Dünyayı sarsan Koronavirüs salgınıyla mücadelede aşı kampanyaları tüm hızıyla sürerken tıp dünyasının COVID-19 mücadelesinde elini güçlendirecek yeni ilaç seçenekleri ruhsat almak için sırada bekliyor. Uzmanlar, virüse karşı ilaç tedavisi alanında önemli ilerleme olduğunu ve sonbahardan itibaren yeni ilaçların ruhsat almasıyla birlikte 2022 yılından itibaren özellikle ağır Covid-19 vakalarının ilaçla tedavi edilmesinin mümkün olabileceğini açıkladı. Avrupa Birliği İlaç Dairesi, EMA Eylül ayında 3 ayrı Covid-19 ilacına ruhsat vermeye hazırlanıyor. Bilim dünyası, Delta varyantı sonrası aşı tartışmasının gölgesinde kalan ilaç tedavisi alternatifini daha güçlü şekilde tartışmaya başladı. Bilim adamları, aşının yanısıra ilaç tedavisinin de tamamlayıcı tedavi yöntemi önemli bir seçenek olduğunu belirtiyor.
Fransa’da hükümete salgın mücadelesinde danışmanlık yapan Bilim Konseyi’nin Başkanı Jean François Delfraissy, sonbaharda Covid’e karşı ilaç tedavisi mümkün hale geleceğini açıkladı. Lille Hastanesi Bulaşıcı Hastalıklar ve Bağışıklık ünitesi araştırmacılarından Dr. Jean Dubuisson da “Görüyoruz ki virüs gelişiyor, Delta varyantı aşı olan kişilere de bulaşıyor. Dolayısıyla viral bir araca sahip olmak bu nedenle önemli” diye konuştu.
Ağustos ayı başında Fransız sağlık yetkilileri, bağışıklık sistemi zayıf olduğu için aşı olamayan kişilerin tedavisinde önleyici tedavi yöntemlerinin kullanmasına yeşil ışık yaktı. Uzmanlar, bu önleyici tedavi yönteminin, yalnızca bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerle sınırlı kalmaması gerektiğini dile getiriyor. Dr. Jean Dubuisson, “Üstelik bu güne kadar aşıya direnen kişilere de bu tedavi yöntemleri uygulanabilir” diyor.
Aylardır laboratuvarlarda umut veren bir çalışma yürüten bilim adamları, bu yıl sonunda çalışmalarını tamamlıyor. Daha önce Dr. Didier Raoult’un önerdiği Klorokin gibi ilaçlar kullanımdan kaldırılırken monoklonal veya poliklonal antikorlar ve antibiyotikler 2022’de yeni tedavi için umudu veriyor.
Ekim ayına kadar 3 tedavi yöntemine izin vermeye hazırlanan Avrupa Birliği, şimdiden bu firmalarla sözleşme imzaladı. Fransa İlaç Güvenliği Dairesi ANSM’nin Aşı Departmanı Başkanı Alban Dhanani, “Monoklonal veya poliklonal antikorlar ve antibiyotikler, klinik araştırmalarda en gelişmiş ürün grubudur. Avrupa İlaç Dairesi’nin da onayının ardından sonbaharda bu ilaçların hızla kullanıma açılmasını bekliyoruz” dedi.
Fransa’da aşıya yanıt vermeyen, bağışıklık sistemi zayıf olan ve hastalığı ağır şekilde geçiren kişiler sonbahardan itibaren “Ronapreve” adlı ilacı kullanabilecekler. Dr. Dubuisson, monoklonal antikorların, anti viral açıdan önde gelen etkin tedavi biçimi olduğunu, ancak bu ilaçların herşeyi çözmeye yetmeyeceğini belirtiyor.
Dünyanın her yerinde bilim adamları, aşıyı tamamlayıcı başka yollar araştırıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dayanışma deneyleri çerçevesinde, hastaneye kaldırılan hastalar üzerinde, genelde diğer endikasyonlar için kullanılan üç yeni ilacı test etmeye başladı. Pfizer ve Merck, virüsü önlemek için yeni bir ilacı test ediyor.
Fransa’nın Nantes kentinde bulunan Xenothera biyoteknoloji laboratuvarı, “XAV-19” adlı ilacın klinik deneylerinin ilk sonuçlarını Eylül ayı sonunda açıklamaya hazırlanıyor. Lille Hastanesi, Haziran ayı başından bu yana Dr. Dubuisson başkanlığında, solunum yollarının bakteriyel enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılan “clofoctol” adlı ürünün klinik deneylerini yürütüyor. Dr. Dubuisson, “Bizim yaptığımız işlem, ilacı yeniden konumlandırma. Bu tür bir molekül zaten klinik testlerden geçtiğinden, birçok deneysel adımı atlayabiliyoruz” diyor.
