Hastalığın sebebinin tam olarak bilinmemesi doktorların hastalığa kesin teşhis koymasını zorlaştırıyor. Bu yüzden doktorlar, Kronik Yorgunluk şikayeti ile gelen hastaların yapılan muayenesinde somut bir bulguya rastlamazsa, hastalığın ya psikolojik ya da kuruntudan kaynaklandığı yargısına varıyorlar ki, bu yaklaşımın doğru olmadığı ilerleyen zamanda anlaşılıyor.
Son zamanlarda Kronik Yorgunluk Sendromu hakkında yapılan araştırmalar hastalığın net bir şekilde biyolojik nedenlerden kaynaklandığını gösteriyor. Bu konuda yapılan araştırmalardan bazıları Kronik Yorgunluk Sendromu hastalarının beyninde karakteristik anormallikler [2] ile bağışıklık sisteminde önemli değişiklikler olduğunu gösteriyor.[3]
Cornell Üniversitesinden Ludovic Guilloteaux ve ekibinin 48 Kronik Yorgunluk Sendromu hastası ile 39 sağlıklı insanın dışkı ve kan örneklerini karşılaştırarak yaptığı araştırma, bağırsak florası ile Kronik Yorgunluk Sendromu arasında şüpheye yer bırakmayacak şekilde bir bağlantının olduğunu gösteriyor.[4] Ludovic Guilloteaux ve ekibi, bu araştırma için deneklerden aldığı dışkı ve kan örneklerinde bağırsak bakterilerinin DNA’ları ile kanda bulunan beş farklı inflamasyon belirteçlerin konsantrasyonunu ölçtüler.
Bağırsaktaki bulgulara geçmeden önce konunun daha iyi anlaşılması için kısaca Bağırsak florasından bahsetmek gerekiyor. Bağırsak florası, sindirim sisteminde yaşayan ve vücuda alınan gıdarı sindirme ile görevli sayıları 10 milyon ile 1 katrilyon arasında değişen yaklaşık 500-1000 değişik türdeki mikroorganizmanın genel adıdır.
Sağlıklı bir insanda bağırsak florasındaki bakterilerin %98’i faydalı bakterilerden oluşur ve bunlar bağırsakta kaldığı müddetçe faydalı görevlerine devam ederler. Eğer bu bakteriler bir şekilde bağırsaktan kana geçerse iltihabi reaksiyonlar başlayarak kişinin hastalanmasına sebep olur.[5]
Bağırsak florasının azlığı veya belirli bakterilerin bağırsakta bulunmaması Crohn hastalığı gibi kronik ve iltihabi bağırsak hastalıklarının ortaya çıkmasına yol açar. Bu bakımda bağırsak florasındaki bakterileri gerek sayısının gerekse çeşidinin eksilmemesi önemlidir. Guilloteaux ve ekibi yaptıkları bu araştırma ile Kronik Yorgunluk Sendromu hastalarının bağırsak florasında sağlıklı insanlara göre daha az mikroorganizmanın bulunduğunu ve var olanların da daha az hareketli olduğu tespit etti.
İlk kez Multipl Skleroza sebep olan yeni bir mutasyon keşfedildi
Kronik Yorgunluk Sendromu bulunan hastaların kanında bir inflamasyon belirteçi olan Lipopolisakkarit-Bağlayıcı Protein (LBP) seviyesinin yüksek olduğu gözlendi. Bu durum, hastanın bakteriyel bir enfeksiyonla karşı karışıya olduğu anlamına geliyor. Lipopolisakkarit-Bağlayıcı Protein (LBP), bakteriyel enfeksiyonu fark ederek vucudu savunma için alarma geçirir. Yani LBP‘nin kanda yükselmesi bağışıklık sisteminin bakteriyel bir enfeksiyona karşı verdiği doğal bir yanıttan başka bir şey değildir.
Sağlıklı bir bağırsak duvarından kana bakteri, mantar, parazit ve toksik atıkları geçemez. Çünkü bağırsak duvarının yapısı buna müsade etmez. Ancak hasarlı bağırsaklarda (sızıntılı bağırsak, ingilizce: leaky gut) veya Geçirgen Bağırsak Sendromu hastalarında bakteriler ve toksik maddeler bağırsak duvarından kana sızar kanı enfekte eder.
Yapılan bu araştırmadan elde edilen önemli başka bir bulgu ise, Kronik Yorgunluk Sendromu hastalarının bağırsak duvarının geçirgen olduğu ve bağırsaklarda bulunan bakterilerin kana geçerek iltihaplanmaya sebep olduğunun keşfedilmiş olması.
Şu ana kadar Kronik Yorgunluk Sendromunun etkili bir tedavisinin olmaması hastalık hakkında somut biyolojik delillerin olmamasından kaynaklanıyordu.
Şeker hastaları için yeni bir umut: Mide hücrelerinden insülin üretildi
Guilloteaux ve ekibi bu araştırma ile kronik yorgunluk sendromu olan hastaların bağırsaklarında daha az sayıda bakterinin konakladığını, bağırsak duvarlarının geçirgen olduğunu ve bu nedenle bağırsaktan kana bakteri geçişi olduğunu, bunun da kanda iltihabi reaksiyonların ortaya çıkmasına sebep olduğunu keşfettiler. Bu önemli keşifle birlikte Kronik Yorgunluk Sendromu teşhisinin kan ve dışkı testi ile çok daha kolay bir şekilde tespit edilebilmesinin yolu açılmış oldu.
Bağırsak florası ve bağırsak duvarındaki bu değişimin Kronik Yorgunluk Sendromunun ortaya çıkmasında sebep mi yoksa sonuç mu olduğu şimdilik tam olarak bilinmiyor ama araştırmayı yürüten Giloteaux konu hakkında yaptığı acıklamada, geliştirilecek ilaç ve uygun diyet planları ile bağırsak florasının tekrar dengeye sokularak hastaların normal yaşantıya dönebileceklerini umut ettiğini belirtti.
Mehmet Saltürk
++++++++++++++++++++++++++ Dipl. Biologe Mehmet Saltuerk Institute for Genetics University of Cologne https://saltuerk.wordpress.com ++++++++++++++++++++++++++Kaynaklar
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Sayın yetkili,genital estetik yaptirmak icin ilgili ıstanbul da hangi hastaneleri onerirsiniz?