarak işlem süresi değişkenlik gösterebiliyor. Ancak genellikle yüz ya da koltuk altı bölgesinde bulunan kıllar için yapılan lazer epilasyon işlemi 5 – 10 dakika, genital bölgeye uygulanacak olan işlem 10 – 15 dakika sürüyor. Tüm bacak bölgesine müdahale edilmesi gerektiğinde ise bu süre 30 – 60 dakikayı bulabiliyor.
Kişinin vücudundaki kıl yoğunluğu ve kılın rengi gibi çeşitli unsurlar hem seans sayısında hem de seans süresinde değişime neden olabilir. Vücudun hassasiyetine bağlı olarak işlem sonrasında hafif kızarıklık oluşabilir. Ancak kızarıklık kısa sürede geçer ve kişide herhangi bir rahatsızlığa neden olmaz.
Lazer teknolojisi günümüzde pek çok farklı seçenek halinde sunulabiliyor. Lazer çeşitleri arasında alexandrite ve diod lazerin en çok tercih edilenlerden biri olduğunu belirtebiliriz. Bununla birlikte (ıpl) yoğun ışık tedavisi, nd yag lazer ve ruby lazer de sıklıkla tercih edilenler arasında yer alıyor. Kişinin kıl yapısına ve kıl yoğunluğuna ve hatta kıl rengine uygun olarak cihaz üzerinde gerekli ayarlamalar yapılarak epilasyon işlemi gerçekleştirilebiliyor.
Lazer epilasyon işleminin yapılabilmesi için ciltte herhangi bir sağlık sorununun olmaması gerekiyor. Açık yara ya da enfeksiyon gibi rahatsızlıkların olması durumunda bu işlem yapılamaz. Aynı zamanda kıl oluşumunun tamamlanmış olması da gerekiyor. Beyazlamış olan kıllar üzerinde lazer epilasyon etkili olmaz. Bunun nedeni kıl köklerinde renk pigmentlerinin bulunmuyor olmasıdır. Bunun dışında dileyen herkesin bu işlemden faydalanabileceğini ve istenmeyen tüylerden kurtulabileceğini söyleyebiliriz.
Botoks, günümüzde en sık yapılan medikal estetik işlemler arasında yer alıyor. Bu işlemde kullanılan materyal, ‘clostridium botulinum’ adı verilen bir bakteriden elde edilen toksindir. Bu toksinin enjeksiyon yöntemi ile vücuda uygulanması durumunda sinir uçlarındaki iletimi sağlayan maddeler engellenir. Böylelikle sinirler ile hedef organ arasındaki iletim durur.
İşlem son derece kısa bir süre içerisinde tamamlanıyor ancak kalıcı bir sonuç elde etmeyi sağlamadığını da belirtmemiz gerekiyor. Etki süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte 4 ile 6 ay dolaylarındadır. Yenilenebilen bir işlemdir ve her birey defalarca botoks yaptırabilir.
Botoks işlemi çok uzun zamandır tıbbın pek çok alanında kullanılıyor. Son yıllarda medikal estetik alanda kullanılmaya başlanması ile birlikte halk arasında da bu işlem bilinmeye, tanınmaya başlandı. Medikal estetik alanda bu işlemin uygulanmasının temel nedeni ince kırışıklık görünümünü ortadan kaldırmaktır. Uygulama yapılan bölgeye hafif bir dolgunluk kazandırır ve bu sayede ince çizgilerin görünümü ortadan kalkar. Cilt daha gergin ve daha genç görünür.
Bu işlem vücudun pek çok bölgesine uygulanabiliyor. Göz çevresi, çene, kaş arası, dudak, alın, boyun, burun ve gülüş çizgileri en sık uygulanan vücut bölgeleri oluyor. Bir anlamda kırışıklık görünümünün rahatsızlık verdiği pek çok vücut bölgesine bu işlemin yapılabildiğini belirtebiliriz.
İşlem sonrasında hemen günlük hayata dönülebilir. Sadece uzun süre eğilmeyi gerektiren hareketlerden kaçınılmalıdır. Hijyene dikkat edilmeli ve işlem yapılan bölgeye darbe almamaya da özen gösterilmelidir. Bunun dışında dikkat edilmesi gereken bir husus bulunmuyor. Botoks ile ilgili detaylı bilgi için: https://drtugrulabacioglu.com/botoks/
Dudak dolgusu dudakların inceliğinden şikayet edenler için cazip bir seçenek haline geldi. Hem alt hem de üst dudağa uygulanabilen bu işlem sayesinde dudakların daha dolgun bir görünüm kazanması sağlanıyor. Böylelikle ruj ya da dudak kalemi gibi makyaj malzemeleri ile dudaklara daha kalın bir görünüm kazandırma çabasından kurtulmak mümkün olabiliyor.
Bu işlem dolgu materyalinin dudaklara enjekte edilmesi şeklinde uygulanıyor. Sadece 5 – 10 dakika gibi kısa bir süre içerisinde işlem tamamlanır ve kişinin hemen günlük hayatına geri dönmesi de mümkün olur. Dudak kontürlerini belirginleştirme, dudakları kalınlaştırma ya da dudakları şekillendirmek amacıyla bu işlemin rahatlıkla yapılabildiğini belirtebiliriz. Kimi zaman dudaklarda asimetrik bir görünüm de olabiliyor.
Bu gibi durumlarda da geçici dudak dolgusu işleminden faydalanılabilir ve dudaklara simetrik bir görünüm kazandırılabilir. Bu işlem sırasına acı ya da arı hissedilmez. Son derece konforlu bir süreç eşliğinde işlemin tamamlanabildiğini belirtebiliriz.
Elbette dudak dolgusu işleminin ardından hafif bir şişlik oluşabilir ve bu durum tıbben son derece normal hatta beklenen bir durumdur. Şişlik ile birlikte çok hafif morluk oluşması da muhtemeldir. Ancak şişlik ve morluğun geçici olduğunu, işlemi takiben 1 ile 2 gün içerisinde azalarak kendiliğinden kaybolduğunu da belirtebiliriz. Dolayısıyla endişe edilmesine gerek olmaz.
Dudak dolgusu da kalıcı bir işlem değildir. Ancak pek çok medikal estetik uygulamaya nazaran kalıcılık süresinin daha uzun olduğu söylenebilir. Her bireyde dolgunun etki süresi farklı olmakla birlikte genel olarak 8 ay ile 12 ay arasında bir kalıcılık süresi sunduğunu belirtebiliriz. Düzenli olarak dudak dolgusu yaptıran kişilerde kalıcılık süresinin biraz daha uzun olduğu da biliniyor. Ancak bazı kişilerde vücudun dolguyu eritme hızı yüksek olur ve bu durumda dolgun görünümün yerine dudakların eski görünümünü yeniden kazanması da daha kısa sürede gerçekleşebilir. Estetik ile daha fazla bilgi almak için sitemizi ziyaret edebilirsiniz:>>> https://drtugrulabacioglu.com/
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?