Koronavirüs salgını her geçen gün dünya çapında daha fazla yayılıyor. Türkiye’de de COVID-19 tanısı konulan hasta sayısı giderek artıyor. Virüs ile enfekte olan kişilerin hızlı bir şekilde tespit edilmesi ise hastalığın yayılmasını önlemek açısından büyük önem taşıyor. Koronavirüs’ün tedavisi için bilim insanlarının çalışmalarını hızla sürdürmeye devam ettiğini belirten Liv Hospital Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Duran Tok, koronavirüsten etkilenen kişilerin tedavisinde uygulanan yöntemleri ve hastalara müdahale sürecinde neler yapılması gerektiğini Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice PALA KAYA’ya anlattı.
Doç. Dr. TOK: Hastalar hastane girişinde; maskeli ve kişisel koruyucu önlemlerini almış triaj ekibi tarafından karşılanmalı ve ateşi ölçülmelidir. Ayrıca; ateşi, öksürüğü, nefes almakta güçlüğü, solunum sıkıntısı, son 14 gün içerisinde yurtdışı ya da covidli hastaların yoğun olduğu bir bölgede bulunup bulunmadığı, aile içi-dışı covidli hastayla temasının olup olmadığı veya son 14 gün içerisinde ailesinden birinin solunum yolu hastalığı ile hastaneye yatırılıp yatırılmadığı gibi sorular yöneltilmelidir.
Çinli doktorların hazırladığı ‘Covid-19 Önleme ve Tedavi El Kitabı’ artık Türkçe
Herhangi birisine evet cevabı verilir ise COVID-19 riski olduğu kabul edilerek hastaya maske takılıp, COVID-19 için ayrılmış izole alana yönlendirilmelidir.
Doç. Dr. TOK: COVID-19 riski olduğu kabul edilerek hastaya maske takılıp COVID-19 için ayrılmış izole alana yönlendirilmelidir. Muayene eden hekim gerek görürse, enfeksiyon hastalıkları uzmanının görüşüne de başvurabilir. Enfeksiyon hastalıkları uzmanı tarafından da istenen tetkik ve yapılan değerlendirme neticesinde hasta ”olası covid vakası“ olarak değerlendirilirse; (önceden belirlenen bu konuda eğitim almış ve yetkin bir personel tarafından) uygun koruyucu kıyafetler giyilerek (eldiven, N95 maske, koruyucu gözlük, sıvı geçirmez önlük, tulum, v.b) hastadan COVID-19 için solunum yolu örneği alınmalıdır.
Hastanın karantina koşullarında izole edilmesi için COVID-19 tanılı/şüphelisi olması yeterlidir. Yapılan değerlendirme neticesinde numunesi alınan hasta; genel durumu iyi, tetkiklerinde anormallik ve comorbiditesi yok, ayrıca evde izolasyon şartlarını karşılayabilecek durumda ise şikayetleri olması halinde kontrole gelmesi şartıyla evine gönderilebilir. Bu durumda hasta telefon ile her gün takip edilmelidir.
https://www.medikalakademi.com.tr/covid-19-koronavirues-salgini/
Doç. Dr. TOK: COVID-19 ile ilgili olarak 2 ayrı ana test grubu vardır. Bunlardan birincisi PCR testi olup; bu test ile virus RNA’sının özgül dizilerinin saptanması ve gerekli olduğunda nükleik asit dizi analizi yöntemi ile doğrulanması temeline dayanmaktadır. COVID-19’a yönelik PCR için; solunum yolu örneği alınmalıdır.
Diğer test yöntemi ise ELISA ya da IgM/IgG saptayan hızlı antikor testleri gibi serolojik testler olup halihazırda kullanılmaktadır. Bu testlerin farklı çeşitleri olup hastadan kan ya da solunum yolu örneği alınmalıdır.
Doç. Dr. TOK: Bu konuda 2 ayrı temel yaklaşım vardır. COVID-19 tanılı/şüphelisi hasta; yapılan değerlendirme neticesinde genel durumu iyi, tetkiklerinde anormallik ve comorbiditesi yok, ayrıca evde izolasyon şartlarını karşılayabilecek durumda ise şikayetleri olması halinde kontrole gelmesi şartıyla evine gönderilebilir.