Eylül ayında ruhsat almaya aday olan ilaçların başında “Molnupiravir” geliyor. Amerikan ilaç firması Merck’in ürettiği bu antiviral, COVID-19 testinin pozitif çıkmasından hemen sonra, hap şeklinde ağızdan alınıyor. Klinik denemelerin ilk sonuçlarına göre ilaç, viral yükün azaltılmasına yardımcı oluyor. Bu tür bir tedavi, virüs proteinlerini hedef alıyor ve virüsün insan hücresine bulaştıktan sonra çoğalmasını önlüyor. İlacın avantajının, virüsteki mutasyonlardan etkilenmemesi ve sadece ağız yoluyla uygulanabilmesi olduğu belirtiliyor. Uzmanlar böylece daha fazla insanı tedavi etme olasılığının arttığına dikkat çekiyor. Ancak son derece güçlü olan bu ilacın yan etkileri nedeniyle hala klinik deneyler sürüyor.
Önleyici amaçlı bir ilaç. Monoklonal antikorlarla yapılan bu önleyici tedavi, 20 Ağustos’ta, İsveç-İngiliz ilaç firması AstraZeneca tarafından duyuruldu. Hassas hastalarda hastalığın semptomatik bir formunun gelişme riskini büyük ölçüde azaltmayı mümkün kılıyor. Çok nadir yan etkiler nedeniyle bu ilacın kullanımı 55 yaş üstü kişilerle sınırlı tutuldu. AZD7442, enjeksiyonla alınıyor ve hastalara üç kat daha uzun koruma sağlıyor. AstraZeneca’ya göre ilaç, tek bir enjeksiyondan sonra, bir yıla kadar koruma sağlayabiliyor.
Fransa’nın Nantes kentindeki biyoteknoloji firması Xenothera tarafından geliştirilen bu tedavi, poliklonal antikorlara dayanıyor. Virüsün farklı yönlerine saldırıyor ve bağışıklığı arttırıyor. Orta dereceli COVID-19 hastaları için tasarlanmış bu ilaç, hastaları yoğun bakıma gitmekten korumayı amaçlıyor. Şirket, önümüzdeki haftalarda “Faz 2” klinik denemelerinin sonuçlarını bekliyor ve Fransız devleti şimdiden bu ilaç için 30 bin doz ön sipariş verdi. İlacın fiyatı henüz bilinmiyor, ancak sonuçlar iyi çıkarsa şirket, 2022’de ilacı piyasaya sürmeye hazırlanıyor.
İlaç firması Roche tarafından geliştiriliyor ve henüz değerlendirme aşamasında. Monoklonal antikorlar olarak sınıflandırılan Tocilizumab, vücut savunmasının bozulmasında ve eklemlerin kronik iltihaplanmasında rol oynayan belirli maddelere veya hücrelere karşı savaşan bir anti-inflamatuar ilaç. Tocilizumab kullanımı, ağır COVID-19 hastalarında ölüm sayısını azaltmada olumlu sonuçlar gösterdi. Avrupa İlaç Dairesi (EMA), 16 Ağustos’tan bu yana bu tedaviyi, hastalığı şiddetli geçirenlere ve özellikle hastalığın inflamatuar fazı olan “sitokin fırtınasına” karşı etkisini değerlendiriyor. İlaç, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da tavsiye edildi.
İlaç Fransa’da, Ağustos ayının başından bu yana, bağışıklığı zayıf olan kişiler için önlem veya COVID-19’a maruz kaldıktan sonra “tedaviye erken erişim” amaçlı olarak kullanılıyor. İsviçreli ilaç firması Roche ile ortaklaşan Amerikan biyoteknoloji firması Regeneron’un ürettiği Ronapreve, virüslerin vücudumuza giriş noktası olan “Spike proteinini” hedef alan saldırganları yok eden antikor üretiyor. Fransa’da kanser, nakil organ reddi veya Crohn hastalığı gibi kronik inflamatuar hastalıkların tedavisi için kullanılıyor. Deneylerde, nüfusun geneline kullanılması olasılığı araştırılıyor. Başta böbrek hastaları olmak üzere bazı kronik hastaların bundan faydalanması umuluyor. Kaynak: AmerikaninSesi / Arzu Çakır
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?