Yumurtalık kisti bulunan hastaların bir çoğunda hiçbir şikayet bulunmayabilir. Muayene veya ultrasonografi sırasında tesadüfen de saptanabilmektedir. Hastaların birçoğunda sadece kasık ağrısı şikayeti bulunur. Yumurtalık kistlerine bağlı kasık ağrısı genellikle çok şiddetli değildir. Oturmak, dizleri karna çekmek gibi karın içerisini sıkıştıran hareketlerde ağrı birden hissedilir. Ancak kistte yırtılma (rüptür) veya kendi etrafında dönme (torsiyon) meydana gelirse bu durumda aniden başlayan şiddetli kasık ve karın ağrısı, bulantı, kusma, bayılma gibi şikayetler meydana gelebilir.
Yumurtalık kistinin tanısının konmasında nadiren de olsa ultrasonografinin dışında bazen bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MRI) ve kanda tümör belirteçleri (tümör markerları) incelenerek tedavi için bir karara varılır. Tümör belirteçlerinin yüksekliği ve diğer görüntüleme bulgularındaki kötü huylu olma olasılığının yüksek olması durumunda kistin tedavisi için operasyona karar verilmektedir.
Yumurtalık (over) kistlerinin birçoğu ilaç tedavisi veya ameliyat yapılmadan kendiliğinden birkaç ay içerisinde kaybolur. Ancak bazı kistlerde ilaç tedavisi veya ameliyat tedavisi gerekebilir. Bu noktada kistin kendiliğinden kaybolmasını takip etmek için beklemek, doğum kontrol hapı ile tedaviye başlamak veya ameliyat kararı vermek bazı faktörlere göre belirlenir. Bu faktörler; kistin boyutu, kistin görüntüsü, kan tahlilinde belirlenen tümör markerları, hastanın hikayesi, hastanın yaşı gibi, hastanın şikayetleri gibi faktörlerdir. Yumurtalık kisti aşırı ağrıya sebep oluyorsa, yırtılma, kendi etrafında dönme gibi şüpheler varsa bu durumda kistin boyu ve özellikleri, hastanın yaşı ve diğer özellikleri ne olursa olsun genellikle ameliyat kararı alınmaktadır.
Günümüzde over kistlerinin cerrahi tedavisinde çoğunlukla “laparoskopik cerrahi” kullanılmaktadır. Laparoskopik cerrahi diğer jinekolojik problemlerde (Miyomlar, dış gebelik vb…) de olduğu gibi teknolojiyi yakından takip eden ve bu işin eğitimini almış olan uzmanlar tarafından başarı ile uygulanmaktadır. Laparoskopi iyileşme süresini kısaltması, iş ve sosyal yaşama daha hızlı dönüş imkanı tanıması gibi özelliklerinin yanı sıra; karın içi yapışıklıklara daha az sebep olmasından dolayı özellikle çocuğu olmayan hastalar için önem kazanmaktadır. Ayrıca laparoskopik cerrahi sırasında endoskop sayesinde ameliyat bölgesinin daha fazla büyütülebilmesi, ameliyatın daha dikkatli ve ayrıntılı yapılabilmesine de fırsat vermektedir. Vücuttaki kesiler daha az olduğu için ameliyat izi gibi kozmetik sonuçlar açısından da avantajlıdır. Bunların yanı sıra bazı ameliyatlardan sonra rastlanabilen fıtık ve enfeksiyon gibi riskler de çok daha azdır.
Göğüsten zamansız gelen süt veya sıvılar adet düzensizliğiyle birlikte gerçekleşiyorsa prolaktin hormonu sevisinin ölçülmesini gerektirebilir. Prolaktin seviyesinin yüksekliği tedavi edilmediğinde kısırlığa kadar varan kalıcı sorunlara neden olabilmektedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?