Bu durumda hasta telefon ile her gün takip edilmelidir. Ancak; hastanın genel durumu kötü, hastaneye yatması gereken, tetkiklerinde anormallik ve comorbiditesi olan veya hekimin uygun gördüğü hastalar hastaneye yatırılarak takip edilir. Söz konusu hastaların takip edildiği klinik ayrı, izole, başka hastaların yatmadığı ve Covid-19’a karşı azami düzeyde koruyucu önlemlerin alındığı bir klinik olmalıdır.
Koronavirüs (COVID19) enfeksiyonu tanısı alan hastalara müdahale ve tedavi yöntemleri
Bu klinikte çalışan personel bu konuda eğitim almış, uygun koruyucu kıyafetler giyilerek (eldiven, N95 maske, koruyucu gözlük, sıvı geçirmez önlük, v.b) sağlık hizmetini yürütür.
Doç. Dr. TOK: Yeni bir hastalık olduğundan bu konuda tamamen Sağlık Bakanlığının bu konuda yayınladığı rehberlere göre hareket edilmelidir.
Ayrıca sekonder bakteriyel infeksiyonların önlenmesine yönelik olarak atipik pnömoni etkenlerini de kapsayan uygun dozda antibiyotik eklenebilir.
Doç. Dr. TOK: İlk bir saatte mümkünse nasal oksijen tedavisiyle klinik takip edilmelidir. Olumlu yanıt alınamamışsa ve hastalarda konvansiyonel oksijen tedavisine rağmen hipoksemi devam ediyor ya da artış gösteriyorsa entübasyon değerlendrilmelidir. İşlem öncesi öksürüğü baskılamak için nöromuskuler bloker kullanılabilir.
Entübasyon mümkünse tecrübeli bir anestezist tarafından video laringoskop ile uygulanmalıdır. Bir de infeksiyon bulaşı açısından endotrakeal kuff şişirilmeden, pozitif basınçlı ventilasyona başlanmamalıdır.
Doç. Dr. TOK: Aşı çalışmaları hızla devam etse de henüz bilinen bir aşısı yoktur. Hastanın genel durumu iyi, yatış gerekmiyor, 50 yaş altı, kliniği hafif ve COVID-19’un ağır seyretmesine neden olabilecek risk faktörü yoksa (diyabet, hipertansiyon, kronik akciğer, kalp, böbrek hastalığı veya bağışıklık yetmezliği gibi) COVID-19 vakaları semptomlar düzelene kadar gerekirse uygun tedavi başlanarak evde takip edilebilirler.
Koronavirüs REHBERİ: Nasıl bulaşır? Belirtileri, korunma yöntemleri ve tedavisi
Ancak yukarıdaki risk faktörleri bulunan veya hekimin uygun gördüğü hastalar ise yatarak takip edilebilmektedir. Genel durumu iyi hastalar için 5. cevaptaki yaklaşımlar ve ilaçlar tercih edilirken, yatarak tedavi gören hastalar hakkında ise, 6. cevaba ve klinik durumuna göre hekim tarafından değerlendirilerek haklarında karar verilir.
Doç. Dr. TOK: COVID-19’a yönelik bu konuda elimizde uzun vaka serili bir çalışma zaten yok. Bu konuda belirsizlik devam ediyor. Bir ülkede geçen ay, iyileştiği açıklanan bir koronavirüs hastasının testlerinin yeniden pozitif çıktığının açıklanması tıp camiasında şaşkınlıkla karşılanmışsa da genel anlamda; diğer viral enfeksiyonlara dayanarak hastalığa yakalanan bir kişinin bağışıklık geliştireceğini ve yeniden aynı hastalığı geçirmeyeceğini ancak ümit edebiliriz.
Doç. Dr. TOK: Önceden hastaneye yatırılan ve taburculuk kriterlerini taşıyan hastalar (genel durumu iyi, 3 gün boyunca ateşi ve diğer semptomları olmayan, hekim tarafından uygun görülen) iyileşme sürelerini evde tamamlayabilirler. İlaçları ve yeterli sayıda maske verilerek hasta evine şartlı olarak gönderilebilir. Hasta izlem süresini evde geçirmeli ve eve ziyaretçi kabul edilmemeli, varsa ayrı tuvalet ve banyo kullanmalıdır. Elde olmayan sebeple eve başka bir kişi geldiğinde hasta muhakkak maske takmalı, ziyaretçi için de koruyucu tedbirler (sosyal mesafe, maske vb.) alınmalıdır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?