Güneş ışığına aşırı maruz kalmak, displastik nevus, nevus sayısının fazlalığı, dev kongenital melanositik nevus, özgeçmişte malinite öyküsü, fenotipik özellikler (mavi göz, çillenme, açık ten), ailede melanom öyküsü, genetik yatkınlık, DNA ekzisyon onarım bozuklukları, immunosupresyon, endojen ve eksojen hormonlar, hamileliğin en az ikiyıl ertelenmesi gerektiği yönünde bir görüşe sahiptir.
Lentigo maligna, superfisiel yayılan, akral lentiginöz ve noduler olarak dört ana tipi vardır.
Bu melanom bazı otorlerce karsinoma insitu olarak kabul edilmekle birlikte invaziv şeklin prekürsörüdür. Güneşgören alanlarda özellikle yüzde maküler düzensiz şekilli, alacalı renkli, genellikle yaşlı insanlarda görülüp az sayıda bulunur. Lentigo maligna radial büyüme gösterir.İnvazyondan önce 5-15 sene kadar latent olarak kalabilmektedir. Her ne kadar insidansında artışlar bildirilse de malign melanomun en az görülen tipidir. Burun ve yanaklarda sık olmak üzere başta, ensede çok görülmektedir. El sırtları, alt bacaklar ve vücudun diğer bölgeleri daha az görüldüğü alanlardır. 40 yaşın altında az görülür. 65 yaş üzerinde daha çok ortaya çıkmakta sıklıkla 3-6 cm arası büyüklükte açık ve koyu kahverengi, siyah, mavi gri, beyaz renkler olabilmektedir. Regresyon alanlarında mavi gri ve beyaz renk ortaya çıkabilmektedir. Nadiren lentigo maligna ve lentigo malign melanom amelanotik olabilmektedir.
Melanomların % 70 kadarını oluşturup genellikle açık renkli derisi olanlarda sık rastlanır. Kadınların bacaklarında, erkeklerin gövdesinin üst yarısında çok görülmekle birlikte her yerde olabilir. Koyu kahverengi, siyah, koyu mavi-gri, pembe, gri-beyaz renkler bulunabilmektedir. Regresyon alanları olabilmektedir ve bu alan Wood ışığında hipopigmente alan olarak izlenmektedir.
Koyu renkli derililerde daha çok görülür. Koyu kahverengi, siyah renkte düzensiz şekilli makül,papül veya nodül olarak başlar.Açık renkli olanlara verrü, nasır, piyojenik granülom olarak yanlış tanı konabilmektedir. Subungual olanlar kahverengi, siyah renkte olabilir posterior tırnak kıvrımında pigmentasyon Hutchinson işareti olarak adlandırılır. Subungual hematom, onikomikozis, longitudinal melanonişi, paronişi, tırnak batması, nevus, pyojenik granolom karışacağı hastalıklardandır.
Melanomanın ikinci sıklıkta görülen tipidir.Bütün olguların %15-30 kadarını oluşturur. 50’li yaşlar başlangıç yaşı olup gövde, baş, ense sıkça görüldüğü alanlardır. Ortalama 6-18 ayda hızlı bir vertikal ilerleme gösterir.Böğürtlene benzer şekilli olup koyu mavi-siyah, mavimsi kırmızı renkte veya amelanotik (nodüler melanomun %5 kadarı) olabilmektedir.
Büyük nükleili, atipik kromatinli büyük melanositler bulunur, sitoplazma melanin granülleri ile doludur. Papüler ve nodüler alanlarda malign melanositler spindl şekilli olup dermise doğru yayılmıştır. Polimorfizm bulunur.
Hastaların %64 kadarında bölgesel lenf bezine, %21 visseral yayılım, %15 nonvisseral yayılım metastazı bulunur. Ensık visseral metastaz yeri akciğerler (%54) olup bunu sırası ile beyin (%20), gastrointestinal yolu (%13) izlemektedir.
Dermatoskopinin önemli bir yeri vardır. Noninvaziv işlem olduğu için hastaya bir zararı da yoktur. Atipik pigment ağı, mavibeyaz peçe, atipik damar örneği, düzensiz ışınsal yapı, düzensiz nokta ve globüller, düzensiz pigmantasyon, regresyon gibi yapıya ait özellikler kullanılarak lezyonun malign olup olmadığına karar verilmektedir.
Cerrahi tedavi primer ve metastatik lezyonlara uygulanmaktadır. Radyoterapi stage 4 lü hastalara uygulanmaktadır. Kemoterapi tek ajan veya kombinasyonlar şeklinde uygulanmaktadır. Tek ajanda ilk akla gelen dakarbazindir (DTIC). Kemoimmünoterapi, biyolojik tedavi (interferon, interlokin, monoklonal antikor tedavisi, melanom aşıları) tedavide düşünülenler arasındadır.
Olgularda lokal, bölgesel veya uzak rekurrens ve yeni bir primer melanom riski vardır. %5-10 olguda multipl primer melanom görülmekte olup ilk tanıdan yıllar sonra yeni lezyon gelişimi %75’i farklı bir anatomik lokalizasyondadır. Melanomlu tüm olgularda yaşam boyu fizik muayene gereklidir. Hasta eğitimi de sağlanmalı,lenf nod muayenesi, UV korunma gerekmektedir.
Güneşten korunmak gerekir. Güneş koruyucuların kullanımı ile ilgili tartışmalı araştırmalar; melanomu engellemediği hatta melanom riskini arttırdığı, metadolojik sorunlar söz konusudur. Güneş koruyucular güneşten korunma programının bir parçası olarak kullanılmakta.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?