Türkiye genelinde boşanma sayıları her geçen gün artıyor. Hem kadın hem erkek için zor bir süreci beraberinde getiren boşanmanın en çok çocukları etkilediğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Zafer Atasoy, “İyi yönetilemeyen bir boşanma süreci çocuk üzerinde; uyku ve beslenme sorunları, korkular, okul başarısızlığı, sosyal uyum sorunları, tırnak yeme, gece işemeleri, tikler gibi birçok sorun bırakabilir” dedi.
Yapılan araştırmalar Türkiye genelinde boşanma sayılarının her geçen yıl arttığını gösteriyor. Öyle ki Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2012 yılında 123 bini aşkın kişi evliliğini sonlandırdı. Boşanan çifter için zorlu geçen bu dönem en çok çocukları etkiliyor. Tüm çocukların boşanma öncesinde anne baba arasında ortaya çıkan gerginlikten etkilendiğini söyleyen Dr. Atasoy bu etkinin yaş ayırt etmeden tüm çocuklarda gözlendiğini belirtti.
Kötü giden evliliklerin eşler arasında baş edilemeyen gerginlik, huzursuzluk ve mutsuzluk anlamına geldiğini söyleyen Dr. Atasoy, bu dönemde çocuğun anne baba sevgisinden yoksun olmasının ve her an ortaya çıkabilecek bir gerginlikle karşılaşma olasılığının psikolojik sorunlara yataklık yapacağını belirtti. Dr. Atasoy olası sorunları “uyku ve beslenme sorunları, korkular, okul başarısızlığı, sosyal uyum sorunları, tırnak yeme, gece işemeleri, kaka kaçırma ve külot kirletme, tikler, saplantılı düşünceler, karşı gelme, saldırgan tutumlar ve intihar düşünceleri” olarak sıraladı.
Boşanma kararını çocuğa söyleyerken ev içinde yaşanan gerginlikleri azaltmak ve daha huzurlu olmak için bu kararın alındığının anlatılabileceğini belirten Dr. Atasoy, “Üstünde durulması gereken en önemli konu karşı taraf ile ilgili olumsuz düşünce ve duyguları çocukla bir arkadaş gibi paylaşmamaktır. Suçlamadan kaçınılmalıdır” dedi.
Çocuğun bebeklik ve küçüklük dönemlerinde anne ile kalmasının daha doğru olacağını anlatan Dr. Atasoy, “Bebek anne bakımına muhtaçtır. Diğer yandan babalar da çocuklarına bakabilir ve onların sağlıklı gelişmelerini sağlayabilirler. Ailenin sosyal, ekonomik özellikleri göz önüne alınarak çocuk için en sağlıklı olanın seçilmesi doğru olacaktır” diye konuştu.
Anne baba boşanmış olsa bile çocuğun her ikisine de ihtiyacı olduğunu ve ilişkisinin devam edeceğine değinen Dr. Atasoy, “Çocuk, anne baba arasında tercih yapmaya zorlanmamalıdır. Çocuk beraber yaşamadığı ebeveyni özleyecek ve arayacaktır. Bu ebeveyn ile ilişkinin düzenli olarak sürdürülmesi, belirlenen günde ve sürede birlikte olunması çok önemlidir” dedi.
Birlikte vakit geçirmenin çocuğun şımartılma ve isteklerini yerine getirmek anlamına gelmediğini söyleyen Dr. Atasoy, “Duygusal paylaşım ön planda olmalıdır. Karşı tarafın çocukla birlikte çekiştirilmesinden uzak durulmalıdır. Hem çocuk hem de ebeveyn duygusal beraberliklerini güçlendirmelidir” şeklinde konuştu.
Boşanmış aile çocuğu olmanın ruhsal anlamda sorunlu olmak anlamına gelmeyeceğini belirten Dr. Atasoy, “Ancak duygusal alanda zedelenmiş bir çocuktan söz edilebilinir. Boşanmış çiftin boşanma sonrasında çocuğa karşı sergilediği tutumlar ruhsal sağlığın etkilenmesinde önemli yer tutacaktır” dedi.
Boşanmış aile çocuklarında davranış sorunları ile sık karşılaşıldığını dile getiren Dr. Atasoy, çatışmaların sürdüğü ancak evliliğin yıkılmadığı ailelerin çocuklarında daha fazla uyum ve davranış sorunları ortaya çıktığını anlattı.
• Çocuk, evlilik ilişkisinin tamir edilerek başlatılması için girişimlerde bulunacaktır, bu durumda başa çıkmanız gerekebilir
• Birçok alanda birbiriniz ile çelişseniz bile çocuk için bir arada olmak ve ortak kararlar almalnız gerecekeğini unutmayın
• İki taraftın da yeni ilişkilere başlayabileceğini kendinize hatırlatın
• Çocuk öncelikle anne babasını birlikte görmek istediği için yeni beraberliği bu hayalin önünde bir engel olarak görebilir. Fakat tarafların mutlu olması çocuğu da mutlu edecektir
• Yeni bir ilişkiye başlanması durumunda bunun çocuğa anne baba tarafından anlatılması önemlidir
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?